"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/276 E., 2023/932 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/873 E., 2021/480 K.
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 24.06.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, davacı erkeğin, evlilik tarihinden önce aldığı bir adet evi, bir adet arabası ve bankada bir miktar parası olduğunu, evlilik birliği içerisinde evini, arabasını sattığını ve Oba Göl mevkii M48/4224 arsa paylı B blok ikinci kat on numaralı evi satın aldığını ve bu evin davalı kadın adına tapuda tescil edildiğini, dava konusu ... plaka sayılı aracın ise 19.750,00 TL bedelli banka kredisi ile alındığını ve davalı kadın adına tescil edildiğini, kredi taksitlerinin davacı erkek tarafından ödendiğini, boşanma davasının yargılaması sırasında davalı kadın tarafından davacı erkeğin Almanya Ülkesinden döndükten sonra aldığı ev, ... plaka sayılı araç ve bankadaki bir miktar parasını kullanarak aldığı dava konusu evin davalı kadın tarafından 07.04.2015 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını, yine dava konusu aracın da davalı kadın tarafından boşanma davasının yargılaması devam ederken satıldığını, davalı kadının mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile davacı erkeğin mal rejiminden kaynaklanan alacak haklarının davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 22.09.2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mahkemece verilen ara karar uyarınca eksik olan harcı ikmal ettiklerini, dava konusu taşınmaz yönünden 181.961,50 TL, dava konusu araç yönünden ise 29.765,40 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, dava konusu aracın alımında davacı erkeğin maddî herhangi bir katkısının olmadığını ve dava konusu aracın kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığını ve cebri icra yolu ile dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını, dava konusu evin alımında davalı kadının babası tarafından 14.500,00 TL borç alındığını, geri kalan kısmı için ise 20.000,00 TL'lik kredi çekildiğini, kredi borçlarının ödenmesinde davacı erkeğin herhangi bir katkısı olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaz yönünden yapılan yapılan incelemede; taşınmazın, davalı kadın adına 19.10.2005 tarihinde tescil edildiği ve edinilmiş mal olduğu, alımında davalı kadın tarafından 20.000,00 TL bedelli, 240 ay vadeli kredi çekildiği, boşanma dava tarihine kadar 44 taksitin ödendiği, taşınmazın edinim değerinin 63.500,00 TL olduğu, güncel değerinin ise 490.000,00 TL olduğu, bilirkişi raporu içeriği de dikkate alındığında taşınmaz yönünden davalı kadın yararına denkleştirme değerinin 126.077,00 TL olduğu, erkeğin artık değere katılma alacağı değerinin ise 181.961,50 TL olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde; evlilik tarihinden önce davacı erkeğe ait olan taşınmazın satım bedelinin işbu davanın konusunu oluşturan taşınmaz bedelinin ödenmesinden kullanıldığı iddia edilmişse de söz konusu taşınmazın 1998 yılında davacı erkek adına tescil edildiği ve davacı erkek tarafından 10.01.2002 tarihinde satıldığı, bu evin satım bedelinden kalan 22.500,00 TL'nin bu davanın konusunu oluşturan taşınmazın alım bedeline eklendiğinin ispatlanamadığı, evlilik öncesinde alınan taşınmazın davacı erkek tarafından 2002 yılında satıldığı, işbu davanın konusunu oluşturan taşınmazın ise 2005 yılında alındığı, fazla bir sürenin geçtiği, bu paranın dava konusu taşınmaz alınana kadar harcanmayıp bankada değerlendirildiği ve bu paranın banka hesabından çıktığına dair bir iddia ve delil olmadığı, bu nedenle ilgili iddianın hükme esas alınmadığı, yine her ne kadar ... plaka sayılı aracın satım bedelinin de işbu davanın konusunu oluşturan taşınmazın satım bedeline eklendiği iddia edilmişse de aracın, taşınmazın alımından 10 ay sonra satıldığı, ayrıca ... plaka sayılı aracın satışından elde edilen paranın bu davanın konusunu oluşturan taşınmazın alınmasında kullanıldığına dair bir iddianın da bulunmadığı, dava konusu araç yönünden yapılan incelemede ise aracın 18.11.2008 tarihinde 24.653,15 TL bedelle satın alındığı ve davalı kadın adına tescil edildiği, edinilmiş mal olduğu, alımında davalı kadın tarafından 13.000,00 TL bedelli, 24 ay vadeli kredi çekildiği, boşanma dava tarihine kadar 14 taksitin davalı kadın tarafından ödendiği, alınan bilirkişi raporu uyarınca aracın edinim tarihindeki değerinin 25.000,00 TL, güncel değerinin ise 76.000,00 TL olduğu, araç yönünden davalı kadın yararına denkleştirme değerinin 16.469,20 TL olduğu, erkeğin artık değere katılma alacağı değerinin ise 29.765,40 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz yönünden 181.961,50 TL, dava konusu araç yönünden ise 29.765,40 TL olmak üzere toplam 211.726,90 TL katılma alacağının davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, dava konusu taşınmazın alımında davalı kadının bir katkısının olmadığı, kredi ödemelerinin erkek tarafından yapıldığı, davalı kadının babasının borçlarının dahi erkek tarafından ödendiği, eksik inceleme ile karar verildiği, 29 adet bilezik yönünden olumlu olumsuz karar verilmediği, kadının mal varlığının yeterince araştırılmadığı, katılma alacağı miktarının eksik hesaplandığı, dava konusu araç yönünden de kadının herhangi bir katkısının olmadığı belirtilerek; katılma alacağı miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı erkeğin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle katılma alacağı miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Dava, katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, eksik inceleme noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.