Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6171 E. 2024/2544 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin boşanma kararına, kusur belirlemesine, yoksulluk nafakası ve maddi tazminata yönelik itirazları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kusurlu davranışlarının af kapsamında olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, mesaj kayıtlarındaki beyanlarının da af kapsamında olmadığı ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının makul olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1246 E., 2023/313 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1208 E., 2022/54 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının çalışmadığını, evine bakmadığını, temel ihtiyaçları dahi karşılamadığını, müvekkiline evliliğin başından itibaren fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, ortak çocuğun doğumundan sonra 16.05.2019 tarihli dilekçesi ile de çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, davacının annesinin davacıyı sürekli eşine karşı kışkırttığını ve evliliğe müdahil olduğunu, davacının çevresel faktörlerin etkisi altında dava açmış olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya ekonomik şiddet uyguladığı ve davalının kusurlu eylemi nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihinden itibaren 600,00 TL tedbir nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine takdir edilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 600,00 TL tedbir nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî tazminata, davacının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurlu davranışın af kapsamında kaldığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacının ise ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre İlk Derece Mahkemesinin, tarafların boşanmalarına dair kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî tazminat miktarı ile tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarının makul olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, müvekkiline yüklenen kusurlu davranışın af kapsamında kaldığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışın af kapsamında kalıp kalmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve dayanılan mesaj kayıtlarındaki beyanların af kapsamında olmadığının anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.