"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/313 E., 2023/691 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 27. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/194 E., 2022/755 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, ilgisiz olduğunu, eşini borçlandırdığını, aşağıladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, sadakatsiz olduğunu, kadını ve ailesini telefonundan engellediğini ve erkeğin ailesinin boşanma konusunda kadını suçlaması sebebiyle kadının WhatsApp grubu kurmak zorunda kaldığını ve grupta erkeğin kadına söyledikleri dışında bir paylaşım yapılmadığının mesajdan anlaşıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve boşanma sebebiyle uğranılan maddî zarara karşılık 500.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 26.10.2022 tarihli dilekçesinde; talep edilen maddî tazminat için Mahkemece nispi harç istenmiş ise de talebin boşanmanın eki kapsamında olduğu, kadının ortak konutun harcamalarını tek başına karşıladığı ve erkek için harcamalar yaptığına yönelik iddialarının kadının evlilik birliğini ayakta tutmak için yaptıklarının göz önüne alınması için ortaya konduğunu, işbu dava kapsamında davalı erkeğe verilen paraların iadesi kapsamında bir taleplerinin bulunmadığını ve talebin boşanmanın fer'î kapsamında olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının çektiği kredilerin ve evlilik birliğinde erkeğe gönderdiği paraların evin geçimi için olduğunu, hakaret ve tehdit içeren mesajlar gönderdiğini, ailenin olduğu WhatsApp grubu kurarak eşi hakkında ithamlarda bulunduğunu ve onu küçük düşürdüğünü iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine ilgisiz davranan, küçük düşürücü cümleler kullanan, hakaret eden, evin ihtiyaçlarını karşılamayan, birlik görevlerini kendisine düşen oranda yerine getirmeyen, eşinden sürekli borç isteyip onu kredi çekmek zorunda bırakan ve bu kredi borçlarının ödemeye yanaşmayan, zaman zaman eşini ve ailesini engelleyerek kendi istediği zaman eşine ulaşan, "..." isimli kadına çiçek gönderen, başka bir kadın ile evlilik dışı ilişki yaşayarak sadakatsiz davranan, anlaşmalı boşanma noktasında kadını mesleğine leke sürmekle tehdit eden ve yine ortak konuttaki eşyaların alınmaması husunda tehdit eden erkeğin ağır, ortak konutta bulunan eşyaları eşinin rızası hilafına evden götüren kadının az kusurlu olduğu; cevap dilekçesine ekli dökümlerdeki mesajların kadın tarafından gönderildiği ve aldatma olayının kadın tarafından paylaşıldığı sabit olmamakla birlikte, aksi kabul edilse dahi kusur oranının değişmeyeceği; kadının maddî tazminat talebine ilişkin 26.10.2022 tarihli dilekçesindeki açıklamalarına göre talebin boşanmanın fer'î kapsamında olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, tarafların gelir ve ihtiyaçları, ödeme güçleri, paranın satın alma gücü, genel ekonomik esaslar ile hak ve nesafet ilkeleri nazara alındığında, her ne kadar kadının düzenli geliri bulunsa da evlilik süresinde çektiği kredileri tek başına ödemek zorunda kaldığı, ödediği kredi miktarı, barınma ve temel ihtiyaçları nazara alınarak kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına ve kadın yararına 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'î kapsamında olmayıp nispi harca tabi olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, davanın kabul edilmesinin ve kadın yararına tazminatlara ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tazminat ve tedbir nafakası miktarlarının fazla olduğunu belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadının maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'îsi niteliğinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı ve koşulları var ise maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.