Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4687 E. 2023/5278 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğunun soyadını kendi kızlık soyadı ile değiştirmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İdrak çağındaki çocuğun, annesinin kızlık soyadını kullanma konusundaki görüşünün alınması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek çocuğun üstün yararı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1415 E., 2022/709 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/569 E., 2020/372 K.

Taraflar arasındaki çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan sebeple davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve kayyım tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı anne dava dilekçesinde özetle; çocuğun babasından boşandığını, çocuğun velâyetinin kendisine verildiğini, çocuğun tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, çocuğun muayeneleri sırasında sürekli annesi olduğunu ispatlamaya çalıştığını, çocuğun kendi soyadının farklı olmasını kabullenemediğini, resmi işlerde soyadlarının farklı olmasının kendilerine zorluk çıkardığını iddia ederek çocuğun soyadının '' Ergene '' olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı baba vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğun doğum tarihinde anne ve babasının evli olmasından dolayı babanın soyadını aldığını, anne ve babanın sonradan boşanmalarının anneye bu davayı açma hakkı vermeyeceğini, davanın açılmasından uzun bir süre sonra davalı babanın davadan haberdar edildiğini, alınan raporların davalı baba ile görüşülmeden hazırlandığını, annenin başka biri ile evlenmesi halinde annenin de soyadının değişebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2017 tarih ve 2017/94 Esas 2017/956 Karar sayılı kararı ile; çocukla ve yaşam ortamı ile ilgili yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında öncelikle çocuğun velâyet hakkına sahip annenin velâyet görevini ihmalde bulunduğuna dair bir durum olduğu görülmediği, çocuğun da bulunduğu ortamda gelişiminin gayet sağlıklı olduğu, ihbarda bulunulan babanın da bunun aksine yönelik bir beyanı olmadığı ancak çocuğun soyadı farklılığı nedeniyle sosyal ve psikolojik gelişimi açısından sıkıntı yaşadığı, sadece kesin olmayan ancak ileride olması muhtemel velâyetin değişme durumu nedeninin çocuğun yüksek menfaatinden üstün tutulması mümkün olmadığı bu durumun da uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil edeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun '' Korkmaz '' olan soy isminin '' Ergene '' olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden, davalı baba ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 12.02.2019 tarih ve 2018/374 Esas 2019/219 Karar sayılı kararı ile; velâyet altındaki çocuğun soyadı değişikliği davasında ortak çocuk ...ile yasal velâyet sahibi olan annenin yararlarının birbiriyle çatıştığı, soyadı değişikliği davasında küçüğün yasal olarak temsil edilebilmesi için kayyım atanmasının sağlanılması, atanan kayyımın davaya dahil edilmesi, delil göstermesi halinde bu delillerin toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik hasımla davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan sebeplerle davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun soyadının değiştirilmesi talebininde milletlerarası sözleşme gereğince çocuğun menfaati, sosyal ve psikolojik açıdan gelişimi dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekliliğinin yasal bir zorunluluk olduğu, bu bağlamda somut olay incelendiğinde çocuğun annesi olan davacı, ihbarda bulunulan babası, çocuğun yaşam alanında bulunan bireyler, çocuğun yaşam alanı, sosyal imkanları, davacının işi ve iş çevresi gibi çocukla ilgili tüm hususlar incelenerek bilirkişiden rapor tanzim edilmesi istenildiği ve bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapordan çocuğun yaşadığı ortamda ve bulunduğu çevrede soyadının diger aile bireylerinin soyadından farklı olması dumunu anlayamadığı, bu durum nedeniyle psikolojik açıdan zorluk yaşadığı, çocuğun daha ziyade Ergene soyadını kabullendiği yine annenin mesleğinin pilot olduğu ve sık sık yurtdışı seyahatleri olması halinde çocuğu ile soyadı farklılığının zorluklara neden olduğu, çocuğun sosyal ve psikolojik gelişimi için en iyisi hangisi olacaksa buna göre değerlendirme yapılması gerektiği bu durumun iç