Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4825 E. 2023/5972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen çocuk giderlerine ilişkin hüküm gereğince, çocuğun yurt dışındaki yüksek lisans eğitimi giderlerinin davalı baba tarafından karşılanması gerektiği hususunda icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin kısmen kabulünün isabetli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde yurt dışı eğitim giderlerinin hariç tutulduğuna dair bir ibare bulunmaması, çocuğun ergin olmasının boşanma protokolüne dayalı hak ifasını engellememesi ve alacağın yargılama sonucu belirlenmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddinin yerinde olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının kısmen kabulünün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1158 E., 2023/418 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/539 E., 2021/620 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; Kadıköy 5. Aile Mahkemesi’nin 2010/991 Esas, 2011/595 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararının hüküm kısmının 3 ve 4. maddeleri gereğince "ortak çocukların yüksek öğrenim de dahil eğitimleri tamanlanıncaya kadar tüm giderlerinin davalı baba tarafından karşılanmasına" ve "davalı adına kayıtlı bulunan '... Kadıköy/İstanbul' adresindeki konutta davacının ortak çocuklar ile birlikte olduğu sürece bedelsiz olarak ikamet edeceğinin tespitine" şeklinde hüküm tesis edildiğini, bahse konu adreste küçük oğlu ile birlikte ikamet ettiğini, küçük oğlu ...'in Kanada'da üniversite ve yüksek lisans eğitimine devam ettiğini, davalının küçük oğlunun Kanada'daki eğitimi ve ikamet giderlerine herhangi bir katkıda bulunmadığını, ...'in eğitiminin başladığı 01.11.2016 tarihinden bu yana okul ödemelerini davacı tarafından karşıladığını, ayrıca davalının boşanma ilamında yer almasına rağmen gayrimenkulün elektrik, doğalgaz, fatura vs. ortak giderlerini karşılamadığını, eğitim giderlerinin likit bir alacak olmaması nedeniyle ilamsız icra takibine geçtiklerini, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2018/16565 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, takibe yönelik olarak karşı tarafın borca itiraz ettiğini belirterek 2004 sayılı İcra İflas Kanun’nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi gereğince borçlunun haksız yaptığı itirazın iptaline, takibin 80.000,00 TL ve 85.000 Kanada Doları tutarındaki asıl alacak, faiz ve ferileri ile birlikte İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürülüğünün 2018/16565 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının boşanma protokolünün 3. maddesi gereğince ortak çocuklar ... ve ...’in yüksek eğitimlerinin tamamlanması da dahil bütün masraflarını imkanlarının elverdiği ölçüde en yüksek standartlarda olmak üzere karşıladığını, ...'in... Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Fakültesinde 2007-2012 tarihleri arasında eğitim-öğretim gördüğünü ve mezun olduğunu, ...'in ise Marmara Üniversitesi Bilgisayar Animasyon Fakültesinde 2010-2015 tarihleri arasında eğitim-öğretim gördüğünü ve mezun olduğunu, ayrıca her iki çocuğuna da ek kart çıkarttığını ve onlara verdiğini, neticede ...'in 2014 yılında evlenerek 2015 yılında ABD Los Angeles’e yerleştiğini, düğün ve sair masraflarının da davalı tarafından karşılandığını, ...'in ise hem yerleşme hem de öğretim maksadı ile Kanada/Vancouver’e gittiğini ve 2016 yılından beri orada ikamet ettiğini, davalının hiçbir yasal yükümlülüğü olmamasına rağmen baba olmanın vermiş olduğu sorumluluk duygusu ile ...’in yurtdışı eğitim ve ikamet giderlerini de delilleri arasında sunulan belgelerde görüleceği gibi karşıladığını, ebeveynlerin erkek çocuklarının giderlerini karşılama yaşının yüksek öğrenimin devam ettiği süreç dahil 25 yaş olduğunu, 20.04.1990 doğumlu olan ...’in bakım ve iaşe yükümlülüğü her iki taraf içinde söz konusu olmadığını, bu duruma rağmen davacı tarafın bütünü ile hayali bir harcama tutarını davalıdan talep etmesi mesnetsiz ve kötü niyetli bir talep olduğunu, protokolün 4. maddesinde “Davacı ... , davalı ... adına tapulu olan ... adresindeki konutta ortak çocuklarla birlikte olduğu süre boyunca bila bedel ikamet edecektir.” denildiğini ancak protokolde konutun elektrik, su, doğalgaz ve aidat ödemelerine ilişkin bir düzenleme içermediğini, ortak çocuk ...'in 2015 yılında ABD Los Angeles’e yerleştiğini, ...'in ise 2016 yılının 10.ayında Kanada’ya gittiğini ve bir daha Türkiye’ye giriş yapmadığını, davacı tarafın müvekkiline karşı ikame ettiği davalardan olan İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi’nin 2014/704 E., 2018/163 K. sayılı dosyası ile kesinleşmiş boşanma davasına ilişkin yargılamanın iadesini ve dolayısıyla 30.06.2011 tarihli boşanma protokolünün geçersiz kılınmasını talep ettiğini ileri sürerek 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi gereğince davanın reddine, davacı aleyhine dava değerini %20'sinden az olmamak üzere haksız icra tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ilamında "ortak çocukların yüksek öğrenim de dahil eğitimleri tamanlanıncaya kadar tüm giderlerinin davalı baba tarafından karşılanmasına" ve "davalı adına kayıtlı bulunan '... ' adresindeki konutta davacının ortak çocuklar ile birlikte olduğu sürece bedelsiz olarak ikamet edeceğinin tespitine" şeklinde hüküm tesis edildiği, davanın anlaşmalı boşanma davasında tasdik edilen protokole dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, alacak talebinin olduğu dönemde çocuğun yurt dışında yüksek lisans eğitimine devam etmekte olduğu, bu hususta taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, boşanma kararının hüküm fıkrasında çocukların yüksek öğrenim de dahil eğitimleri tamamlanıncaya kadar tüm giderlerinin davalı baba tarafından karşılanacağının düzenlendiği, çocuğun ergin olmasının boşanma protokolüne dayalı hakkın ifasında ona taraf sıfatı kazandırmayacağı, protokolün tarafı olan davacının dava hakkının bulunduğu, davacı tarafça çocuğun eğitim ve giderlerine ilişkin dekont ve makbuzların sunulduğu, söz konusu belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporun hazırlandığı, her ne kadar davacı tarafça gayrimenkulün fatura vs ortak giderlerinin davalı taraftan tahsili talep edilmiş ise boşanma kararının hüküm fıkrasında davalının bu taleplerden sorumlu olduğuna ilişkin düzenleme yer almadığı ve protokol kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakla, yalnızca çocuğun eğitimi ile ilgili giderler yönünden alınan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne; boşanma ilamında ve protokolde alacak miktarı açıkça belirtilmediği, alacağın likit olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesi gereğince davanın kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü'nün 2018/16565 Takip sayılı dosyasında, 49.494,49 Kanada Doları borca yapılan itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra inkar tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın icra inkar tazminat talebinin yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 328 inci maddesine göre çocuklara bakım ve iaşe yükümlülüğünün öğrenimi sona erinceye kadar devam edeceğinin hüküm altına alındığını, sosyal güvenlik düzenlemesinde ise çocukların ebeveynleri üzerindeki haklarının yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış olmalarının düzenlendiğini, çocuk ...'in eğitim ve öğretimini Türkiye'de tamamladığını, yurt dışında ikamet edebilmek maksadıyla yurt dışında ilave öğrenim almasının ebeveynlerine 4721 sayılı Kanun’un 328 inci maddesi çerçevesinde yasal yükümlülük getirmediğini, protokolün yurt dışında alınacak yüksek öğrenim giderlerinin karşılanması hususunu düzenlemediğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda bulunan çelişki giderilmeden hükme esas alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın yardım nafakası değil boşanma protokolünden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkin olduğu, boşanma protokolündeki düzenlemede yurt dışında eğitim giderlerinin hariç tutulduğuna ilişkin bir ibare bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu; 2004 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin 2 nci fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını Mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve belli olmasını gerektirdiğini; somut olayda, dava konusu alacak yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, protokolde belirtilen öğrenim durumlarının Türkiye’de yapılanları kapsadığının açık olduğunu, protokolde belirtilen yüksek öğrenimden kastın üniversite eğitimi olduğunu, ortak çocuğun Kanada’da yüksek lisans yapmasının asıl amacının vatandaşlık almak için beklemesini sağlamak olduğunu, bilirkişi raporunda bulunan çelişkinin giderilmeden hükme esas alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacağa ilişkin takibe yapılan itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık, takibe konu alacağın mevcut olup olmadığı, itirazın yerinde olup olmadığı ve davanın kısmen kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 352 inci madde, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...