"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/392 E., 2023/814 K.
KARAR : Yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/480 E., 2022/447 K.
Taraflar arasındaki aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... ile müvekkilinin evli olduklarını, evlilik birliği içerisinde 2017 yılından oturdukları taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, davalı ...'nın muvazaalı şekilde taşınmazı babasının üzerine yaptırdığını ve tahliye taahhüdü verdiğini, davacının ortak konuttan çıkma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tahliye taahhüdünün geçersizliğinin tespitine, takibin iptaline ve icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davacı tarafın tahliye taahhüdünün geçersizliği, takibin iptali ve icra takibinin durdurulmasına ilişkin talepleri yönünden tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş, yargılamaya münhasıran aile konutu olduğunun tespiti talebi yönünden devam edilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun anlaşıldığı, dava açıldıktan sonra dava konusu taşınmazın icra yolu ile tahliye edildiği, ayrıca tarafların yargılama sırasında başka konutta yaşamaya başladıklarının taraf beyanlarından anlaşıldığı, taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiği, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti talepli açılan davanın konusuz kaldığı görülmekle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu olması nedeniyle haklılık durumuna göre davacı lehine, davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiği gerekçesi ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından gerçekleştirilen 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 467,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 555,80 TL yargılama giderinin davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından gerçekleştirilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadın tarafından açılan taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ilişkin talebin incelenmesinde; yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, ancak yargıma sırasında taşınmazın icra yoluyla tahliye edilmesi ile aile konutu vasfını kaybettiği görülerek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine dair açılan dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün yerinde olduğu, davacının bu yöndeki istinaf talebinin reddedildiği, davacı kadın tarafından açılan kiracısı bulunduğu evin kira sözleşmesinin tarafı olarak kabul edilmesi ve bu kapsamda tahliye taahhüdü ile takibin iptali istemli hakimin müdahalesi istemine ilişkin talebin incelenmesinde ise; 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca konut eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa sözleşmenin tarafı olmayan eşin kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelebileceği ve müteselsilen sorumlu olacağının düzenlendiği, davacı kadının yasadaki hakkını kullanmak yerine bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı ancak taşınmazın tahliyesine ilişkin karar ön inceleme duruşmasından önce verilip taşınmazın tahliye edilmesi halinde dahili davalılar lehine verilecek vekâlet ücretinin yarısı oranında verileceğinin düşünülmemesi hatalı olduğu, buna göre dahili davalılar lehine 1/2 oranında vekâlet ücreti verilmesi gerekirken, davacı lehine tam vekâlet ücreti verilmesi hatalı olduğu; dahili davalılar ve davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, dahili davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 2.550,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile dahili davalılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmemesi ve vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafından tahliye taahhüdünün ve takibin iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından bahisle, davacı kadın yararına hüküm altına alınan vekâlet ücreti kaldırılarak, davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de; davacı tarafıdan tahliye taahhüdünün ve takibin iptali talebine ilişkin davaların eldeki davadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, eldeki davanın münhasıran aile konutu olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu gözetilmeden, başka bir davadaki haklılık durumuna göre davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davacı yararına vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.