Logo

2. Hukuk Dairesi2023/581 E. 2023/3449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur oranının belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğunun tespit edilmesi ve belirlenen nafaka, tazminat ile vekalet ücreti miktarlarının hakkaniyete uygun bulunması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2383 E., 2022/2664 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/157 E., 2022/284 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının kabulüne, karşı boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne, çeyiz eşyası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davada boşanma hükmü, ziynet eşyası alacağı ve çeyiz eşyası alacağı davası kesinleştiğinden asıl davada boşanmanın ferileri hakkında hüküm kurulmuş, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının daha önceden bir kez evlenip boşandığını müvekkilinden gizlediğini, kendisi ile ilgilenmediğini, erkeğin ailesinin taraflarla beraber yaşadıklarını, erkeğin annesinin tarafların yola gideceğini bahane ederek müvekkilinin ziynet eşyalarını aldığını, daha sonra vermediğini, müvekkili altınlarını istediğinde davalı karşı davacı erkek ve ailesinden şiddet gördüğünü, müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladıklarını, hakaret ettiklerini, belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadına ait ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin davalı karşı davacıdan alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, tarafların akraba olduklarını, evlenmeden önce bir buçuk yıl görüştüklerini, daha sonra evlendiklerini, tarafların müvekkilinin ailesi ile yaşayacakları konusunda anlaştıklarını, davacı karşı davalının müvekkilinin ailesi ile oturmayı istemediğini, cinsel beraberliği kabul etmediğini, müvekkilinin eşini hastaneye götürdüğünü ancak davacı karşı davalının muayeneden kaçtığını, bir yıl boyunca ailesin yanında kaldığını, ayrı eve çıktıklarını ancak kadının evi beğenmediğini, evin temizliğini, ütüyü yapmadığını, sürekli kavga çıkardığını evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarih, 2016/14 Esas ve 2019/562 Karar sayılı kararı ile taraflara başlangıçta ayrı ev açılmadığı, davalı karşı davacının ailesiyle bereber oturdukları, davadan bir süre önce davalı karşı davacı erkeğin tayininin Serik'e çıktığı, lojmanda oturdukları, erkeğin kadına şiddet uyguladığı, annesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, ziynet eşyalarının erkekte kaldığı, soranlara bozdurup ev alındığı söylendiğinin sabit olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kararın kesinleştiği tarihten itibaren o yıl açıklanan üfe aylık oranların 12 aylık ortalaması oranında nafakaların arttırılmasına, 20.000,00 TL maddî, 10.000 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne, çeyiz eşyası talebinin kısmen kabulüne, karşı boşanma davası ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili nafaka ve tazminatlar ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağı yönünden, davalı-karşı davacı vekili asıl davanın boşanma dışındaki kısımları ile reddedilen karşı dava ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 26.02.2021 tarih 2019/2878 Esas ve 2021/485 Karar sayılı kararı ile davalı karşı davacının cinsel birlikteliğin sağlanamaması iddiası bulunduğu halde davacı-karşı davalının tam teşekküllü devlet hastanesine sevk edilerek cinsel ilişki yaşamakta sıkıntı olup olmadığına dair doktor raporu alınmadan yargılamaya devam edilip deliller toplanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, çeyiz alacağı davasının miktar itibariyle kesin olduğundan dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği, ziynet alacağı davası yönünden ise mahkemece talepten fazlaya hüküm kurulduğu gerekçesi ile; davalı-karşı davacının asıl davanın boşanma dışındaki kısımlarına ve karşı davaya, davacı-karşı davacının ise nafaka ve tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulü ile; ... 1. Aile Mahkemesinin 04.07.2019 tarih, 2016/14 Esas ve 2019/562 Karar sayılı kararının (istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü hariç) asıl ve karşı boşanma davasına ilişkin 2, 3, 4, 5, 8, 9, 11, 13. bentlerinin kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtilen işlemlerin yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere ... 1. Aile Mahkemesi'ne iadesine, tarafların çeyiz eşyası alacağı davasına ilişkin kesin karara yönelik istinaf başvuru taleplerinin ayrı ayrı usulden reddine, davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacının ziynet alacağına yönelik istinaf isteminin kısmen kabul- kısmen reddi ile, ... 