"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/290 E., 2023/853 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/202 E., 2021/402 K.
Taraflar arasındaki boşanma ile ziynet ve nakit para alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma davası yönünden başvuruların kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; davalının, müvekkiline sözlü, fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkiline para vermediği gibi müvekkilinin babasının verdiği harçlığı dahi elinden aldığını, müvekkilinin sağlık problemlerinde yanında olmadığını, davalı ve ailesinin müvekkilini ailesi ve arkadaşları ile görüşmesini engellediklerini, son zamanlarda eve çok geç geldiğini, konuşmadığını, davalının en son "Biraz kafanı dinlersin" şeklinde söyleyerek müvekkilini ailesinin yanına gönderdiğini, sonrasında ise eve dönmesine müsaade etmediği gibi davalının müvekkiline hakaret, küfür, tehdit içerikli ve "Boş ol, boş ol" şeklinde mesajları attığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, şimdilik ziynet eşyası ve nakit para karşılığı 10.000,00 TL bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili davaya cevap ve cevaba cevap dilekçelerinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, davacının gereksiz kıskançlıkları ve buna benzer davranışlarının olduğunu, kötü sözler söylediğini, sebepsiz ortak evden ayrıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya birlik görevlerini yerine getirmek amacıyla maddî yardımda bulunmadığı, davacının annesinin verdiği maddî desteği bile davacıdan almaya çalıştığı ve davalının bu davranışlarının davacı yönünden ekonomik şiddet içeren davranışlar olduğu gibi davacının boşanma niyeti olmadan tartışma sonucu evden ayrılmasına rağmen davalının ondan habersiz ortak konutu boşaltarak birlik görevlerini de yerine getirmediğinin sabit olduğu, davalının kusurlu olduğu, davacının ise bir kusurun ispat edilemediği, taraflar arasındaki ortak hayatın çekilmez hale geldiği ve evlilik birliğinin devamında tarafların bir menfaatinin kalmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet alacağı yönünden talep gibi 8 adet bilezik 22 ayar 20 gram 32.960,00 TL, 5 adet 12' şer gramdan bilezik 12.360,00 TL, 4 adet 10' ar gramdan bilezik 8.240,00 TL, 1 adet bilezik 1.648,00 TL, 13 adet çeyrek altın 4.706,00 TL, 2 gram altın 450,00 TL, 1 adet yarım gram altın 112,50 TL, 1 adet cumhuriyet 1.500,00 TL ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığı taktirde 61.976,50 TL' nin 10.000,00 TL' sinin dava tarihinden, kalananın 12.04.2021 ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının talep ettiği 3 adet yarım altın, bir yonca talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat miktarları ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından içeriğine itiraz edilmeyen mesajlaşma içeriklerine göre davalının, eşine "Boş ol, nankör, sen mi kazandın..." şeklinde sözel şiddet içeren davranışlar sergilediğinin anlaşıldığı, davacının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışının ise ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesince, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu yönündeki kabul sonuç olarak doğru olmakla birlikte, davalıya kusur olarak yüklenen vakıalar değiştiğinden, davacının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine,
boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve boşanma veya ayrılık davası açılınca, davanın devamı süresince gerekli olan geçici önlemlerin kendiliğinden alınması zorunlu olduğundan davacı lehine tedbir nafakasına karar verilmesinde ve nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı lehine maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi isabetli ise de, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kendisini yoksulluktan kurtaracak miktarda düzenli bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacılehine yoksulluk nafakasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek ve tarafların yaşları, yeniden evlenme ihtimalleri, davalı-karşı davacının sürekli ve düzenli gelir getiren iş bulma ihtimali ve boşanma hükmünden sonra çıkması muhtemel ihtilafların önüne geçilmesi hususları gözetilerek davacı lehine toptan yoksulluk nafakasına karar verilmesi hususunun düşünülmemesinin doğru görülmediği gerekçesi ile ziynet alacağı davasının dosyadan tefrikine, tarafların bu yöndeki istinaf başvurularının tefrik edilen dosya üzerinden incelenmesine, tarafların yoksulluk nafakası, davacının kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminatın miktarlarına yönelik istinaf başvurularının kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin yukarıda gösterilen şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm bölümünün ikinci bendinden davacının yoksulluk nafakası talebine ilişkin hüküm ile davacının maddî ve manevî tazminat taleplerine ilişkin üçüncü ve dördüncü bentlerinin kaldırılmasına, davacı lehine 35.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminat ile 21.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasının bir defaya mahsus olmak üzere davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.