Logo

2. Hukuk Dairesi2023/616 E. 2023/1540 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir hususun ispatlanamaması ve ilk derece mahkemesi kararında usul ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bitlis Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki çocuk kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde kişisel ilişkinin azaltılarak yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk Nehir'in velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, davacı tarafın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 324 üncü maddesindeki sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalı tarafın, çocuk ile ciddi bir şekilde ilgilenmediği ve kişisel ilişkinin gereklerini yerine getirmediği gerekçesiyle ortak çocuk ile davalı arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişkinin daha uzun aralıklı ve yatılı kalınmayacak şekilde tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, baba olarak çocuğuna gereken bütün özveriyi gösterdiğini ve ilgilendiğini, çocukla ilgilenmediği iddialarını ve isnat edilen hususları kabul etmediğini, kızının bakıcıyla büyümemesi için 2 yıl kızına evde kendisinin baktığını, evladının bakımı, gelişimi için iş hayatından, kariyerinden vazgeçtiğini, çocuğu ile kişisel ilişki kurma, görüşme hakkının kaldırılması talebini haksız bulduğunu beyan ederek açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun üstün yararı, fiziksel, psikolojik sağlığı ve gelişimi açısından çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasının çocuğun üstün yararına olmayacağı gerekçesiyle, çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun menfaatine olacağı belirtilerek; alınan sosyal inceleme raporları ve ortak çocuğun yüksük yararı gözetilerek ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, her hafta pazartesi, ... ve cumartesi günleri saat 20.00'den 20.30'a kadar görüntülü konuşma programları aracılığıyla, yine ortak çocukla baba arasında her ayın birinci haftası Cuma günü saat 17.00'den Pazar günü saat 17.00'e kadar, her yıl Temmuz ayının birinci günü saat 17.00'den Temmuz ayının yirminci günü 17.00'e kadar, her yıl sömestr tatilinin birinci günü saat 10.00'dan yedinci günü saat 17.00' e kadar ve dini bayramlarda bayramın ikinci günü sabah saat 09.00'dan ikinci günü akşam saat 17.00'e kadar ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ortak çocuğun yaşı gereği uzun zaman aralıklarla annesinden uzak ve aşina olmadığı babasının yanında kalması psikolojik ve gelişim olarak olumsuz, kötü etkileneceğinin somut delillerle ispat edilmesine rağmen eksik ve hatalı olarak düzenlenen rapor doğrultusunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çocuğunu düzenli görmek istemeyen babanın kişisel ilişki hakkının tamamen kaldırılması gerektiğini, deliller incelenmeden davalı ile yapılan görüşme neticesinde tanzim edilen eksik ve taraflı rapor doğrultusunda karar verildiğini beyan ederek ileride telafisi imkansız zararların doğmaması için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin kaldırılması koşullarının oluştuğunun ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin eksik inceleme yaptığını, dava dilekçesinde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması mümkün olmaması halinde uzun sürelere yayılacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesini talep ettiklerini ancak terditli taleplerinin değerlendirilmediğini, babanın çocuğu ile hiç görüşmediğini, çocukla ciddi olarak ilgilenmediği, ilgilenmeyeceğinin kanıtı olduğunu bu durumunda baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına sebep olacağını, davalının kişisel ilişki düzenlemesini müvekkilinin velâyet hakkını engeller nitelikte kullandığını, Bitlis İlinde alınan 10.12.2021 tarihli raporun dikkate alınmadığını, bu raporun çocuğun üstün menfaatine daha yararlı olduğunu, çocuğun yaşı ve üstün menfaati düşünüldüğünde kademeli olarak kişisel ilişki kurulması gerektiğini, kurulan kişisel ilişki ve sürelerinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, velâyet kendisinde bulunmayan baba ile ortak çocuk arasında mahkeme kararı ile kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir hususun, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girdiğinin veya babanın çocukla ilgilenmediğinin, ispatlanıp ispatlanmadığı, ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunu'nun 182 nci ve 323 maddeleri, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası, 3 üncü, 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.