Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6746 E. 2023/5252 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında açılan katkı payı ve katılma alacağı davasında, kişisel mal denkleştirmesinin nasıl yapılacağı, talep miktarının ne olduğu, ikinci ıslahın geçerliliği, faizin başlangıç tarihi, usulü kazanılmış hak ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin tespiti hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadın lehine hükmedilen katılma alacağına yönelik ve usulüne uygun olarak yapıldığından bahisle yaptığı temyiz itirazları reddedilirken, davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi hatalı görülmüş ve bu hususta mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/72 E., 2023/201 K.

DAVA TARİHİ : 19.03.2010

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı kadın vekili ile davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, malların tasfiyesi ile tarafların arasında eşit olarak paylaştırılmasını, tasfiye sonucu doğacak alacaklar ile davalının mallarının ediniliş ve iyileştirilmesine olan katkı payı ile değer artış payı olarak hesaplanacak 10.000,00 TL alacağın (yargılama sırasında yapılacak hesaplama ve bilirkişi raporları ile belirlenecek değer üzerinden bakiye harcı da ödenmek suretiyle çıkacak miktarın tamamının) boşanma davasının açıldığı tarih olan 24.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 10.04.2015 tarihli dilekçesinde; katkı payı alacağı talebinden vazgeçtikler ve davaya katılma alacağı ile değer artış payı alacağı yönünden devam ettiklerini, taşınmazların değeri olan 858.039,07 TL ile taşınırların değeri olan 49.541,09 TL'nin toplamı olan 907.580,07 TL'nin 1/2'si olan 453.790.035 TL müvekkilinin alacağı olduğunu belirterek; dava dilekçesinde belirtilen 10.000,00 TL'lik dava değerinin 453.790,035 TL'ye yükseltmiştir.

3. Davacı kadın vekili 15.12.2020 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin bozma kararı dışındaki mallar yönünden 361.000,00 TL, bozma ilamına konu taşınmazlar yönünden 319.504,03 TL olmak üzere toplam 680.504,03 TL katılma alacağı bulunduğunu belirterek; alacak miktarını toplam 680.504,03 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.02.2016 tarih ve 2012/751 Esas, 2016/168 Karar sayılı kararı ile, davacının katkı payı alacağı talebi yönünden feragat ettiği; 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz, 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz, 49 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1,2 ve 3 nolu bağımsız bölümler, ...... ...... ve... plakalı araçların edinilmiş mal olduğu, 233 ada 22 parsel sayılı taşınmazın değeri olan 393.089,20 TL, 197 ada 108 parsel sayılı taşınmazın değeri olan 225.000,00 TL, 49 ada 13 parsel 1 nolu bağımsız bölümün değeri olan 193.750,00 TL, 49 ada 13 parsel 2 nolu bağımsız bölümün değeri olan 63.750,00 TL, 49 ada 13 parsel 3 nolu bağımsız bölümün değeri olan 53.750,00 TL, ... plaka sayılı aracın değeri olan 7.500,00 TL,... plaka sayılı aracın değeri olan 15.250,00 TL, ... plaka sayılı aracın değeri olan 1.500,00 TL,... plaka sayılı aracın değeri olan 1.750,00 TL ve... plaka sayılı aracın değeri olan 10.500,00 TL olmak üzere malların toplamı değeri olan 965.839,20 TL 'nin 1/2 'sine isabet eden 482.919,60 TL katılma alacağı tespit edildiği, davacı vekilinin 10.04.2015 havale tarihli dilekçesinden sonra sunmuş olduğu dilekçesi nazara alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacının katkı payı alacağı talebinin feragat nedeni ile reddine, davacının katılma alacağı talebinin kısmen kabulü ile, 437.569,70 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarih ve 2016/6745 Esas, 2018/15022 Karar sayılı kararı ile, davalı vekilinin tasfiyeye konu 197 ada 108 parsel ve 233 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar ile... plakalı araca yönelik temyiz itirazlarınına gelince, davalının savunmasında 197 ada 108 parsel sayılı taşınmazın evlilik tarihinden önce edinilen 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 26.05.2006 tarihinde satışından elde edilen gelirle, 233 ada 22 parsel sayılı taşınmazın yine evlilik tarihinden önce edinilen 1072 ada 134 parseldeki 24 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen gelirle,... plakalı aracın da annesine ait 1153 ada 3-4-5-6 nolu parsellerin ve... Mahallesinde bulunan parsellerin satışından elde edilen gelirle alındığını belirterek kişisel mal savunmasında bulunduğu; Mahkemece kişisel mal savunmasına konu taşınmazların bir kısmının kayıtları getirtilmiş ise de değerlendirilmediği, bir kısmının kayıtlarının ise getirtilmediği, Mahkemece davalının kişisel mal savunması üzerinde yeterince durulmadığı; Mahkemece satıldığı iddia edilen tüm malvarlıklarının kayıtları getirtilerek, edinme