"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/292 E., 2023/484 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kelkit Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/149 E., 2022/277 K.
Taraflar arasındaki aile konutunun rıza dışı yapılan tasarrufundan kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı eş ...'in malik olduğu Gümüşhane ili, ... ilçesi, ... mah. 551 ada 25 parselde kayıtlı C blok 10 numaralı bağımsız bölüm numaralı mesken taşınmaz üzerine davalının, kendi borcuna karşılık olmak üzere diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, geçerli ve haklı bir sebebe dayanmayan işbu tescilin yolsuz tescil olup, iptalinin gerektiğini, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceğini, aile konutunu devredemeyeceğini ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağını, müvekkilinin bilgisi dışında ve rızası olmadan işbu taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, illilik prensibi gereğince asıl işlem olan ipoteğin baştan itibaren geçersiz olduğu için buna bağlı olarak davalı banka adına cebri ihale sonucu yapılan tescilin de yolsuz tescil niteliğinde olduğunu iddia ederek dava konusu bağımsız bölüm üzerine tapu kaydının iptal edilerek davalı ... adına tesciline, aksi halde taşınmazın güncel değerinin hesaplanarak karşılığının ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı 21.06.2022 tarihli duruşmada taşınmazın banka tarafından üçüncü kişiye satıldığından bankadan taşınmazın değerinin talep ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davaya konu taşınmazda hiçbir zaman malik olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin malik olmayan eşin barınma hakkını koruduğu, bu hakkın ayni hak niteliğinde değil kişisel hak niteliğinde olduğu ve bu kişisel hakkın taşınmazın değerini talep etme hakkını içermediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın cebri icra sonucu satılarak davalı banka adına tapuya tescil edildiğini, geçerli ve haklı bir sebebe dayanmayan işbu tescilin yolsuz tescil olup, iptalinin gerektiğini, müvekkilinin bilgisi dışında ve rızası olmadan işbu taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu hususun yolsuz tescil olduğunu ve geçerli olmadığını, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin geçersiz olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, aile konutunun rıza dışı yapılan tasarrufundan kaynaklı alacak davası olup uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.