"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/586 E., 2022/2201 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/232 E., 2020/215 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ile davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... İdaresinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, davalı ...'nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Avukat .... ile karşı taraf davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı. Davalılar vekili Avukat ... .'nun mazeret bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Açık yargılamaya devam olundu. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'in 01.03.2012 tarihinde vefat ettiğini, İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.07.2014 tarih, 2014/459 Esas -2014/492 Karar sayılı kararı ile ...'in mirası reddetmesi nedeniyle alt soyu ..., ..., ..., , ..., Kazı ...'in mirasçıları olduğunu, ...'in 01.02.1964 tarihinde ... ile ilk evliliğinden ...'in doğduğunu, 10.10.1970 tarihinde bu evliliğin boşanma neticesinde sona erdiğini, ...'in daha sonra 24.10.1972 tarihinde ... ile evlendiğini, babalık karinesine dayanmaksızın ...'in, ...'in kendi çocuğu olmadığını bildiği halde yanlış ve yanıltıcı beyan, işlem ve belgelerle 14.03.1973 tarihinde, 01.11.1965 doğumlu ...'i sanki kendi kızı gibi usulsüz ve yasaya aykırı şekilde kendi nüfusuna kaydettirdiğini ileri sürerek, ...'in ve alt soyu ...'in ...'in nüfus kaydından silinerek nüfus kaydındaki yanlış kayıtların düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ... isimli şahsı müvekkilinin tanımadığını, annesinin eski eşi olduğunu sonradan öğrendiğini, annesinin ilk evliliği tarihleri aralığında doğmuş olmasının babasının ...'in ilk eşi olduğuna karine teşkil etse de müvekkili ...'in ... ile ilk eşinin ilişkisinden olduğuna kesin kanıt olmadığını, muris ...'in müvekkili ...'i sonradan nüfusuna alıp yıllarca ona babalık yapmış olmasının Türk örf ve adetleri ile büyümüş birinin başkasının çocuğunu sorgusuz sualsiz nüfusuna alıp senelerce babalık yapmasının hayatın olağan akışına göre beklenen bir durum olmadığını, davacının iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Dahili davalı ... cevap dilekçesinde; davacı ve davalıları tanımadığını, dayısı ...'nun 1964 yılında evlendiğini bildiğini, kendisinin 1967 doğumlu olduğunu, davalıları ailesinde de tanıyan olmadığını beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, ...'in muris ...'in öz kızı olmadığı halde nüfus kayıtlarında kızı olarak göründüğü, nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep ettiği, dinlenen anne ...'in beyanları, yapılan DNA incelemesi sonucu düzenlenen 11.12.2019 tarihli ATK raporu ile ...'in muris ...'in kızı olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, ...'in nüfus kaydında babası olarak gözüken ...'in kızı olmadığının tespitine ve kayden babası olarak gözüken ... ile olan nüfus bağının kopartılmak suretiyle kayıtlı olduğu aynı hanede anne adı aynı kalmak suretiyle kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili, kararda ... ile ...'den olma 01.11.1965 doğum tarihli ... T.C. kimlik numaralı ...'in annesi ...'in 1964 yılında ... ile evlendiği, bu evliliğinden 21.06.1965 tarihinde 01.02.1965 doğumlu olarak . ... (... T.C nolu) adında bir çocuk yazıldığı, ... . 10.10.1970 tarihinde ...'dan boşandığı ve 24.10.1972 yılında ... ile evlendiği ve aynı çocuğu 14.03.1973 tarihinde 01.11.1965 doğumlu ... olarak tekrar yazdırdığı yani başka bir evlilik içinde doğan çocuğu medeni kanuna aykırı olarak tescil ettirdiği, davada olayın bu şekilde gerçekleştiği, kararın hüküm kısmında ...'in ... ile bağının kopartılması istenildiği, davada ...'nun kaydına aktarılmasına dair bir talep olmadığından değerlendirmeye alınmamış olmasının Medeni Kanuna aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili, Adli Tıp Kurumu raporunun gerçeği yansıtmadığını, davanın ispat edilemediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'nın ...'in kızı olmadığının tespitine karar verilmesi doğru ise de, hükmün devamında kayden babası olarak gözüken ... ile olan nüfus bağının kopartılmak suretiyle kayıtlı olduğu aynı hanede anne adı aynı kalmak suretiyle kaydında düzeltme yapılmasına şeklinde karar verilmiş olmasının doğru görülmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı ... Müdürlüğünün istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, ...'in, ...'in kızı olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ...'nın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; davanın reddi gerektiğini, davanın soybağının reddi davası olduğunu, hak düşürücü sürede dava açılmadığını, davacının bu davayı açma hakkı olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı ...'ya ait iki ayrı nüfus kaydının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.04.06.1958 tarihli ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33 üncü maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Dava, nüfus kaydının baba yönünden düzeltilmesi davası olmayıp, mükerrer kaydın iptali davasıdır.
2.Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkda, dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerde davalıya ait olduğu iddia edilen iki ayrı kayıt bulunmakta olup; 21.06.1965 tarihinde nüfusa tescil edilen 01.02.1965 Münih doğumlu ... TC kimlik numaralı, İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mah. C.14, Hane 1080, ... ve ... kızı, . ... ile 14.03.1973 tarihinde nüfusa tescil edilen 01.11.1965 Ardeşen doğumlu,... TC kimlik numaralı, Balıkesir İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, C.11-Hane 233, ... ve ... kızı ...'in aynı kişi olup olmadığının tespit edilmesi ve aynı kişi olduğunun tespit edilmesi halinde mükerrer olan ikinci kaydın iptaline karar verilmesi gerekirken, iki ayrı nüfus kaydına yönelik inceleme yapılmaksızın, bu konuya ilişkin gerekçe dahi yazılmaksızın sadece davalı ...'nın babasının Nizamettin olmadığının tespitine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ya verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.