ve satış tarihleri ile satış değerleri belirlendikten sonra tasfiyeye konu malvarlıklarının edinme tarihleri ve edinme değerleri tek tek karşılaştırılmak suretiyle tarafların gösterdiği tüm delillerle birlikte tartışılıp değerlendirilerek tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 23.12.2020 tarih ve 2018/1381 Esas, 2020/577 Karar sayılı kararı ile, davacının katkı payı alacağı talebi yönünden feragat ettiği; 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz, 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz, 49 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1,2 ve 3 nolu bağımsız bölümler, ...... ...... ve... plakalı araçların edinilmiş mal olduğu; 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz, 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ile... plaka sayılı aracın bozma konusu olduğu, davacının... plaka sayılı araç yönünden de feragat ettiği; bozma dışında kalan diğer taşınmaz ve araçlar yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak olduğundan söz konusu mal varlıklarının karar tarihine en yakın güncel değerlerinin Mahkemece tespit edildiği, davalı tarafından bozma dışında kalan malvarlıkları yönünden bozmadan sonra ileri sürülen kişisel mal iddialarının davacı tarafından muvafakat edilmediği anlaşılmakla iddia ve savunmanın genişletilmesi mahiyetinde kabul edilerek hükme esas kabul edilmediği; bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada; 197 ada 108 parsel sayılı taşınmazın 19.06.2006 tarihinde 150.000,00 TL'ye alındığı, dava dışı 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 26.05.006 tarihinde 139.300,00 TL'ye satıldığı, taşınmazların alım satım tarihleri ve bedelleri nazara alındığında davalının iddiasının doğrulandığı, davalı lehine denkleştirilecek miktarın hesaplanmasında davalının 139.300,00 TL kişisel malının kullanıldığının kabul edilerek (139.300,00:150.000,00) %92,87 oranın, taşınmazın güncel değeri ile çarpıldığında (533.500,00x%92,87) 495.461,45 TL'nin denkleştirmesi yapılarak artık değerin (533.500,00-495.461,45) 38.038,55 TL, katılma alacağının 19.019,275 TL olduğu; 233 ada 22 parsel sayılı taşınmazın da 25.01.2008 tarihinde 145.000,00 TL'ye alındığı, dava dışı 1072 ada 134 parsel 24 nolu bağımsız bölümün 08.01.2008 tarihinde 45.000,00 TL'ye satıldığı, taşınmazların alım satım tarihleri ve bedelleri nazara alındığında davalının iddiasının doğrulandığı, davalı lehine denkleştirilecek miktarın hesaplanmasında davalının 45.000,00 TL kişisel malının kullanıldığının kabul edilerek (45.000,00:145.000,00) %31,03 oranın, taşınmazın güncel değeri ile çarpıldığında (871.380,00x%31,03) 270.389,21 TL'nin denkleştirmesi yapılarak artık değerin (871.380,00-270.389,21) 600.990.79 TL, katılma alacağının 300.495,395 TL olduğu; bozmadan sonra karar tarihine en yakın tespit edilen güncel değerler üzerinden belirlenen 49 ada 13 parsel 1 nolu bağımsız bölümün değeri olan 460.000,00 TL, 49 ada 13 parsel 2 nolu bağımsız bölümün değeri olan 102.000,00 TL, 49 ada 13 parsel 3 nolu bağımsız bölümün değeri olan 86.000,00 TL, ... plaka sayılı aracın değeri olan 40.000,00 TL,... plaka sayılı aracın değeri olan 5.000,00 TL,... plaka sayılı aracın değeri olan 5.000,00 TL ve... plaka sayılı aracın değeri olan 24.000,00 TL toplamı 722.000,00 TL'nin 1/2 'sine isabet eden 361.000,00 TL katılma alacağı ile 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının talep edebileceği katılma alacağı değeri olan 300.495,395 TL ve 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının talep edebileceği katılma alacağı değeri olan 19.019,275 TL toplamı olan 680.514,670 TL katılma alacağının tespit edildiği, davacı vekilinin 15.12.2020 tarihli dilekçesi nazara alınarak taleple bağlı kalınmak suretiyle karar verildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 680.504,03 TL alacağın 23.12.2020 karar tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik verilen karara karşı, süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 25.05.2022 tarih ve 2021/5404 Esas, 2022/4863 Karar sayılı kararı ile, Mahkemece verilen ilk kararda davacı kadın lehine 437.569,70 TL alacağa hükmedildiği, kararın davalı erkek tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından diğer temyiz itirazları reddedilerek, sadece 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz , 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ve... plakalı araç yönünden davalı erkeğin kişisel mal savunmasının araştırılmasına yönelik bozma kararı verildiği, Mahkemece bozmaya uyularak yürütülen yargılama sırasında, davacının... plakalı araca ilişkin talebinden vazgeçtiği, Mahkemece, bozma kapsamı dışına çıkılarak bozmaya konu edilmeyen diğer malların da güncel değerleri tespit edilmek suretiyle alacağın belirlendiği; bozma ilamına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğduğu, buna göre, Mahkemece, bozma ilamına konu edilen malalr yönünden gerekli inceleme ve araştırma yapılarak ve ilk kararı temyiz edenin davalı olduğu, bozma ilamına uyulmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu hususu da dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği belirtilerek hükmün bozulmasına; hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiş; işbu bozma kararına karşı, süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

