Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6773 E. 2024/4481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, velayet ve tazminat miktarına ilişkin yapılan istinaf incelemesinin temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/721 E., 2023/1283 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/903 E., 2022/1026 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; 2 yıldır ayrı yaşadıklarını, erkeğin evi terk ettiğini, kadının ve çocukların maddî ve manevî ihtiyacını karşılamadığını, kadının çalışarak ve ailesinden destek alarak evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının erkeğin başka bir kadınla yaşadığını haber aldığını ve boşanma davasını açmaya karar verdiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; evliliğin başından beri kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, kadının bu duruma sessiz kaldığını, kadının sadece kendi ailesini önemseyerek sadece onları eve misafir ettiğini, erkeğin ailesinin sadece 2 gün ortak konuta geldiğini, kadının ailesinden aldığı talimatla hareket ettiğini, erkeğe çok defa hakaret ettiğini, ortak çocuklara şiddet uyguladığını, erkeğin annesini iki defa darp ettiğini, 3 yıl önce erkeği evden kovduğunu, polise şikayet etmekle tehdit ettiğini belirterek davanın reddine, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evi haklı sebep olmadan terk eden, umursamaz davranışlar sergileyen ve ayrılık sürecinde eşine maddî destekte bulunmayan davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, eşini müşterek konuta almayan ve eşinin ailesini istemeyen davacı kadının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, 45.000,00 TL maddî tazminata, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının kusurunun ispatlandığını, ağır kusurlu olan kadının boşanma, nafaka, tazminat talep etme hakkı olmadığını, erkeğin işsiz olması nedeniyle hükmedilen tazminatı ödeme imkanının olmadığını belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yüklenen kusurlu davranışlar yanında kadının ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kaldığının ve kocasına hakaret ettiğinin sabit olduğunu, bu halde evi haklı sebep olmadan terk eden, umursamaz davranışlar sergileyen ve ayrılık sürecinde eşine maddî destekte bulunmayan erkeğin hafif, eşini müşterek konuta almayan, eşinin ailesini istemeyen, ailesinin evliliğine müdahalesine sessiz kalan ve erkeğe hakaret ettiği anlaşılan kadının ağır kusurlu olduğu, kusur durumu nedeniyle kadının maddî tazminat talebinin reddi ile erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek erkeğin kusur belirlemesi, hükmedilen maddî tazminat ile reddedilen tazminatlara ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, kadının maddî tazminat talebinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanıkların duyum üzerine beyanda bulunduklarını, kadının ağır kusurlu olmadığını, erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, az kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, hükmedilen tazminat miktarının düşük olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı, velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.