"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3164 E., 2023/1186 K.
KARAR : Bozma sonrası başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ziynet ve eşya alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacı kadının çeyiz alacağı, çeyiz alacağı davasında yargılama gideri ile vekâlet ücreti yönünden temyize konu edilen alacak talebi ile davalılar vekilinin ziynet alacağı davası, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin temyiz dilekçelerinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmakta olduğu anlaşılmakla; davacı kadının çeyiz alacağı, çeyiz alacağı davasında yargılama gideri ile vekâlet ücreti yönünden temyize konu edilen alacak talebi ile davalılar vekilinin ziynet alacağı davası, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...’nın eşi, ...’nin eşinin annesi, ...’in ise eşinin babası olduğunu, davalı ... ile evlenirken çeyiz eşyalarını yanında davalılar ile birlikte oturdukları ortak haneye çeyiz eşyası olarak götürdüğünü, yine ziynetlerin ve paraların düğünde takıldığını, davalıların davacıyı ortak haneden birlikte oturmakta iken kovduğunu ve davacıya ait olan eşyaların ve ziynetlerin davalıların yedinde kaldığını bu nedenden dolayı davalıların yanında kalan çeyiz ve ziynet eşyalarını aynen iadesini, aynen olmadığı taktirde bedellerin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte karşı taraftan ortaken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan ... ve ...'nin dava ile ilgisinin olmadığını, bu yönden husumet nedeniyle haklarındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıya talep ettiği miktarda ziynet eşyası takılmadığını, ne kadar ziynet eşyası takıldığının düğün CD'si ile belli olup, dilekçede tek tek belirtildiğini, düğünde takılan bilezik, saat, yüzük, küpe ve set takımı haricindeki diğer tüm takıların davacının ailesi tarafından alındığını, tarafların kurban bayramında ayrıldıklarını, bayram günü olması nedeniyle davacının kendisinde kalan tüm bileziklerini, saat, yüzük, küpe ve set takımlarını taktığını ve bunların da davacıda olduğunu, düğünde takılan 620,00 TL nakit para ile de davacının dershaneye gönderildiğini, bu paranın da davacıya harcandığını, davacının talep ettiği miktarda çeyiz eşyasını ortak haneye getirmediğini, dilekçede belirtilen eşyalar dışında kalan koltuk takımı, yatak odası takımı, beyaz eşyaların bir kısmı ve televizyonun evlenmeden önce davalı eş tarafından satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı yönünden tüm tanık beyanları ve düğün CD'sinden davacıya takılan ziynet eşyalarının tespit edildiğini, düğünün üzerinden uzunca zaman geçmesi, tarafların net olarak ziynet eşyalarını belirtememesi nedenleriyle düğün CD'sinden tespit edilen değerlere üstünlük verilerek davalı eş ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olup davanın kısmen kabulü ile; 14 adet 22 ayar toplam 300 gr Burma bilezik (79.500,00 TL), 1 adet 48 gr 14 ayar set takımı (7.605,00 TL), 1 adet 14 ayar toplam 9 gram nazar boncuklu set (kolye.küpe, yüzük) 1.521,00 TL, 1 adet 14 ayar 10 gram halkalı bileklik 1.690,00 TL, 1 adet 14 ayar 4 gram yüzük 676.00 TL, 2 adet büyük dulumbastı altını (biri zincirli biri zincirsiz) toplam 10.900,00 TL,1 adet altın kaplama saat 300,00 TL, 1 adet 14 ayar 4 gram alyans yüzük 676,00 TL, 2 adet Ata tek lira 3700,00 TL, 11 adet yarım altın 10.230,00 TL, 58 adet çeyrek altın 26.970,00 TL olmak üzere sayılan ziynet eşyalarının davalı ...'dan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde toplam 143.768,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ziynet alacağı isteminin reddine, 1 adet istikbal yatak odası takımı 1200,00 TL, 1 adet samsung laptop 500,00 TL, 31 adet yazma 465,00 TL, 21 adet patik 210,00 TL, 12 adet havlu 120,00 TL, 1 adet vitrin takımı 150,00 TL, 1 adet fiskos masa örtüsü 80,00 TL,1 adet nevresim takımı 175,00 TL, 1 adet nevresim takımı 125,00 TL,1 adet yün yatak 175,00 TL, 1 adet yün yorgan 150,00 TL, 1 adet çeyiz sandığı 350,00 TL,4 adet yastık 400,00 TL, 4 adet kırlent 800,00 TL, 1 adet yatak örtüsü takımı 375,00 TL, 1 adet salon takımı örtüsü 240,00 TL, 1 adet bornoz takımı 200,00 TL olmak üzere sayılan çeyiz eşyalarının davalılardan ortaken müteselsilen alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde toplam 5.715,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin çeyiz alacağı isteminin reddine, diğer davalılar