Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6766 E. 2024/6038 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, tarafların kusur oranlarını belirlerken, şiddet olayından sonra tarafların bir süre daha birlikte yaşamalarını göz önünde bulundurarak erkeğin şiddet eylemini kusur belirlemesinde dikkate almaması ve kadının bazı davranışlarını kusur olarak değerlendirmesi sonucu kusur oranında değişikliğe gitmesi ve buna bağlı olarak hüküm kurması usul ve yasaya uygun bulunarak karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1241 E., 2023/1752 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Niksar 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/488 E., 2023/78 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziki ve psikolojik şiddetine, tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığını, evliliğin çekilmez hal aldığını, yine erkeğin sürekli alkol kullandığını, kendisini darp ettiğini, kendisinin evliliği ayakta tutmak için çaba sarf ettiğini ancak başaramadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden itibaren 3.000,00 TL tedbir nafakası verilmesine, nafakanın boşanma hükmünün kesinleşmesiyle beraber yoksulluk nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir (Ziynet ve çeyiz eşyası talebi tefrik edildi.)

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- davalının müvekkili ile birliktelik yaşamamak için sürekli olay çıkarttığını, önceki evliğinden olan çocuğunu kendi yatağında yatırdığını, müvekkilinin çocuk istediğini ancak davacı -davalının istemediğini söylediğini, davacı- davalının ortak konutu altı kez terk ettiğini, her gidişinde pişman olarak geri döndüğünü, davacı- davalının müvekkiline kötü ve kaba davrandığını, ayrıca davacı- davalının eski eşine ait resmi de sakladığını belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili için 3.000,00 TL nafaka bağlanmasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin, eşine yönelik olarak "çirkef, cazgır bir kadınsın, senin ananla baban bize karıştığı sürece biz huzur bulamayız, babanı sinkaf edeyim" şeklinde sözler söyleyerek hakaret suçu işlediği; ip ile boğazını sıkmaya başladığı, beline ve kafasına yumruk attığı, bu şekilde basit tıbbi müdahale gerektirir şekilde yaraladığı, Niksar Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/344 E, 2022/1 K. sayılı kararı ile sabit olduğu, dinlenen tanık beyanları ile de sabit olduğu, alkol kullandığı, eşini ve önceki evliliğinden olan çocuğunu azarladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın ise kadının kusurunun ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de; tarafların şiddet olayından sonra bir araya geldiği kadının kocasını affettiği ya da en azından hoş görü ile karşıladığı anlaşıldığından şiddet vakıasının kocanın kusurları arasından çıkarılmasının gerektiği, yine erkeğe yüklenen "kadının önceki evliliğinden olan çocuklarına kötü davranma" vakıasına ise kadın tarafından usulünce dayanılmadığından erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiği, erkeğin eşine sürekli psikolojik şiddet uygulama vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, kadına, birlik görevlerini yapmama vakıası ve psikopat demek sureti ile hakaret etme vakıasının yüklenmesi gerektiği, birlik görevini yapmayan ve eşine psikopat demek sureti ile hakaret eden kadının az kusurlu olduğu, eşine sürekli psikolojik şiddet uygulayan, tanık ...'ın beyanından da anlaşılacağı üzere eşine sürekli aşağılayıcı sözlerle hakaret eden, alkol kullanan kocanın ise ağır kusurlu olduğu ve gerekçenin bu şeklinde düzeltilmesi gerektiği, erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiği, bu nedenle yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin de buna göre yeniden düzenlendiği, kadın yararına uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf talebinin kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalı- davacı kocadan alınarak davacı- davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı- davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat ile nafaka istemlerinin reddine, erkeğin diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek kararı, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar, kendi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.