"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/197 E., 2023/770 K.
... : ... vekili Avukat ...
DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davalı-davacı erkeğin aile birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, eşini toplum için içinde azarladığı, eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini evde tek başına bıraktığı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddi ile tarafların boşanmalarına, ... kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.6.2022 tarihli ve 2021/516 Esas, 2022/1316 Karar sayılı kararında; Mahkemece yapılan kusur tespitinin dosya kapsamında toplanan delillerle uyumlu olmadığı, davalı-davacı erkeğin, "eşini toplum içinde azarladığı" belirtilmiş ise de; bu yöndeki tanık beyanları sebep ve saiki açıklanmayan soyut nitelikteki beyanlar olduğu, erkeğe izafe edilen diğer kusurların kanıtlandığı, ... kadının da güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun anlaşıldığı, tarafların eşit kusurlu olduğu, erkeğin de boşanma davasının kabulü gerektiği ve kadının her iki davaya yönelik tazminat taleplerinin reddi gerektiği, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılmasına yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne, manevî tazminat talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 23.11.2022 tarihli ve 2022/7549 Esas, 2022/9477 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince tarafların eşit kusurlu hale getirilerek ... kadına kusur olarak güven sarsıcı davranışta bulunma vakıası yüklenmiş ise de bu vakıaya yönelik karar yeterli gerekçe içermediğinden bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; erkeğin eşini toplum içinde azarladığı kusura yönelik tanık beyanları soyut olup erkeğe bu kusurun yüklenemeyeceği ayrıca kadına yüklenen güven sarsıcı davranışta bulunma vakıasının gerekçesiz olmadığı, ... kadının sosyal medya durum paylaşımlarında "insan nasıl oluyor da henüz tanışmadığı, dokunuşundan geçmediği bir insanı, sadece gülüşünün verdiği sıcaklıkla sarıp sarmayalabiliyor, evet, anlamak güç. Sanırım yüreğimde duruşunu sevmek benimkisi... Evet, içimde deprem olmuş, haberim yok. Evet, farketmeden senin olmuşum..." şeklinde ve buna benzer içerikte yazılar yazarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun anlaşıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, erkeğin boşanma davası yönünden de 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının oluştuğu, ancak kadının boşanma davası yönünden verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı, bu sebeple konusuz kalan erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararın verildiği, erkek dava açmakta haklı olduğundan yargılama giderlerinin ... kadından alınmasına karar verildiği, Mahkemece hatalı kusur belirlemesine dayanılarak, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olduğundan kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, sair yönlerden hükmün kesinleşmekle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, görüntüleri kendisinin oluşturduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tazminata hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, İlk Derece Mahkemesince erkeğin tamamen kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiş, davalı- davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının güven sarsıcı davranış eyleminde bulunduğu, erkeğe yüklenen eşini azarlama vakıasının ise ispatlanamadığı belirtilerek tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de, kadına yüklenen güven sarsıcı davranışın ispatlanamadığı, durum mesajlarının hukuka aykırı şekilde elde edildiği, kadına bu kusurun yüklenemeyeceği ayrıca erkeğin eşini azarladığı kusurunun Bölge Adliye Mahkemesince ispatlanamadığından kusurlardan çıkarılmış ise de erkeğin eşini azarladığının sabit olduğu ve erkeğe bunun kusur olarak yüklenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu hale göre İlk Derece Mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlardan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Erkeğin davasının kabulü koşulları oluşmamış olup, erkeğin davasının reddi gerekir. Ancak ... kadının davasında kurulan boşanma hükmü kesinleştiğinden erkeğin boşanma davası konusuz kalmış olup erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin erkek aleyhine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve hatalı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin birinci ve ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden maddî ve kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan maddî ve manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen ... kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...