Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5878 E. 2024/5702 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmanın kabulü, kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine, temyiz süresinin deprem nedeniyle durması sebebiyle temyiz talebinin reddine dair ek kararın yerinde olup olmadığı ve asıl kararın hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin deprem bölgesinde bulunması nedeniyle temyiz süresinin durmuş olması gözetilerek ek karar kaldırılarak, asıl karar ise usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1843 E., 2023/296 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/135 E., 2020/37 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 18.05.2023 tarihli ek karar ile; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.

Asıl karar ve ek karar davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı erkeğin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ortak çocuğa ve eşine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, ailesini sürekli ihmal ettiğini, müvekkilinden habersiz aile konutunu taşıdığını, maddî ihtiyaçlarını karşılamadığını, dışarı çıkmasına izin vermediğini, tarafların büyük oğlunda doğuştan yürüme problemi olduğu halde çocuğu hastaneye götürmediğini, kendisi için akıllı telefon, tablet vs alırken evde bulunan kırık ya da bozuk eşyaları yaptırmadığını, ihmal ettiğini, sıcak su vanasını kapattığını, en son 28.09.2016 günü yaşanan tartışmada erkeğin müvekkiline hakaretlerde bulunduğunu, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, büyük oğlunun arada kaldığını, olayın duyulmasıyla aile büyüklerinin ortak konuta geldiğini, 30.09.2016 tarihinde erkeğin ailesi ile evden ayrıldığını ve bir daha eve dönmediğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle 100.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, en son yaşanan olayda müvekkilinin kadının ailesi tarafından darp edildiğini, davacının çocuklarının gözü önünde müvekkiline hakaret ettiğini, evliliğin başından beri davacının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını ve sorumluluklarını yerine getirmediğini, çalışıyor olmasına rağmen müvekkiline hiçbir zaman maaşını dahi söylemediğini, işe gidiş gelişlerindeki yol parasını dahi müvekkilinden aldığını ve hafta sonları çalışmayı tercih ederek çocukları ihmal ettiğini belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacının bütün taleplerinin reddedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin eşi ve çocuklarına ilgi göstermediği, hastalıklarında ilgilenmediği, çocukların eğitim işleri ile davacı annenin ilgilendiği, taraflar ve taraf aileleri arasında huzursuzluklar olduğu, aile fertlerinin birbirlerine karşı hakaret tehdit içerikli söylemlerde bulundukları, taraflar arasında mevcut kavga sırasında kadının erkeği ısırmak suretiyle yaraladığı, erkeğin anne ve babasının davacıya karşı hakaret ve küçük düşürücü söylemlerde bulunması erkeğin eş ve çocuklarına karşı hastalık halinde bile ilgisiz kalışı, ailesinin olumsuz davranışlarını önleyici davranışlarda bulunmaması nazara alındığında erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 100,00'er TL tedbir, 200,00'er TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 3.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları, müvekkili yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile müvekkilinin tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin hatalı değerlendirildiğini, davalı tanıklarının dikkate alınmadığını ileri sürerek boşanmanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatların esası ve miktarları yönünden katılma yoluyla istinaf yoluna başvurmuştur

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçlarına göre kadının usta öğretici olarak çalışıyor olması ve 1.700,00 TL maaş alması, erkeğin herhangi bir işte çalışmayıp işsizlik maaşı alması nedeniyle kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının yerinde, iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun bu yönlerden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak ortak çocuklar yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 750,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere yasal faiziyle 25.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının diğer istinaf taleplerinin, erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; delillerin hatalı değerlendirildiğini davalı tanıklarının dikkate alınmadığını ileri sürerek boşanmanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatların esası ve miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı, ek kararın yerinde olup olmadığı, temyiz sürede ise kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Davalı erkek vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davalı erkek vekillerinin Malatya Barosuna kayıtla oldukları ve avukatlık ofislerinin deprem bölgesinde, Malatya'da bulunması nedeniyle hakkındaki tüm sürelerin deprem nedeniyle durdurulduğu ve sürelerin 02.05.2023'te başlatıldığını, bu nedenle erkek vekilince yapılan temyiz başvurusunun süresinde olduğu, erkeğin temyiz dilekçesinin reddine dair verilen ek kararın usul ve kanuna uygun olmadığı anlaşıldığından söz konusu kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

2.Davalı erkek vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2023 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.