"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1555 E., 2023/361 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/194 E., 2020/497 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak sureti ile erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle ;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1-Davacı -karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle, kadının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu ve birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davacı- karşı davalı erkek 22.10.2019 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile tazminat taleplerinden feragat etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinen sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarına boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, müvekkili yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı -karşı davacı kadın 09.01.2020 davasındaki boşanma talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki dava bakımından da taraflara usulüne uygun süre verilmesine rağmen tanık bildirmedikleri, dosyada delil olarak değerlendirilen Anadolu 18.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/262 esas sayılı ceza dosyasında, kadının mağdur erkeğin ise sanık olarak yargılandığı, yargılama sırasında kadının hakarete dair şikayetinden vazgeçtiği, kasten yaralama ve tehdit suçlarından ise erkeğin ayrı ayrı beraatine karar verildiği değerlendirilecek başkaca bir delilin de olmadığı, mevcut durumda her iki dava bakımından da taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek şekilde bir kusurun taraflara atfının yapılamadığı, asıl dava ve karşı davadaki vakıaların ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle reddedilen davası ve kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabul edilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı kadının 09.01.2020 tarihli celsede karşı davadaki boşanma talebinden feragat ettiğini açıkça beyan etmiş olmakla karşı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken ispatlanamadığından reddine karar verilmesi doğru görülmediği, ancak bu konuda istinaf talebi olmadığından hataya değinilmekle yetinildiği, davacı karşı davalı erkeğin dilekçelerinde tanık delili, şikayet dilekçesi ve adli tabip raporuna delil olarak dayandığı, mahkemece verilen yasal süre içerisinde tanık bildirmediği gibi duruşmada da tanık dinletme talebi olmadığını açıkça beyan ettiği, davacı karşı davalı erkeğin delil olarak dayandığı Çekmeköy İlçe Emniyet Müdürlüğünün 2019/314 soruşturma sayılı dosyasının İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/262 Esas sayılı dosyası içeriğinde mahkeme dosyasına girdiği, yine erkeğin koruma kararı talep ettiği şikayet dilekçesine dair Aile Mahkemesi dosyasının getirtildiği, emniyet evrakındaki raporlar incelendiğinde, 18.02.2019 tarihinde tarafların her ikisi yönünden de adli muayene raporu düzenlendiği, karşılıklı fiziksel şiddet uyguladıkları, yine erkeğin emniyet ifadesinde kadına fiziksel şiddet uyguladığını açıkça belirttiği, kadının, karşı davasından feragat etmiş olmakla erkeğe kusur verilemeyeceği, davalı karşı davacı kadının erkeğe yönelik fiziksel şiddetinin rapor ile sabit olduğu, kadının erkeğe yönelik fiziksel şiddet eylemi nedeniyle tam kusurlu olduğu, kanaat getirilen kusur durumu karşısında asıl davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmadığı, davacı karşı davalı erkek dosyaya ibraz ettiği deliller ile 4721 sayılı Kanun'un 162 inci madde kapsamında boşanma talebinin yasal şartlarının oluştuğunu ispatlayamadığı, buna karşın kanaat getirilen kusur durumu karşısında tarafların evlilik birliğinin kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında toplum ve çocuk için bir menfaatin kalmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, erkeğin maddî ve manevi tazminat talebinden feragat ettiği ve feragatten vazgeçmenin mümkün olmadığı dikkate alınarak maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarnın kaldırılmasına, gerekçenin yazılı şekilde değiştirilmesine, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi uyarınca açtığı davaının reddine, erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk ergin olduğundan velayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkmesince, erkeğin delil olarak dayandığı İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/262 esas sayılı dosyasında yer alan 18.02.2019 tarihli adli rapor kapsamında, kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı kabul edilerek, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; mezkur adli raporda, erkeğin diz ve boyun bölgesinde 2 ve 15 cm dermabrazyon olduğunun tespit edildiği, buna karşın erkeğin adli raporunda yer alan bu belirlemenin, kadının fiziksel şiddeti neticesinde meydana geldiğini kabule elverişli başkaca bir delil bulunmadığı gibi, anılan ceza dosyasında, kadının müşteki, erkeğin sanık konumunda olduğu ve kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığına dair bir belirleme de yer almadığı, erkeğin fiziksel şiddet gördüğüne dair başkaca bir delilin de dosya arasında bulunmadığı nazara alınmaksızın delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.