1. Aile Aile Mahkemesinin 04.07.2019 tarih, 2016/14 Esas ve 2019/562 Karar sayılı kararının ziynet alacağına yönelik hüküm kısmının 6 nolu bentlerinin kaldırılmasına, bu konuda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara başlangıçta ayrı ev açılmadığı, erkeğin ailesiyle beraber oturdukları, davadan bir süre önce erkeğin tayininin Serik'e çıktığı, lojmanda oturdukları, erkeğin eşine şiddet uyguladığı, annesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği, tanık beyanları ile sabit olmakla; istinaf ilamı doğrultusunda davacı-karşı davalı kadın hakkında alınan sağlık kurulu raporunda kadının cinsel birleşmeye engel rahatsızlığının bulunmadığının tespiti de dikkate alınmakla karşı davada cinsel birleşmeye yönelik kadına kusur olarak atfedilen iddialar ile diğer isnatların dosya kapsamında ispatlanamadığı erkeğin kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelden sarsıldığı gerekçesi ile; asıl davadaki boşanmanın feri olan taleplerin kısmen kabulü kısmen reddi ile, kadın yararına bozma öncesi 2016/14 Esas sayılı dosyasının 2 nolu celsesinin 5 nolu ara kararı uyarınca dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere taktir olunan aylık 350,00 TL tedbir nafakasının bu celse tarihi itibarı ile geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL artışla aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacı ...'den alınarak davacı-karşı davalı ... ...'ye verilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, her yıl TÜİK'in yayınladığı TÜFE oranında nafakanın arttırılmasına,

kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri boşanmanın feri olduğundan davacı-karşı davalı ... ... lehine vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına, Mahkemenin 04.07.2019 tarihli, 2016/14 Esas, 2019/562 Karar sayılı ilamının 11 nolu ara kararının istinaf mahkemesince kaldırılmasına karar verildiğinden karar tarihi itibarı ile boşanma davası yönünden Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı ...'den alınarak davacı-karşı davalı ... ...'ye verilmesine, karşı dava ispat edilemediğinden reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı-karşı davalı vekili kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları ile boşanma davasında vekâlet ücreti yönlerinden, davalı-karşı davacı vekili ise; reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı gösterilen kararıyla; erkeğin, kadını, başlangıçta ailesi ile birlikte oturttuğu, ayrı ev açmadığı, kadına en son gerçekleşen olaylar sırasında şiddet uyguladığı, annesinin, evliliğe müdahalesine izin verdiği, dolayısı ile boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de, kadının da cinsel birliktelikten kaçındığı, doktora götürülmesine rağmen, çocuk olması için bile muayene olmadığı, erkeğin çamaşırlarını yıkamadığı, birlik görevlerini de ihmal ettiği bu durumda, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulü gerektiği ancak boşanma hükmü kesinleştiği, davacı-karşı davalı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir/yoksulluk nafakası miktarlarının makul olduğu, yine davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen tedbir/yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminatın boşanmanın ferilerinden olması, kadının boşanma davasında lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeni ile ferilere dair vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği, ayrıca boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olması nedeni ile maddî-manevî tazminat talebinin reddine dair kararın doğru olduğu gerekçesi ile; davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacı erkeğin kusur durumu ve karşı davada boşanama dışındaki istinaf istemlerinin esastan reddine, davalı-karşı davacının kusur durumu ve karşı davada boşanmaya yönelik istinaf istemlerinin kabulü ile, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının az kusurlu, davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine, ... 1. Aile Mahkemesinin 10.05.2022 tarih, 2021/157 Esas, 2022/284 Karar sayılı kararının karşı davanın reddine ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, kaldırılan konular hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; asıl davada boşanma kesinleştiğinden karşı davada boşanmaya yönelik karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı karşı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğin tamamen kusurlu olduğu, kadının cinsel birliktelikten kaçındığının ispatı bulunmadığı, yararına hükmolunan tedbir nafakası ve tazminat miktarlarının az olduğu, yararına hükmolunan vekâlet ücretine ilişkin hükmün kurulduğu tarih itibariyle verilmesi gerekirken 2019 yılı için hesaplanmasının ve boşanmanın ferileri yönünden de vekâlet ücretine hükmolunmamasının hatalı olduğu, yerel mahkemenin erkeğin ispatlanamayan davasının reddine yönelik temyizinin bulunmadığı gerekçesi ile; erkeğin davası hakkında verilen karar, kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tedbir nafakası ve tazminat miktarları ile vekâlet ücreti yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunup bulunmadığı, geçimsizliğin olması halinde kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasında verilen karar, kadın yararına tazminat ve tedbir nafakası miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadının cinsel birliktelikten kaçındığının ispatlanamadığı ancak tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre yine de erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.