yönünden ziynet alacağı ve çeyiz eşyası alacağı talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davacı kadın vekili; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tüm davalılar bakımından ve dava dilekçesinde belirtilen tüm ziynet ve çeyiz eşyaları yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, yine davacı üzerinde bırakılan yargılama giderleri yönünden verilen kararın da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dilekçesinde talep ettiği ziynet ve eşyaların varlığını ispatlamak zorunda olduğu, taraflarca dosyaya sunulan görsel materyaller ile düğünde taraflara ayrı ayrı takılan ziynetlerin ve paranın tespit edildiği, davacı tanıklarının davacıya takılan ziynetlerin tespit edilenden daha fazla olduğu yönündeki beyanlarının soyut olduğu, dosyadaki görsel materyaller karşısında soyut tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, davalı üzerine takılmış ziynet eşyaları yönünden de davanın kabulüne karar verildiği, yine dava dilekçesi ekindeki listede 55 adet çeyrek altın talep edilmesine rağmen talebi aşar şekilde 58 adet çeyrek altın için davanın kabul edildiği ve kabul edilen ziynet eşyalarının davalı ...'nın uhdesinde kaldığının belirtildiği, tüm bu hususlara karşı davalı ...'nın istinafının olmaması sebebiyle bu hususların davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu, taraflar arasında görülen Emirdağ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/127 Esas sayılı boşanma davasında davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, davalı kadını ailesiyle aynı evde yaşamaya zorladığı nedeniyle kusurlu bulunarak davanın reddine karar verildiği, işbu kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davalıların istinafa konu davaya verdikleri 24.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde, taraflar evlenirken bağımsız bir hane açılmadığı, tarafların Eskişehir'de birlikte yaşadıkları dairenin taraflar evlenmeden önce davalı eşin kendi ailesiyle birlikte yaşadığı daire olduğu yönündeki beyanlarıyla davalılar ... ve ...'nin de taraflarla aynı evde yaşadıklarının kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davalı ...'nın uhdesinde kaldığı belirtilen ziynetler için davacı ve davalı eş ile aynı evde oturan diğer davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının evlenirken çeyiz olarak getirdiği eşyaların mahallinde yapılan keşif neticesinde 14.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği, her ne kadar bir kısım davacı tanıkları davacının daha fazla eşyayı çeyiz olarak getirdiğini beyan etseler de, özellikle tanık ...'ın beyanı ile diğer tanık beyanları çelişkili olduğu gibi tanıkların bir kısım beyanlarının da soyut olduğu, bu nedenle tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, hal böyle olunca ortak hanede olduğu tespit edilen eşyalar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinafının kısmen kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılarak yerine yeniden hüküm tesisine, buna göre; 1.bent yerine geçmek üzere: 14 adet 22 ayar toplam 300 gr Burma bilezik (79.500,00 TL), 1 adet 48 gr 14 ayar set takımı (7.605,00 TL), 1 adet 14 ayar toplam 9 gram nazar boncuklu set (kolye.küpe, yüzük) 1.521,00 TL, 1 adet 14 ayar 10 gram halkalı bileklik 1.690,00 TL, 1 adet 14 ayar 4 gram yüzük 676.00 TL, 2 adet büyük dulumbastı altını (biri zincirli biri zincirsiz ) toplam 10.900,00TL, 1 adet altın kaplama saat 300,00 TL,1 adet 14 ayar 4 gram alyans yüzük 676,00TL, 2 adet Ata tek lira 3700,00 TL, 11 adet yarım altın 10.230,00 TL, 58 adet çeyrek altın 26.970,00 TL olmak üzere sayılan ziynet eşyalarının davalılardan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde toplam 143.768,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin ziynet alacağı isteminin reddine, 5. bent yerine geçmek üzere davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden ...