Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4631 E. 2024/2356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu tespiti ve hakimin müdahalesi davasında davacının dava açmakta hukuki yararı olup olmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin doğru tespit edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin kira sözleşmesinin tarafı olmaması ve takip tarihine kadar kiralayana bildirimde bulunmaması nedeniyle dava açmakta hukuki yararının olmadığı, ancak taşınmazın tahliyesine ilişkin karar ön inceleme duruşmasından önce verilmiş olması sebebiyle vekalet ücretinin yarı oranında belirlenmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3412 E., 2023/623 K.

DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-...

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/104 E., 2022/784 K.

Taraflar arasındaki aile konutu olduğunun tespiti ve hakimin müdahalesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazda kiracı olarak oturduğunu, davalı ...'ın diğer davalı ... ile aralarında boş tarihli tahliye sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin icra takibine konu edildiğini, davacı tarafından taşınmazın aile konutu olduğunun bildirildiğini ancak davalı tarafça tahliye taahütnamesinin dayanak yapıldığını ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, davacının ikamet ettiği taşınmazın aile konutu olduğunun belirlenmesini, davalı ... ile aralarında imzalanan sözleşmeye davacının da taraf olarak eklenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazı 01.01.2019 yılında da diğer davalı ...'a kiraladığını, davacının takip tarihine kadar bir bildirimde de bulunmadığını, takip ve dava tarihinden sonra davacının aile mahkemesine başvurması ile hakkı kötüye kullandığını, taşınmazın tahliyesine karar verildiğini belirterek davanın reddine talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve tarafların beyanları dikkate alındığında, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince konut eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa sözleşmenin tarafı olmayan eşin kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelebileceği ve müteselsilen sorumlu olacağının düzenlendiği, davacı eşin takip tarihine kadar bu yönde bir bildirimde bulunmadığı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2017/4794 Esas, 2018/11923 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere icra takibinde haklılık durumunun takip tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerektiği, eldeki davada kira sözleşmesi tarafı olmayan davacının dava açmakta hukuki yararının da bulunmadığı, Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/22 Esas, 190 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın tahliyesine karar verildiğinden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili; davada haklılık durumunun araştırılmadan karar verildiğini ileri sürerek aleyhine hükmolunan yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, konut eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa sözleşmenin tarafı olmayan eşin kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelebileceği ve müteselsilen sorumlu olacağının düzenlendiği, buna göre davacı kadının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı ancak taşınmazın tahliyesine ilişkin karar ön inceleme duruşmasından önce verilip taşınmazın tahliye edilmesi halinde davalı ev sahibi lehine verilecek vekâlet ücretinin 1/2 oranında verileceğinin düşünülmemesi hatalı olduğu, buna göre davalı lehine 1/2 oranında vekâlet ücreti verilmesi gerekirken tam vekâlet ücreti verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne sair istinaf başvurusunun ise reddine, ilgili bendin kaldırılmasına. dava ön inceleme duruşmasından önce konusuz kalmış olmakla AAÜT nin genel hükümlerinin 6. Maddesi gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen maktu vekâlet ücretinin 1/2 si oranında hesaplanan 4.600,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davada haklılık durumunun araştırılmadan karar verildiğini ileri sürerek aleyhine hükmolunan yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu tespiti ve hakimin müdahalesi davasında davacının dava açmada haklı olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin doğru tespit edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 194 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...