Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4844 E. 2024/1409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, davalı erkeğin şiddet, sadakatsizlik ve tehditleri nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ispatlanamaması ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1683 E., 2023/202 K.

DAVA TARİHİ : 08.01.2021

KARAR : Esastan ret

SAYISI : 2021/33 E., 2022/976 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile 19 senedir evli olduklarını, bu evlilikten ortak iki çocuklarının bulunduğunu, davalı ile akraba olduklarını ve görücü usulü ile evlendiklerini, davalının evliliğin başından itibaren son 5-6 seneye kadar ağır fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının psikolojik baskıyı çocuklarına da uyguladığını, hatta kızı Hava Havin'in panik atak hastası olduğunu, kızının kendisinden ayrılmaktan çok korktuğunu, ayrıca eve ait faturaları ödemediği için elektrikleri ya da doğalgazı kestiklerini, davalının evlilik birliği içinde defalarca sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle yaklaşık 1.5 sene kadar önce boşanma davası açtığını ancak davalının kendisini ve çocukları öldürmekle tehdit etmesi nedeniyle davadan vazgeçmek zorunda kaldığını, davalının baskı ve tehditlerinin bitmediğini, kendisine zorla tecavüz ederek cinsel şiddet uyguladığını, yine kendisinden gizli başka bir telefon kullandığını, evde başka kadınlarla mesajlaşmalarının devam ettiğini, evine ve çocuklarına karşı hiçbir şekilde ilgisinin bulunmadığını, sürekli aldattığını ve hatta birlikte olduğu kadınların kızlarına mesaj atarak "baban benimle 2 yıldır birlikte annene söyle " dediklerini, kendisinin ve çocuklarının ... güvenliğinin tehlikede olduğunu, davalının işyerine kadar kendisini takip ettiğini, işten attırmakla tehdit ettiğini, bir önceki işyerinden davalının baskıları nedeniyle çıkmak zorunda kaldığını, kızlarının odalarını karıştırıp özel hayatlarına müdahale ettiğini, aralarındaki sevgi ve saygının bittiğini, aile birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, davalı ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, ortak çocuklar için aylık 1000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak, kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, eşi tarafından dava dilekçesinde öne sürülen olaylardan psikolojik sorunları olduğu savı dışında hiçbirisinin gereği yansıtmadığını, eşinin psikolojik sorunları olduğunu evliliklerinden kısa bir süre sonra fark ettiğini, eşini iki kez tedavi amacıyla hastaneye bizzat götürdüğünü, tam tarihini hatırlamadığı çeşitle seferlerde eşini Bakırköy, Esenyurt, Beylikdüzü, ... ve Şile Devlet Hastanelerine götürdüğünü, özellikle çocuklarıyla ilgilenmediği, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığı, eşini aldattığı ve tehdit ettiği iddialarının tamamen eşinin bu rahatsızlığından kaynaklandığını, davacı tarafından ileri sürülen hiçbir karşı iddiayı kabul etmediğini, davacının talep ettiği nafaka ve tazminatı ödemesinin mümkün olmadığını, bir yıldan uzun zamandır işsiz durumda olduğunu ve üzerine kayıtlı hiçbir mal varlığının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 14.10.2003 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek biri ergin iki çocuklarının bulunduğu, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası olduğu, boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin müşterek hayatı sürdürebilmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olmasının gerektiği, dinlenen müşterek çocuklardan Zelal'in sözlerinin bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan izahlardan ibaret olduğu, davacı kadının dava dilekçesinde şiddete dair iddialarına ilişkin ise tanık Zelal'in beyanlarında " 12 yaşından sonra herhangi bir şiddet olayına tanık olmadığını " beyan ettiği, yine davalı erkeğin birlikte olduğu iddia edilen kadının, davacıyı tehdit ettiğini duymadığını beyan ettiği, görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davalı erkekten kaynaklanan ve boşanmaya neden olabilecek bir geçimsizlik ve erkeğin kusurlu bir söz ve davranışının da davacı tarafça kanıtlanamadığı, kanunda öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise erkeğe yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.