Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6556 E. 2023/5127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kesinleşmiş kusur durumuna göre belirlenen tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun olarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, erkeğin tam kusurlu olması ve kadının kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği değerlendirilerek belirlenen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/56 E., 2023/645 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kısmen kabul ile kadın yararına tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle ; kadının çocukları kendisine karşı kışkırttığını, evlilik süresince şahsi eşyalarını, ev eşyalarını satıp veya hediye ettiğini, psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu, parasını ödemiş olduğu arsa payını oğlu ...adına tapulandığını, bu olay sonucunda psikolojik olarak çöküntüye uğrayan erkeğin 2015 yılından beri davalı ile odalarını ayırdığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına faiziyle 700.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaretlerine maruz kaldığını, bıçak, elektrik kablosu, kemer ve demir sopayla darp edildiğini, evlilik birliği içerisinde doğan çocuklara da çok küçük yaştan itibaren şiddet uyguladığını, eve maddî hiçbir destek sağlamadığını, bahsi geçen arsanın ailesinin desteği ve kendi kazançlarıyla alındığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata ve tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiş,

2. Davalı- davacı kadın vekili 22.09.2020 tarihli dilekçe ile kadın lehine 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası isteminde bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.03.2021, tarihli ve 2020/41 Esas, 2021/171 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, hakaret ve küfür ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, maddî yükümlülüklerini yerine getirmediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına faiziyle 15.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı- davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre tedbir nafakası ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı- davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davaların kabul ve reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2022 tarih ve 2022/17 Esas, 2022/617 Karar sayılı kararı ile erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, buna karşılık erkek tanıklarının beyanlarında geçen olayların bir kısmının duyuma dayalı, bir kısmının ise affedilmiş en azından hoşgörü ile karşılanmış olaylar olduğu, bu suretle kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında birliğin sarsılmasında davacı- davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve bu kusur belirlemesine göre erkeğin davasının reddi ile kadının boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu; kadının boşanmakla eşinin maddî desteğini yitireceği, mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü, geçimsizliğe sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminata ilişkin şartlarının oluştuğu, ne var ki tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına kesinleşmeden itibaren işleyecek yasal faizi ile 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince kadının diğer ve erkeğin tüm itirazlarına konu istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili her iki dava yönünden; davalı- davacı kadın vekili ise tazminat ve tedbir nafaka miktarları yönünden; temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire’nin 13.12.2022 tarih ve 2022/8539 Esas, 2022/10385 Karar sayılı kararı ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına bozmanın kapsımı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kusur durumuna göre; eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaret ve tehdit eden davacı- davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tarafların ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirilerek, tarafların evlilik süresi, kusur durumu, kadının boşanma ile sona eren mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği göz önüne alınarak kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 70.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı - davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı – davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının ikinci tanık listesi sunduğunu ve bu tanıkların hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kusurların ispatlanmadığı, kadının tek delilinin tanık beyanları olduğunu, tanık beyanları arasında çelişkiler olduğunu kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, kadının çocukları kendisine karşı kışkırttığını, evlilik süresince şahsi eşyalarını, ev eşyalarını satıp veya hediye ettiğini, psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu, parasını ödemiş olduğu arsa payını oğlu ...adına tapulandığını, bu olay sonucunda psikolojik olarak çöküntüye uğrayan ileri sürerek; Bölge Adliye Mahkemesi kararın her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kesinleşmiş konuların temyiz incelemesine tabi olup olmadığı ile tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

... erkeğin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.