Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6548 E. 2024/4607 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve erkeğin boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve dosya kapsamına göre verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2702 E., 2023/589 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/75 E., 2020/239 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmamış, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusu ise "erkeğin reddedilen davası ve kusur tespiti" yönünden kısmen kabul edilmiş, sair yönlere ilişkin istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmayan kadının, Bölge Adliye Mahkemesinin bu konuda verdiği esastan ret kararına karşı temyiz hakkı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalı kadının "lehine hükmedilen tazminatların miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı-karşı davalı kadın vekilinin reddedilen yön dışında diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dilekçesinde özetle; erkeğin kıskanç davranışları olduğunu, bu yüzden cinsel problemler de yaşadıklarını, erkeğin ablasının kızına, müvekkilinin bakması konusunda baskı yapıldığını ve bu sebeple çıkan tartışmada müvekkilini evden kovduğunu, erkek ve ailesinin kadını aşağıladığını, erkeğin hakaret ve baskısına maruz kaldığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, aylık 1.500.00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 75.000.00 TL maddî, 75.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kadının cinsel birliktelikten kaçındığını, müvekkilinin kadından yeğenine bakmasını istemediğini, sadece bir günlük misafir olarak kalmasını talep ettiğini, davacının müvekkiline ve yeğenine hakaret ettiğini, ailesinin hakaretlerine maruz kaldığını, müvekkili ve ailesini küçümsediklerini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini ileri sürerek erkeğin davasının reddi ile karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 250.000.00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evliliklerinin başlangıcından itibaren cinsel problemlerinin olduğu, her ne kadar problemin kadın tarafından kaynaklandığı ileri sürülmüş ise de dosyaya ibraz edilen doktor raporuna göre kadının birlikteliğe engel herhangi bir rahatsızlığının olmadığı, bu haliyle birliktelikten kaçınanın erkek olduğu kanaatine varılarak erkeğin kıskanç davranışlar sergilediği, kadının ailesi ve arkadaşlarıyla görüşmesini kısıtladığı, kıyafetlerine müdahale ettiği, bunun yanında boşanmış olan ablasının çocuğuna bakması konusunda kadına baskıda bulunduğu, evliliklerinin üzerinden çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen annesi sağ olan çocuğa bakmaktan kaçındığı iddiasıyla kadını evden kovduğu, kadını ailesinin evine bırakırken bağırıp çağırdığı, sokağa çıkmayacağına dair tehditlerde bulunduğu, bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, kadının geliri olması sebebiyle tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000.00 TL maddî, 20.000.00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların cinsel birlikteliğe engel durumları olup olmadığı açısından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını gerektiğini belirterek erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurlarda bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacı-karşı davalı kadının da erkekten sürekli araba almasını istediği, Bağcılar'da tutulan ortak konutu beğenmediği, erkeğin yeğenini istemediği, bu durumda boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, erkeğin davasının da kabulü gerektiği belirtilerek erkek vekilinin kendi davasının reddine, kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, bunun sonucu olarak karşı davada davalı-karşı davacı lehine harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur tespiti, erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin "lehine hükmedilen tazminatların miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.