Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6541 E. 2024/3341 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankaya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve aile konutu şerhi bulunmayan taşınmaz üzerindeki ipoteğin davacı eşin rızası olmadan konulup konulmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankaya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, yasal süresi içerisinde savunma yapılmadığı ve aile konutu üzerindeki ipotek için davacı eşin rızasının bulunmadığı hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1818 E., 2023/507 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1236 E., 2022/456 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın aile konutu olduğunu, davacının bilgisi olmadan taşınmaza ipotek konulduğunu, ipotek muvafakatnamesinin de kendisine ait olmadığını belirterek aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, aile konutu olarak kullanılan söz konusu taşınmaz için kurulan ipotek sözleşmesi için davalı banka tarafından davacının rızası amacıyla alınan muvafakatnamedeki imzasının davacıya ait el ürünün olmadığı ve davacı eşin açık onayının alınmadığı, davacının davasını açmakta halkı olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili, davanın kabulünün doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dilekçesinin davalı bankaya 31.12.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin süresinden sonra 15.01.2021 tarihinde cevap dilekçesini sunabilmek için süre uzatım talebinde bulunduğu, mahkemece ek süre talebinin süresinde olmaması nedeniyle ek süre talebinin reddine karar verildiği, bu durumda yasal süresi içerisinde, usulünce ileri sürülmeyen vakıaların ve iddiaların dikkate alınmasının olanaklı olmadığı, bu hususta dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile davalı bankanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka, dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini, elektronik tebligat yapılması gerektiğini, taşınmazın aile konutu olup olmadığının araştırılmadığını, tapuda aile konutu şerhi olmadığını, alınan raporun yetersiz olduğunu belirterek davanın kabulü yönünde verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı Bankaya usule uygun dava dilekçesinin tebliğ edilip edilmediği ve davanın kabul kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.