3. Dairenin 24.11.2022 tarih ve 2022/9329 Esas, 2022/9584 Karar sayılı kararı ile, davalı erkeğin 3233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönelik itirazlarının incelemesinde; Mahkemece verilen ilk kararda tasfiye konusu 3233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden 196.544,60 TL katılma alacağının olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 143.569,53 TL alacağın tahsiline karar verildiği, işbu kararın taraflarca temyiz edildiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarihli kararında sadece davalı erkek lehine bozma yapıldığı, bozma sonrası verilen ikinci kararda ise, işbu taşınmaz yönünden 300.495,395 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği, Mahkemece verilen ilk karar sadece davalı erkek lehine bozulduğundan alacak miktarı yönünden davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, davalı erkeğin lehine alacak miktarı yönünden oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğu; davanın 19.03.2010 tarihinde 10.000,00 TL alacağın tahsili talebiyle kısmi dava olarak açıldığı, davacının 10.04.2015 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 453.790,035 TL’ye yükselttiği, yine davacının 15.12.2020 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 680.504,03 TL’ye yükselttiği, Mahkemece davacının 15.12.2020 tarihli dilekçesindeki talep miktarı gözetilerek karar verildiği, aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği, Mahkemece, 10.04.2015 tarihli dilekçeyle davacı ıslah yoluna başvurduğundan, bu tarihten sonra sunduğu dilekçe doğrultusunda karar verilmesi de hatalı olduğu belirtilerek; davalı erkek vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne, Dairenin 25.05.2022 tarih ve 2021/5404 Esas, 2022/4863 Karar sayılı ilamının 3233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ve ikinci ıslah dilekçesine yönelik onama ilamı yönünden kaldırılarak hükmün 25.05.2022 tarihli bozma ilamındaki sebeplere ek olarak 3233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ve ikinci ıslah dilekçesi yönünden de bozulmasına; davacı kadının tüm, davalı erkeğin bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlere ilişkin karar düzeltme istemelerin ise reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının katkı payı alacağı talebi yönünden feragat ettiği; 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz, 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz, 49 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1,2 ve 3 nolu bağımsız bölümler, ...... ...... ve... plakalı araçların edinilmiş mal olduğu; 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz, 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ile... plaka sayılı aracın bozma konusu olduğu, davacının... plaka sayılı araç yönünden de feragat ettiği; bozma dışında kalan diğer taşınmaz ve araçlar yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak olduğundan söz konusu mal varlıklarının karar tarihine en yakın güncel değerlerinin Mahkemece tespit edildiği, davalı tarafından bozma dışında kalan malvarlıkları yönünden bozmadan sonra ileri sürülen kişisel mal iddialarının davacı tarafından muvafakat edilmediği anlaşılmakla iddia ve savunmanın genişletilmesi mahiyetinde kabul edilerek hükme esas kabul edilmediği; bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada; 197 ada 108 parsel sayılı taşınmazın 19.06.2006 tarihinde 150.000,00 TL'ye alındığı, dava dışı 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 26.05.006 tarihinde 139.300,00 TL'ye satıldığı, taşınmazların alım satım tarihleri ve bedelleri nazara alındığında davalının iddiasının doğrulandığı, davalı lehine denkleştirilecek miktarın hesaplanmasında davalının 139.300,00 TL kişisel malının kullanıldığının kabul edilerek (139.300,00:150.000,00) %92,87 oranın, taşınmazın güncel değeri ile çarpıldığında (533.500,00x%92,87) 495.461,45 TL'nin denkleştirmesi yapılarak artık değerin (533.500,00-495.461,45) 38.038,55 TL, katılma alacağının 19.019,275 TL olduğu; 233 ada 22 parsel sayılı taşınmazın da 25.01.2008 tarihinde 145.000,00 TL'ye alındığı, dava dışı 1072 ada 134 parsel 24 nolu bağımsız bölümün 08.01.2008 tarihinde 45.000,00 TL'ye satıldığı, taşınmazların