"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2201 E., 2023/372 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/795 E., 2022/204 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili çekişmeli dava dilekçesinde özetle; tarafların 14.09.2006 tarihinde evlendiklerini, ortak 3 çocuklarının olduğunu, erkeğin ilgisizlik, aşağılamak, hakaret etmek, evden kovmak, ekonomik şiddet, güven sarsıcı davranışlarda bulunmak, ayrılmakla tehdit etmek ve sevmediğini söylemek vakıalarını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanmalarına, ortak çocukların velâyeti, çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir-iştirak, müvekkili için aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakaları ile boşanmanın eki niteliğinde 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının başka erkeklerle arkadaşlık kurarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, müvekkilini borçlandırdığı, hovardaca para harcadığı ve çocuklara karşı ilgisiz olduğu vakıalarını ileri sürerek boşanma talebini kabul ettiklerini, diğer taleplerin ise reddini; boşanma halinde, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesini ve müvekkili yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL de manevî tazminat talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.10.2018 tarih ve 2018/689 Esas, 2018/547 Karar sayılı ilamı ile; eşlerin anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2019 tarihli ve 2018/2607 Esas, 2019/1672 Karar sayılı kararı ile, davanın çekişmeli olarak görülmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 14.09.2006 tarihinde evlendikleri, ortak üç çocuklarının bulunduğu, davacı kadınının eşinden habersizce çevreye borçlanmak, hakaret etmek vakıalarından dolayı hafif kusurlu; davalı erkeğin ise eşe karşı hakaret, küfür, birlik görevlerini yerine getirmeme ve davacı kadını eve terke zorlamak vakıalarından dolayı ağır kusurlu kabul edilerek, davanın kabulü ile eşlerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının şartları oluşmayan maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına verilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın kararın kesinleşmesini müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminatlar ve kendisinin tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf edenin sıfatı dikkate alındığında, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisine toplandığı, kanun olayda uygulanmasında hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun, kusur belirlemesinin doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut veya beklenen menfaatlerin kapsamı boşanmakla kadının yoksulluğa düşecek olması ile günün ekonomik şartlarına göre İlk Derece Mahkemesince, kadın yararına taktir edilen nafaka (tedbir-yoksulluk) ile tazminat (maddî-manevî) ve bunların miktarları kararlarının uygun ve yerinde olduğu yine davalı tarafın tazminat (maddî-manevî) taleplerinin reddi kararının da doğru olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminatlar ve kendisinin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olup, uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarıyla kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini de yerine getirmediği anlaşılmış olup kadına bu vakıanın da kusur olarak yüklenmesi gerekmektedir. Tarafların Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışları birlikte değerlendirildiğinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken Mahkemece kadının hafif kusurlu olduğu, buna karşın erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde yanılgılı değerlendirmelerle hüküm kurulması hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
3.Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemez. Kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasının koşulları oluşmamıştır. O halde davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.