hukukta yapılan tüm düzenlemelerden üstün olduğunun kabulü gerektiği, çocukla ve yaşam ortamı ile ilgili yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında öncelikle çocuğun velâyet hakkına sahip annenin velâyet görevini ihmalde bulunduğuna dair bir durum olduğunun görülmediği, çocuğun da bulunduğu ortamda gelişiminin gayet sağlıklı olduğu, ihbarda bulunulan babanın da bunun aksine yönelik bir beyanı olmadığı ancak çocuğun soyadı farklılığı nedeniyle sosyal ve psikolojik gelişimi açısından sıkıntı yaşadığı, sadece kesin olmayan ancak ileride olması muhtemel velâyetin değişme durumu nedeninin çocuğun yüksek menfaatinden üstün tutulmasının mümkün olmadığı bu durumunda uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil edeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuğun '' Korkmaz '' olan soyadının '' Ergene '' olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı baba vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı baba vekili; kararın keyfi bir karar olduğunu, hangi gerekçeyle ve hangi delillere dayanıldığı gösterilmeksizin verildiğini, çocuğun soyadını kullanırken bir sorun yaşamadığını, annenin beyanları üzerine değerlendirme yapıldığını, çocuğun soyadının değiştirilmesinde çocuktan çok annenin menfaatinin olduğunu, çocuğun bir menfaatinin söz konusu olmadığını, çocuğun baba ile vakit geçirmekten mutlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile; annenin toplum içinde resmi işlemlerde sorun yaşaması, tek başına soy isim değişikliğinin çocuğun üstün yararına olduğu sonucunu doğurmayacağı, uzmanla yaptığı görüşme sırasında henüz dört yaşında olan küçük Alp`in, uzun süredir annesi ve ailesi ile yaşıyor olmasına rağmen annesi ile olan soyad farklılığını yadırgamadığı, annesinin adını ...Ergene Korkmaz olduğunu söylediğini, bunun yanlış olduğunu, aslında adının ... olduğunu bildirdiği, bu durumun soyad farklılığının çocuğun aidiyet duygusunu zedelemediğinin göstergesi olduğunu, davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesi ile davalı babanın istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak sureti ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili ve kayyım temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı anne vekili; çocuğun aidiyet duygusunun sağlanabilmesi için soyadının değiştirilmesi gerektiğini, davalının babalık görevlerini yapmadığını, çocukla kişisel ilişki zamanlarında görüşmediğini, dosyadaki bilirkişi raporlarının ve delillerin görmezden gelindiğini, ilk alınan raporun eksik inceleme ile oluşturulduğunu, babanın duyduğu hırs ile istinaf yoluna başvurduğunu belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Kayyım; çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olduğunu, çocuğun aidiyet duygusunun sağlanabilmesi için soyadının değiştirilmesi gerektiğini, davalının babalık görevlerini yapmadığını, çocukla kişisel ilişki zamanlarında görüşmediğini, dosyadaki bilirkişi raporlarının ve delillerin görmezden gelindiğini, ilk alınan raporun eksik inceleme ile oluşturulduğunu, babanın duyduğu hırs ile istinaf yoluna başvurduğunu belirterek kararın bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; velâyet hakkına sahip annenin soyadının çocuğun soyadı olarak kullanılmasına izin davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı, 321 inci maddesi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi, 11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı iptal kararı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3.Değerlendirme

Dava, çocuğun, velâyet sahibi annesinin kızlık soyadını kullanmasına izin davasıdır. Boşanma sonrası velâyet hakkına sahip davacı anne çocuğun üstün yararı varsa çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyebilir. Sadece velâyet hakkına sahip olmak velâyet hakkına sahip davacı anneye bekarlık soyadını çocuğuna kendiliğinden verme hakkını kazandırmaz. Burada çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 nci ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6 ncı maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Tarafların ortak çocuğu ...03.03.2013 doğumlu olup, idrak çağındadır. O halde, idrak çağında bulunan ortak çocuğun anne soyadını kullanma konusundaki görüşü alınarak ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, anne soyadını kullanmaya izin konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.