alım satım tarihleri ve bedelleri nazara alındığında davalının iddiasının doğrulandığı, bu kapsamda usul ve yasaya uygun bozma ilamı doğrultusunda söz konusu taşınmaz yönünden bozma öncesi yapılan yargılamada tayin edilen 143.569,53 TL davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağı olduğu tespit edilmekle usulü kazanılmış hak doğduğundan söz konusu taşınmazda davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 143.569,53 TL olduğu; 49 ada 13 parsel 1 nolu bağımsız bölümün değeri olan 193.750,00 TL, 49 ada 13 parsel 2 nolu bağımsız bölümün değeri olan 63.750,00 TL, 49 ada 13 parsel 3 nolu bağımsız bölümün değeri olan 53.750,00 TL, ... plaka sayılı aracın değeri olan 7.500,00 TL,... plaka sayılı aracın değeri olan 1.500,00 TL,... plaka sayılı aracın değeri olan 1.750,00 TL ve... plaka sayılı aracın değeri olan 10.500,00 TL eşler arasında paylaştırıldığında; 233 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden 143.569,53 TL, 197 ada 108 parsel sayılı taşınmaz yönünden 19.019,275 TL, 49 ada 13 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden 96.875,00 TL, 49 ada 13 parsel 2 nolu bağımsız bölüm yönünden 31.875,00 TL, 49 ada 13 parsel 3 nolu bağımsız bölüm yönünden 26.875,00 TL, ... plakalı araç yönünden 3.750,00 TL,... plakalı araç yönünden 750,00 TL,... plakalı araç yönünden 875,00 TL,... plakalı araç yönünden 5.250,00 TL olmak üzere toplam davacının 328.838,80 TL katılma alacağı talep edebileceği tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 328.838,80 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı erkek temyiz dilekçesinde; hatalı gelen tapu kayıtlarına göre karar verildiğini, bu durumun usuli kazanılmış hak oluşturmayacağını, imar uygulaması göre taşınmazlar olduğunu, dava dışı 106 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ve 55 ada 24 parsel sayılı taşınmaz satılarak tasfiye konusu 197 ada 108 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını, denkleştirme yapılırken 55 ada 24 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen paranın göz ardı edildiğini, işbu taşınmazın aynı gün takas yoluyla 197 ada 108 parsel sayılı taşınmazın malikine devredildiğini; tasfiye konusu 233 ada 22 parsel sayılı taşınmazın da dava dışı 1072 ada 134 parsel sayılı taşınmaz ile 228 ada 8 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen para ile edinildiğini, Mahkemece dava dışı 228 ada 8 parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen paranın göz ardı edildiğini; tasfiye konusu 49 ada 13 parsel 1-2-3 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde kullanılan kişisel malların dikkate alınmadığını; ikinci ıslah dilekçesinde artırılan miktar gözetilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; 15.12.2020 tarihli dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi niteliğinde olmadığını, ilk bozma ilamı dışında kalan mallar yönünden kararın kesinleştiğini, katılma alacağında güncel değerin esas alınması gerektiğini, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmadığını, müvekkili lehine oluşan usuli kazanılmış hakların da gözetilmesi gerektiğini, tüm alacaklara dava tarihinden itibaren, en azından ilk karar tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerektiğini, öncelikle güncel değerlere göre hesaplanan 680.504,03 TL alacağın kabulüne karar verilmesi gerektiği, aksi halde son kararın faiz yönünden düzeltilmesi gerektiği belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmalık, kişisel mal denkleştirmesinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, talep miktarın ne olduğu ve ikinci ıslah bulunup bulunmadığı, faizin başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği, usuli kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 107 nci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, 326 ncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkeğin aşağıdaki paragraflar dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalı erkeğin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; somut olayda, Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesine rağmen, yargılamanın herhangi bir aşamasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 10.04.2015 tarihli ıslah dilekçesindeki talep miktarına göre reddedilen miktar olan 124.951,23 TL (453.790,03-328.838,80) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki vekâlet ücretine yönelik bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı erkeğin vekâlet ücreti yönünden yapılan temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına (6) numaralı bent olarak “6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 19.742,68 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE...” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.