Ü.T'ne göre hesaplanan 18.150,89-TL nisbi vekâlet ücretinin davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından, reddedilen ziynet ve çeyiz eşyaları, yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden yönlerden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemiz 25.10.2022 tarihli ilamı ile ziynetlerin davalıların yedinde kaldığının ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğunu ancak davacının tanık beyanları ile düğün CD’sine ve fotoğraflara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporu arasında takılan ziynetler ve paraların miktarı yönünden önemli fark bulunduğunu, mahkemece CD ye ve fotoğraflara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporu ile davacı tanık beyanları arasındaki takılan ziynetler ve paraların miktarı yönünden çelişkinin neden kaynaklandığının tanıklardan sorulması ve açıklattırılması ile çelişkinin giderilmesine çalışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin başlıkta gösterilen kararı ile bozma ilamına uyulmakla tanık beyanlarının kısmen birbirleriyle çelişkili olduğu, zira tanık ... düğünden sonra kızı her geldiğinde kısım kısım altınlarını taktığını, kendisinin de altınları saydığını, bu nedenle talep edilen miktarda altın olduğunu söylemiş ise de diğer tanık beyanları ile davacının düğünden sonra ziyaret amaçlı baba evine geldiğinde üzerinde her hangi bir ziynet eşyası olmadığının söylendiği, yine tanık Ümüş'ün, davacının amcasının kızının düğünde büyük bir altın taktığını ancak daha sonra da 50 gram bilezik taktığını söylemiş ise de tanık ...'nin düğünde ziynet takmadığını, sonrada bilezik taktığını söylediği, tanık beyanlarının bu hali ile kendi içinde çelişkili olduğu, yine tanıklar düğünden sonra eş, dost, akraba tarafından altın takıldığını söylemiş iseler de İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında bunun söylenmediği, ayrıca kimin ne taktığının somutlaştırılmadığı, düğünden sonra toplamda ne kadar altın takıldığının belirtilmediği, tanıkların altınları saymadıklarını söylemeleri nedeni ile soyut beyanlarına itibar edilemeyeceği, ancak düğünden sonra davacıya ailesi ve amcasının kızı tarafından toplamda 50 şer gram 4 adet bilezik takıldığı, tanıkların bilezikleri bizzat 50 gram olarak aldıklarını söylemeleri nedeni ile 4 adet bileziğin 50 gram üzerinden hesaplanması gerektiği, her ne kadar tanıklar diğer bileziklerin de 50 gram olduğunu, hatta davalının annesinin kendi taktıkları bileziklerin 50 gram olduğunu söylediğini beyan etmiş iseler de, tanıkların 3. kişiden duyuma dayalı aktarımlarının hükme esas alınamayacağı, yaptırılan bilirkişi incelemesinde düğünde davacıya takılan bileziklerin 30 ar gram olduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmesinin gerektiği, bir adet yüz görümlük setin varlığının ispatlanamadığı, tanık ...'nin beyanı ile ayrıca davacıya düğünde 30.000 TL paranın da takıldığı, davacıya takılan ziynet ve paranın davalının ailesinin kasasında muhafaza edilerek davacaya iade edilmediği anlaşılmakla 14 adet 22 ayar toplam 300 gram burma bilezik (79.500,00 TL), 4 adet 22 ayar toplam 200 gram bilezik (53.000,00 TL), 1 adet 48 gram 14 ayar set takımı (7.605,00 TL), 1 adet 14 ayar toplam 9 gram nazar boncuklu set (kolye, küpe, yüzük) (1.521,00 TL), 1 adet 14 ayar 10 gram halkalı bileklik (1.690,00 TL), 1 adet 14 ayar 4 gram yüzük (676,00 TL), 2 adet tulumbastı altını (biri zincirli, biri zincirsiz) (10.900,00 TL), 1 adet altın kaplama saat (300,00 TL), 1 adet 14 ayar 4 gram alyans yüzük (676,00 TL), 2 adet Ata tek lira (3.700,00 TL), 11 adet yarım altın (10.230,00 TL), 58 adet çeyrek altın (26.970,00 TL), 30.000,00 TL para, olmak üzere ziynet eşyalarının ve paranın davalılardan alınarak davacıya aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmaması halinde toplam 226.768,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin ziynet alacağı talebinin reddine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktarlar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 35.547,62 TL vekâlet ücretinin davalılardan ortaken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen kısım yönünden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 67.003,38 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek çeyiz alacağı ve reddedilen ziynet alacağı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalılar vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kabul edilen ziynet alacağı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 1 inci maddesi, 6 ıncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi ; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı ve bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalılar vekilinin temyiz dilekçesi ile davacı kadın vekilinin çeyiz alacağı davası, çeyiz alacağı davasında yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin sair hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.