"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2014/234 E., 2014/479 K.
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı kadın
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vasi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı kadın tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle: davalı ile dört yıllık evli olduğunu ve bu evliliklerinden iki yaşında ortak bir çocuklarının bulunduğunu, eşinin hiç çalışmayan, devamlı illegal işlerle uğraşan ve devamlı cezaevine girin birisi olduğunu hatta şimdi bile hükümlü olarak... Kapalı Cezaevinde bulunduğunu, bir takım suçlara kendi adını da karıştırdığını, telefon ile arayarak tehdit ettiğini, ortak çocuklarının şu an kendi yanında kaldığını beyan ederek davalıdan boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilerek ortak çocuk için aylık 200.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için aylık 300.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğin içtima edilen cezası sonucu 5 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve kendisini vasi olarak ...’ın atandığı, dava dilekçesinin davalının vasisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, vasinin verdiği cevap dilekçesi ile; davalının oğlu olduğunu, iddiaları kabul etmediğini, müşterek beraberliğin sona ermesinden sonra davacı kadının evlilik birliğinin yükümlülüklerine yerine getirmeyerek sadakatsiz davranışlar sergilediğini ve halende bu davranışlara devam ettiğini, oğlunun şuan cezaevinde olduğunu ve çalışma ve gelir elde etme imkanını bulunmadığını, davacı kadının ise genç ve sağlıklı olduğu için çalışıp gelir elde etme imkanını bulunduğunu, oğlunun boşanmayı kabul ettiğini ancak istenen nafakayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, davalı erkek hakkında Aydın 2.Asliye Ceza Mahkmesince 2 yıl 6 ay, Tavas Asliye Ceza Mahkemesince 2 ve 1 yıl ayrı ayrı,... 1. Sulh ceza 5 ay hapis cezalarının bulunduğu, ayrıca davalı erkek hakkında açılan boşanma davasını kabul ettiğini ancak hakkındaki iddiaları kabul etmediğini vasisi aracılığıyla bildirdiği dikkate alındığında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı kadının dava açmakta haklı olduğu, taraflar arasında boşanma konusunda bir çekişme bulunmadığı, velâyet ve nafaka konusunda tarafların anlaşamadığı gerekçesiyle açılan boşanma davasının tarafların karşılıklı olarak kabul etmesi nedeniyle kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereği boşanmalarına, davalı hükümlü olup kısıtlandığından velâyet hakkını kullanamayacağı için velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak ortak çocuk için aylık 100,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın için aylık 100,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vasi nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 01.12.2015 tarihli ve 2015/9033 Esas, 2015/22818 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece tarafların 4721 Sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verildiği, 4721 Sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için tarafların boşanma ve fer'ilerine ilişkin bütün konularda anlaşmaları ve bu anlaşmayı serbest iradelerinin sonucu olarak Mahkeme huzurunda bizzat birlikte dinlenmelerinin şart olduğu, davalı erkeğin cezaevinde olup, davayı davalı erkek adına vasisinin takip ettiği, anlaşmalı boşanma koşullarının gerçekleşmediği, bu haliyle davanın çekişmeli boşanma davası olarak 4721 Sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle temyiz edilen hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı kadın; Mahkemenin 03.12.2014 tarihli kararının 06.02.2015 tarihinde boşanma yönünden kısmen kesinleştirildiğini, kendisinin yeniden evlendiğini, davalı erkeğin verilen boşanma kararına yönelik herhangi bir itirazının bulunmadığını, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma yönünden onanması gerektiğini ileri sürerek kararın düzeltilmesini Mahkeme kararının boşanma davası yönünden onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak kabul edilmiş olup olmadığı boşanma yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının kesinleşip kesinleşmediği ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrası, 175 inci maddesi ve 182 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Davalı kadının karar düzeltme istemi üzerine dosyanın yeniden yapılan incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine dair verilen hükmün davalı erkek vasisince nafakalar yönünden temyiz edildiği, boşanma hükmü yönünden temyiz edilmediği, kadının açtığı boşanma davasının Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kabulü ile boşanmaya karar verildiği belirtilmiş ise de; kararın gerekçesinde davalının birlik görevlerini yerine getirmediği, hakkında kesinleşmiş hapis cezalarının bulunduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olduğu ve davacı kadının dava açmakta haklı olduğu bildirildiğine göre davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre kabul edilmiş olduğunun anlaşıldığı, anlaşmalı boşanmada kusur araştırmasının yapılmayacağı buna rağmen hükümde 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre kabul edildiğinin yazılmasının maddî hata niteliğinde olduğu anlaşılmış olup ilk incelemede bu husus gözden kaçırıldığından davacı kadının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 01.12.2015 tarihli ve 2015/9033 Esas, 2015/22818 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
3.Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesi gereği velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğü olduğu, geliri ve mal varlığı olmayan kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluştuğu, ceza evinde hükümlü olmanın nafaka yükümlülüğün ortadan kaldırmayacağının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı kadının karar düzeltme isteminin yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kabulü ile, Dairemizin 01.12.2015 tarihli ve 2015/9033 Esas, 2015/22818 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (3) numaralı paragrafta gösterilen sebeple ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Tashihi karar harcının istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
########