Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6013 E. 2024/3183 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve ödeme şeklinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin kısa sürmesi ve ortak çocuklarının bulunmaması gibi hususlar dikkate alındığında, yoksulluk nafakasının toptan ödenmesi hususunun değerlendirilmesi gerekirken aylık irat biçiminde ödenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1056 E., 2023/1041 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tomarza Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/132 E., 2022/185 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma her iki davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak karar vermek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlendikleri günden itibaren müvekkile davalının anne ve babası baskı yapmaya başladığını, bir gün davalı-davacı erkeğin düğünde takılan takıları müvekkilinden habersiz alıp gittiğini, jandarmaya haber eden müvekkil davalı-davacı hakkında şikayetçi olduğunu, ancak sonradan savcılık ve karakolda yaptığımız araştırmamızda Jandarmanın ikametgaha kadar gelmesine rağmen işlem yapmadığını öğrenmiş bulunduklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarını, kadın için aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini,, davacı ile sadece 2 ay birlikte kaldıklarını, bu 2 ayın 1 ayı da ailesinin yanında kaldığını, annesi hastalanmış yanında refakatçi kaldığını, bu durumları hep anlayışla karşıladığını, ancak davacı evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, kendisini yüzüstü bıraktığını, davacı baştan itibaren kendi ailesinin etkisinde kaldığını "mal geldin mal gidiyorsun, layığını buldun" şeklinde sözler söylediğini, Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/18 Değişik İş sayılı dosyası ile eve dön çağrısında bulunduğunu, ancak davacı eve dönmediğini, açmış olduğu karşı dava ile davacı karşı davalının dava ve taleplerinin reddine, tarafınca açılan karşı boşanma davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline ve yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2022 tarih ve 2021/104 Esas, 2022/49 Karar sayılı kararı ile; dinlenen tanık ifadelerinden her iki tarafın da eş ve aileleri arasında dengeyi kuramadığı anlaşılmış, kadının sebepsiz evi terkinin ve erkeğin düğünde takılan takılara el koymasının karşılıklı güvensizlik ortamı yarattığı anlaşılmış, bu sebeple taraflar boşanmada eşit kusurlu sayılarak maddî manevî tazminat talepleri karşılıklı olarak reddedilmiş, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, boşanma sonucu kadının yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îler yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 29.06.2022 tarih ve 2022/1326 Esas, 2022/1312 Karar sayılı kararı ile, ilk derece mahkemesi tarafından tarafların gösterdikleri delillerin toplanması ve tanıkların dinlenerek karar verilmesi gerekmesine rağmen istinaf başvurusunda bulunan erkeğin tüm tanıklarının dinlenmeden tarafların eşit kusurlu sayılmalarına kanaat edinilmesi, taraflarca dayanılan kusurlu davranışlardan hangilerinin ispat edildiği hangisinin ispat edilmediği açıklanmadan hatalı karar verilmesi doğru bulunmadığından davalı-davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma gereği diğer tanıklar da dinlenmiş ve davalının ailesinin eylemlerinin, davalı tanıklarının beyanlarına göre davacının ailesinin eylemlerinin olduğu ve tarafların bu hususta dengeyi kuramadığı, evliliklerine her iki aileninde olumsuz etkisinin olduğu bu kapsamda taraflardan birinin diğerinden ağır kusurlu olmadığı, davacı tanıklarının beyanlarında davalının altınları alıp gittiği, davalı tanıklarının beyanlarında davacının evliliğin 2. gününde ailesinin evine gittiğinin daha sonra gelip pek çok kez gittiğinin belirtilmesi bakımından, tarafların ortak aile konutunda bir arada hayatı sürdürmeleri gerektiği gibi Yargıtay İçtihatlarında ve toplumda yer alan görüşe göre de düğünde takılan ziynet eşyaların geline ait olacak olması ve tarafların evden uzun süreli ayrılma ile düğünde takılan ziynet eşyalarını alıp gitme eylemlerinin denk olduğu taraflardan birine diğerinden fazla kusur yüklenemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı eşit kusur nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi hatalı olduğu, nafakaların fazla, evlilik kısa olmasının gözetilmesi gerektiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi hatalı olduğu, nafakaların fazla, evlilik kısa olmasının gözetilmesi gerektiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı ve kadın yararına hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince yoksulluk nafakasının, toptan veya durumun gereklerine göre aylık irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, kusurun niteliği, evliliğin süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücü ve isteklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Somut olayda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin süresi ve ortak çocuklarının bulunmayışı dikkate alındığında yoksulluk nafakası yükümlüsünün, yoksulluk nafakasını toptan ödemesi hususunun değerlendirilmesi gerekirken, irat biçiminde ödenmesine karar verilmesi somut olay bakımından isabetli bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.