"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/951 E., 2023/856 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdemli Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/691 E., 2023/72 K.
Taraflar arasındaki aile konutu şerhinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile boşanmış bulunduklarından malik bulunduğu taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin hükmünün hukuken son bulduğunu, boşanma kararının eki olan 04.09.2020 tarihli protokolde görüleceği üzere dava konusu taşınmazın şerh lehtarı ile birlikte en az 700.000,00 TL'ye satılması satım parasının paylaşılması ve davalının eve müşteri çıktığı anda satışa muvafakat ederek aile konutu şerhini kaldırmayı kabul ve taahhüt ettiği hususunun düzenlenmiş olduğunu, protokol metninden açıkça görülen ''aile konutu şerhini kaldırmayı kabul ve taahhüt eder'' şeklindeki düzenleme, şerh lehtarına bir hak sağlayan değil bilakis ona yükümlülük yükleyen bir düzenleme olduğunu, şerh lehtarı müşteri çıktığı anda aile konutu şerhinin kaldırılmasına yardımcı olacağını, taşınmaz satılacak ve satış bedelinden protokol gereği payına düşeni alacağını, sunulan sebeplerle boşanma kararının kesinleşmesi ile hukuki bağlayıcılığını yitirmiş bulunan şerhin kaldırılmasına kolaylık sağlayacağı yönündeki protokol düzenlemesi, şerhin terkinine engel olarak değerlendirilemeyeceğini, Yargıtay kararları gereği edinilmiş mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda taşınmazın aynı üzerinden hüküm kurulmamakta yalnızca alacağı hükmedilmekte olduğunu tüm bu sebeplerle dava konusu taşınmaz üzerindeki haksız ve hukuksuz aile konutu şerhinin kaldırılmasına ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili beyan dilekçesi ile; davacının söz konusu talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin terkini işleminin ancak satış işlemi gerçekleştiği takdirde mümkün olacağını, ancak boşanma davası kesinleştikten sonra dava konusu taşınmazın satılmasının hukuken mümkün olmadığını, söz konusu taşınmazın satılacağı vakit davacı tarafın taşınmazın satılması hususunda sorunlar çıkardığını, fiyatı yükselttiğini ve taşınmazın satışına engel olduğunu, bu hususta müvekkili tarafından davacı ... aleyhine ilama aykırılık nedeniyle mal paylaşımı konulu dava ikame edildiğini, söz konusu dava ile ilgili taşınmazın satımı ve bedelinin taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılması hususunun talep edildiğini, ilgili davanın Erdemli Aile Mahkemesi'nin 2021/553 Esas sayılı dosyasında halen derdest olduğunu iş bu nedenler ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 17.10.2012 tarihinde evlendikleri, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine 01.08.2019 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların evlilik birliğinin fiilen devam ettiği süre içerisinde birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleştiği, evlilik birliğinin hukuken sona erdiği, davacının aile konutu şerhinin terkini talebinin Erdemli Tapu Müdürlüğü'nün 11.04.2022 tarihli kararı ile reddine karar verildiği davacının karara itiraz ettiği, Hatay 12. Bölge Müdürlüğü'nün 18.04.2022 tarih E-48458901-110-475205 saylı kararı ile Tapu Müdürlüğünce verilen kararın onandığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 4721 sayılı Kanun'un 683 üncü ve Anayasa'nın 35 inci maddesinden kaynaklanan, davacının mülkiyet hakkı karşısında şerhin şeklen var olmasının hüküm ifade etmeyeceği, somut olayda eldeki davanın açıldığı tarihte çekişmeli taşınmazın sicil kaydında aile konutu şerhinin mevcut olduğu ve tarafların boşanmalarına ilişkin kararın kesinleştiği belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, taraflar arasında düzenlenen ve boşanma kararının eki niteliğindeki 04.04.2020 tarihli protokole göre dava konusu taşınmazın en az 700.000,00 TL ye satılacağı ve satış bedelinin taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılacağı, davalı müvekkilinin eve müşteri çıktığı anda satışa muvafakat ederek aile konutu şerhini kaldırmayı kabul ve taahhüt ettiği hususunun düzenlendiğini ancak boşanma davası kesinleştikten sonra dava konusu taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını, davacının sorunlar çıkardığını, bu nedenle müvekkili tarafından mal paylaşımı konulu dava açıldığını, bu davanın derdest olduğunu, bu dava ile de dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, davacının bu davayı açmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi için istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; tarafların Erdemli Aile Mahkemesinin 2020/410 Esas, 2020/32 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde, "Taraflar evlilik birliği içerisinde aldıkları aile konutu niteliğindeki ... Mahallesi, ... Sokak, ... Plaza, Bina No:1, Kat:12, No: 24 adresindeki evi en az 700.000,00 TL'ye birlikte satacak ve satış bedeli yarı yarıya paylaştırılacaktır. Eve 700.000,00TL ve üzeri bedelle müşteri çıktığı anda davalı ... satışa muvafakat edeceğini ve aile konutu şerhini tapu kaydından kaldırmayı kabul ve taahhüt eder" düzenlemesine yer verdikleri, mahkeme kararının 7. maddesinde dava dilekçesi ekinde bulunan 04.09.2020 tarihli anlaşmalı protokolünün tasdikine ve kararın eki sayılmasına karar verildiği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği dolayısıyla aile konutu şerhi bulunan taşınmazın aile konutu vasfının kalmadığı, taraflar arasında düzenlenen ve infaz kabiliyeti bulunmayan boşanma protokolü ile taşınmazın aile konutu vasfının devam ettirilmesinin hukuken mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 194 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.