Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6523 E. 2024/2760 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğin boşanma hükmünü istinaf edip etmediği, davacı kadının davadan feragat etmesi üzerine davanın reddine karar verilip verilemeyeceği ve davalı erkeğin istinaf dilekçesinden feragat edip etmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanma hükmüne karşı istinaf başvurusunda bulunduğu ve davacı kadının davadan feragat beyanının öncelikle değerlendirilmesi gerektiği, davalı erkeğin istinaf dilekçesindeki beyanının istinaftan feragat olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2535 E., 2023/900 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun reddi ile davadan feragat nedeniye yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/366 E., 2022/587 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun feragat nedeniyle reddine, davacı kadının davadan feragatı nedeniyle yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline karşı küfür, hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, alkol ve uyuşturucu kullandığını, davacıya hakaretler ettiğini, sadakatsiz davranışları olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın, 27.03.2023 tarihli dilekçesi ile eşiyle barışması nedeniyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir

II. CEVAP

Davalı erkeğe dava dilekçesi 12.08.2021 tarihine tebliğ edilmiş, süresinden sonra 13.09.2021 tarihinde verdiği dilekçesinde, eşini ve çocuklarını sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit içerikli mesajlar attığı, davacıya yüklenilebilir bir kusurun iddia ve ispat edilmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine hükmedilen ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakalarının karar tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 400,00 TL' ye yükseltilerek karar kesinleşinceye karar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek 15.08.2022 tarihli istinaf dilekçesi ile kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek 05.09.2022 tarihli ek istinaf dilekçesi ile kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, boşanma hükmü, velâyet düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3.Davalı erkek 27.03.2023 tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçmeyi kabul ettiğini, eşi ile barışması nedeniyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının kimlik tespiti yapılmış 27.03.2023 tarihli dilekçesi ile eşiyle barıştığını belirterek davasından feragat ettiğinin, aynı tarihli dilekçe ile davalı erkeğin istinaf talebinden feragat ettiğinin görüldüğü, davalı erkeğin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, her ne kadar davacı kadın davasından feragat etmiş ise de, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararının davalı erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü bentlerinin aynen muhafazasına, davacı kadının boşanma, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik feragatleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci bentlerinin kaldırılmasına ve bu bentlerin yerine yeniden hüküm kurulmasına, davacı kadının feragati boşanmanın fer'îlerini de kapsadığından davacı kadının çocuklar için istediği tedbir ve iştirak nafakası talebinin, kendisi için istediği tedbir ve yoksulluk nafakası talebi ile maddî ve manevî tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, istinaf dilekçesi ile boşanma hükmününde istinaf edildiğinin kabulü ile davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü ile boşanma hükmü ve boşanmanın fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin boşanma hükmünü istinaf edip etmediği, istinaf süresi içerisinde verilen ek istinaf dilekçesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı ve değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, boşanma kararının kesinleşip kesinleşmediği, davacı kadının davadan feragatı nedeniyle davanın reddine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 307 nci, 309 uncu, 310 uncu ve 311 inci maddesi, 342 nci, 343 üncü ve 345 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi

3.Değerlendirme

1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verildiği, gerekçeli kararın davalı erkeğe 03.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı erkek tarafından 15.08.2022 tarihli dilekçe ile "kusur belirlemesi, davacı kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları" yönünden, istinaf başvuru süresi içerisinde 05.09.2022 tarihli ek istinaf dilekçesi ile ise, "kusur belirlemesi, davanın kabulü, boşanma hükmü ve boşanmanın fer'îleri" yönünden istinaf edildiği, davacı kadının 27.03.2023 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiği, davalı erkeğin aynı tarihli dilekçesi ile "davadan vazgeçmeyi kabul ediyorum", "eşimle barışma nedeniyle davadan feragat ediyorum" beyanında bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince ise İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararının davalı erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği belirtilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü bentlerinin aynen muhafazasına, davacı kadının boşanma, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik feragatleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir, iştirak, yoksulluk ve tazminat talepleri yönünden taleplerin feragat nedeniyle reddine karar verildiği, hükmün davacı kadın tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Davacı kadının 27.03.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragatı üzerine, davalı erkeğin aynı tarihli dilekçesi ile "davadan vazgeçmeyi kabul ediyorum", "eşimle barışma nedeniyle davadan feragat ediyorum" beyanının istinaf başvurusundan feragat niteliği bulunmadığı dikkate alınmak suretiyle, öncelikle davacı kadının davadan feragat beyanı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, davalı erkeğin istinaf başvurusundan feragat ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2.Davalı erkeğin istinaf süresi içerisinde verdiği "05.09.2022 tarihli ek istinaf dilekçesinin" geçerli olduğu ve değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, bununla birlikte iş bu dilekçesinde "davanın kabulü ile boşanma hükmü" yönünden istinaf başvurusunda bulunulduğu da dikkate alınmadan, boşanma hükmünün kesinleştiğinden bahisle yazılı şekilde "davacı kadının boşanma, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik feragatleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.