"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3708 E., 2023/492 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/551 E., 2022/389 K.
Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, babalığın tespitine, maddî tazminat talebinin reddine, manevî tazminat talebi yönünden dosyanın tefrik edilmesine, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının cinsel saldırısı sonucunda hamile kaldığını, hamilelik sürecini ve doğumu yalnız geçirdiğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) ilgili maddeleri gereğince müvekkili yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, manevî olarak da evlilik dışında çocuk dünyaya getirdiği için manevî üzüntü yaşadığını, aynı Kanun hükümleri gereğince müvekkili yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek babalığın hükmen tespitine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığı'nın 22.10.2021 tarihli raporuna göre davalı ...'in, davaya konu küçük ...'ın babası olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesi gereğince küçük yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, maddî tazminat talebinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, ...'ın babasının ... olduğunun tespitine, davacının maddî tazminat talebi yönünden davanın reddine, davacının manevî tazminat talebi yönünden dosyanın iş bu kararın kesinleşmesini beklemeksizin tefriki ile, manevî tazminat talebinin yeni esas üzerinden değerlendirilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir, iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, maddî tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, çocuğun sağlık problemi gözetildiğinde talepleri kadar nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iştirak nafakasının miktarı, maddî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesi dikkate alınarak maddî tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, çocuğun sağlık problemi gözetildiğinde talepleri kadar nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iştirak nafakasının miktarı, maddî tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının maddî tazminat talebinin kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarını karşılamaya, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 33 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Ana tarafından açılan babalık davalarında 4721 sayılı Kanun'un 304 inci maddesi gereğince; doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler baba veya mirasçılarından istenebilir.
2. 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi gereğince Hakim, Türk Hukuku'nu re'sen uygular. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapma zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile hâkim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
3.Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde, davacı kadının hamilelik ve doğum sürecini yalnız geçirdiği, doğumdan sonra da davalının maddî manevî her hangi bir destekte bulunmadığı belirtilerek 4721 sayılı Kanun hükümleri gereğince maddî tazminat talebinde bulunulmuştur. Davacı dilekçesinde hukuki sebebi açıkça göstermemiş olup, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar, dava dilekçesinde DNA testinin yanı sıra ayrıca bilirkişi incelemesine delil olarak dayanıldığı hususu da bir bütün olarak değerlendirildiğinde talep edilen tazminatın 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinde düzenlenen ananın malî haklarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece davacının 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesine dayalı tazminat talebi konusunda delilleri toplanarak, olağan doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri ile gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler konusunda bilirkişiden rapor alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken; davacı tanıklarının beyanları ile sabit olduğu üzere davalının, davacı anne ve soybağı düzenlenen küçük ile maddî ve manevî olarak ilgilenmediği, davalının da aksi yönde bir savunması dahi olmadığı dikkate alınmaksızın yanılgılı değerlendirmelerle ispatlanamadığından bahisle maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmeyip kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
4. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, ortak çocuğun sağlık probleminin olmasına göre, ortak çocuk 30.01.2020 doğumlu ...in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat talebinin reddi ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminat talebinin reddi ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.