Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4573 E. 2024/3204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu ve nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/266 E., 2023/279 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/537 E., 2021/597 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlenmelerinden iki ay sonra davalının omuriliğinde kitle olduğunun ve bu hastalığın davalıda uzun süredir bulunduğunun anlaşıldığını, davalının hastalığı davacıdan gizlendiğini, ameliyatla davalının omuriliğindeki kitlenin alındığını, iyileşme sürecinde doktor tavsiyesine uymadığını, iyileşme sürecinin gerçekleşmediğini ve bu nedenle yürüyemez hale geldiğini, davalıyı sırtında taşıdığını, bu esnada zorlandığını söylediğinde davalının davacıya "eşek gibi taşımak zorundasın lan, taşımaya mecbursun" gibi ifadelerle davacıyı rencide ettiğini, sürekli hakaret ettiğini, son olarak 01.06.2016 tarihinde davalının ortak haneyi terk ederek kendi ailesinin yanına gittiğini, evlendikleri günden itibaren davalının evin gündelik işlerini yapmayarak kendi kız kardeşlerine yaptırdığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2017 tarihli kararı ile kadının erkeğe hakareti nedeniyle tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüne ve erkek lehine 1.000,00TL manevî tazminata, erkeğin maddî tazminatlarının reddine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına ve kadının maddî, manevî tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, karar davalı kadın vekilince istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince kadına dava dilekçesinin tebliği usulsüz olduğu gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına, Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşiyle ilgilenmediği, hastalığında yanında olmadığı, kadının ise erkeğe hakaret ettiği gerekçesi ile tarafların evlilik birliğini sona erdiren olaylarda eşit kusurlu bulundukları belirtilerek davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminatlarının reddine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tarafından cevap dilekçesi verilmemiş ise de istinaf edenin sıfatına göre eşit kusur belirlemesinin isabetli olduğu, yine kadının sürede yoksulluk nafakası talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığı denilecek yerde kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetsiz ise de, istinaf edenin sıfatına göre miktarının yerinde görüldüğü, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakasının az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına karar tarihinden itibaren 1.000,00 TL tedbir nafakasına, davalının sair yönlere ilişkin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.