Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5300 E. 2024/3369 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tanımanın iptali davasında hak düşürücü süreye uyulup uyulmadığı ve davanın kabul koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tanıma tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçmemiş olması ve çocuğun davacının öz çocuğu olmadığının adli tıp raporuyla tespit edilmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/715 E., 2023/884 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/730 E., 2022/878 K.

Taraflar arasındaki tanımanın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın kayyım tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, kayyım tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belirlenen günde tebligatlara rağmen taraflardan gelen olmadı. Davacı vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Avukat ...'ün mazeret bildirdikleri görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretlerin reddine karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenilerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ... arasında yaşanan ilişkiden ...'nun dünyaya geldiğini, öncesinde veya sonrasında taraflar arasında herhangi bir evliliğin olmadığını, davalı ...'nın 2021 yılının Eylül ayında hamile kaldığı dönemde başka birisiyle daha cinsel ilişki yaşadığını söylediğini, ...'nun müvekkilinin çocuğu olmadığını yeni öğrendiğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; küçükle davacı arasında kan bağı olmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın soybağının reddi olarak açıldığını ancak dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının küçüğü nüfusta tanıdığı, olayı anlatmanın taraflara hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, davanın tanımanın iptali olarak nitelendirilerek yargılama yapıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 300 üncü maddesinin "Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Yukarıdaki süreler geçtiği hâlde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. " şeklinde olduğu, davanın kanunda belirtilen yasal süreler içerisinde açılmadığı, ancak dava dilekçesinde yer alan beyanlar dikkate alındığında aslında çocuğun kendisinden olmadığını öğrenme tarihinin yasal süreler bittikten sonra olduğu bu durumun gecikmeyi haklı kılan sebep olabileceği ve öğrenme tarihinden itibaren bir aylık süre içerinde davanın açıldığı, sürenin geçmediği, dosya kapsamında mevcut tüm bilgi ve belgelerin incelenip değerlendirilmesi sonucunda adli tıp raporuna göre küçük ...'nun davacının çocuğu olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile küçük ... Kılıçoğlu'nun davacı tarafından tanınmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kayyım istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Kayyım, küçüğe temsil kayyımı olarak atandığını, temslcisi olduğu küçüğün yaşının çok küçük olduğunu, hakkının savunulması gerektiğini, delil toplanarak karar verilmesi gerektiğini, küçüğün yüksek yararına uygun karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kayyım temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Kayyım, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tanımanın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 297 nci, 298 inci, 299 uncu, 300 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup kayyım tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.