"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/607 E., 2023/1190 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına-kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesi ile; davalının ... ile tanışmasından sonra kendisine karşı olan tavırlarının tamamen değiştiğini, hakaret ve fiili tecavüze varan hakaretleri olduğunu, davalı ile ... arasındaki samimiyetin iş çıkışında parklarda gezmelerden pikniğe gitmelere kadar ileri gittiğini, davalı ile ...'un birlikte Bodrum tatil beldesine dahi gittiklerini, bu birliktelikten sonra davalının sabah erkenden kahvaltı yapmadan evden gittiğini, akşam yemeklerine gelmediğini, geceler geç saatlerde geldiğini, bu süreç içerisinde davalı ile yatak odalarının ayrıldığını, eşinin işyerine gittiğinden davalı ve ...'un rahatsızlık duyduklarını, düğünde takılan altınların tamamını davalıya verildiğini beyan ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yasal faiziyle birlikte kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksullluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının çok kıskanç olduğunu, iş yerinde huzursuzluk çıkardığını, son olayda haksız yere evi terk ettiği, iddialaarın asılsız olduğunu beyan ederek kadının boşanma davasının reddi ile karşı davanın kabul edilerek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.09.2020 tarihli ve 2017/736 Esas, 2020/516 Karar sayılı kararıyla; kadının son yaşanan fiili ayrılıkta davacı kadının kayın pederi ile yaşadığı polemik sebebiyle evi terk etmesini gerektirir bir durum olmamasına karşın evi terk ettiği, erkeğin de her ne kadar iş için de olsa gece 01:00-02:00'larda eve geldiği, erkek iş saatlerini kendisi ayarlayabilmekte olup geç saatlere kadar çalışmasının alışkanlığı ile ilgili olduğu, bu alışkanlığını isterse değiştirebileceği değerlendirilerek bu husus erkeğe kusur olarak yüklenerek tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü ile her iki tarafın da boşanma davasını kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun ergin olduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, kadın boşanmadan sonra yoksulluğa düşeceğinden aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli ve2022/845 Esas, 2022/1084 Karar sayılı kararıyla; davacı kadına verilen kusurun yerinde olduğu, kadının ayrıca erkeği iş arkadaşı olan ...'dan kıskandığı ve bu konuda huzursuzluk çıkardığı yönüyle kusurlu bulunduğu, davalı erkeğe yüklenen kusurun isabetli olduğu, erkeğin ayrıca ihtiyaçları yeterince karşılamadığı için kadının çocuk bakıcılığı yapmak zorunda kaldığı yönüyle kusurlu bulunduğu, tarafların kusura yönelik istinaflarının kısmen kabulü ile gerçekleşen kusura göre tarafların eşit kusurlu olduğu yönündeki mahkemenin kusur dağılımı isabetli görülerek tarafların kusur belirlemesi yönünden istinaf taleplerinin kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 29.11.2022 tarihli ve 2022/7831 Esas, 2022/9707 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararında, kayınpederi ile yaşadığı tartışma nedeniyle evi terk etmesini gerektirir bir durum olmamasına karşın evi terk eden ve eşini kıskanarak huzursuzluk çıkaran kadın ile her ne kadar iş nedeniyle de olsa iş saatlerini kendisi ayarlayabildiği halde eve geç gelen ve ihtiyaçları karşılamayarak birlik görevlerini yerine getirmeyen erkeğin eşit kusurlu olduğuna hükmedildiği, erkeğin Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları nedeniyle kadının evden ayrılmak zorunda kaldığı, haklı sebeple evden ayrılan kadına “eşini terk ettiği” vakıasının kusur olarak yüklenmesinin doğru bulunmadığı, kaldı ki ortada terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmadığı, bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eve geç gelen ve birlik görevlerini yerine getirmeyen erkeğin eşini kıskanarak huzursuzluk çıkaran kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin yerinde görülmediği, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen kadın yararına uygun miktarda maddî tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak, erkeğe gece eve geç gelmesi sebebiyle verilen kusurun yerinde olduğu, erkeğin ayrıca yeterince ihtiyaçları karşılamadığı yönüyle kusurlu bulunduğu, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle evi terk eden davacı kadına bu yönle kusur verilmesinin isabetsiz görüldüğü ve kusur olmaktan çıkartılması gerektiği, ancak davacı kadının eşini kıskanarak huzursuzluk çıkarması yönüyle kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen kadının erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının boşanma sonucu en azından erkeğin maddî desteğini yitireceği gözetilerek uygun bir maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki davalı erkeğin kusurunun mahiyeti, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi ile dikkate alındığında kadın için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla; boşanmada kusur durumu dikkate alınarak kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; hataya düşülerek boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine ve kadın lehine 40.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gibi miktarının da fahiş olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kadın için hükmedilen maddî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın için hükmedilen maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.