"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1116 E., 2023/1215 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/72 E., 2021/27 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; arafların 02.06.2006 yılında evlendiklerini bu evlilikten iki ortak çocuklarının bulunduğunu, davalının son derece sorumsuz bir eş ve baba olduğunu, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, gerek evin gerek ise çocukların tüm sorumluluğunu müvekkilinin üstlendiğini, davalının çalışmamakta olduğunu evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, faturaları ödemediğini, sürekli borç edindiğini, ayrıca davalının müvekkiline sürekli şiddet uyguladığını, müvekkilinin evden kaçarak Adana Kadın Sığınma Evine yerleştiğini, ordan da Bursa'ya gelerek bir temizlik şirketine girip çalışmaya başladığını, müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunu, çocuklarının tüm bakımı ile müvekkilinin ilgilendiğini, bir araya gelmeleri mümkün olmayan tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren ve dava sonunda da kesin olarak anneye verilmesini, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin evlendikleri tarihten bu yana normal aileler gibi geçimlerini sürdürdüklerini, müvekkilinin bu süre zarfında iyi bir aile hayatı sürdürebilmek için her türlü fedakarlığı yaptığını, sigortalı olsun olmasın her türlü işte çalışarak ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını, erkeğin evin ve ailenin ihtiyaçlarını karşılamadığı, faturaları ödemediği, sürekli borç edindiği iddialarının soyut ve mesnetsiz olduğunu, erkeğin eşine ve çocuklarına karşı herhangi bir şiddet vakasının bulunmadığını, bu iddianın tamamen asılsız olduğunu, kendi ailesiyle arasında herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını, aksine sık sık görüştüklerini, erkeğin, eşinin ablası ile görüştüğünü ve ablasının kardeşinin kendileriyle bu süreçte görüşmediğini, kadın sığınma evine yerleşeceğinden haberleri olmadığını, davacının Bursa'ya gitmesinin asıl sebebinin aslında eski imam nikahlı kocasıyla tekrar bir araya gelmiş olduğu, davacının 2018 yılının Ağustos aylarında eski kocasıyla bir lokantada bir araya gelerek görüştüklerini, görüşmeye giderken kızı Neslihan'ı da yanında götürdüğünü, müvekkilinin maddî manevî şiddet veya psikolojik baskıda bulunmadığını, müvekkilinin eşi tarafından eski eşiyle birlikte Bursa'ya kaçarak terk edildiğini ve bu terk olayında müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, bu nedenle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, davacı tarafın talep edebileceği bütün maddî menfaatlerin reddine, ortak çocuklar Neslihan ve ...'in velâyetlerinin daimi olarak müvekkilinde bırakılmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iddiaları hususunda dinlenen davacı ve davalı tanıklarının görgüye dayalı bilgi sahibi olmadıklarının anlaşıldığı, her ne kadar davacının dava dilekçesinde iddia ettiği üzere davalının sorumsuz olduğu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, sürekli borç yaptığı, kendisine fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek boşanma talebinde bulunmuş ise de dinlenen tanık beyanları ile dosya kapsamına yansıyan belgelerin davacının iddialarını ispat etmeye yeterli olmadığı kanaat edilmekle, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle açılan boşanma davasının reddine; tarafların halen ayrı yaşadıkları anlaşılmakla, uzman raporu ve Andırın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.11.2020 tarihli duruşmasında ortak çocukların davalı baba ile kalmak istediklerine dair beyanları dikkate alınarak ortak çocuklar ... ve ...'ın üstün yararı doğrultusunda bakım ve gözetimlerinin yapılması için davalı babaya teslimine, çocukların anne ile iletişiminin devamının gelişimlerine olumlu yönde etki edeceğinden ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesis edilmesine, kişisel ilişkinin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin görmüş olduğu şiddet sebebiyle çocuklarını bırakıp Adana Kadın Sığınma Evine sığındığını, evlilik birliği içinde yaşadıklarına davalının korkusundan kimsenin şahitlik edemediğini, bilirkişi raporunda çocukların velâyetlerinin davalı babaya verilmesinin çocukların üstün menfaatlerine olacağı kanaatine varılmışsa da bu tespitin hatalı olduğunu, müvekkilinin SGK'lı olarak bir fabrikada çalıştığını bildirerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozularak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve müşterek çocukların velâyetlerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.