"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/153 E., 2023/292 K.
KARAR : Kısmen kabul kısmen ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen değer artış payı ve katılma alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına satın alınan taşınmazın peşinatı için müvekkiline takılan 35.000,00 TL değerinde ziynetlerin bozdurulduğunu, kalan kısmı için de kredi kullanıldığını, kredi taksitlerinin evlilik birliği içinde ödendiğini ileri sürerek taşınmazın satılarak paylaştırılmasını talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 09.12.2016 tarihli dilekçesinde; talep miktarının bilirkişi raporunda hesaplanan 91.784,00 TL olduğunu açıklayarak alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Dava, boşanma davası ile birlikte açılmış olup boşanma dava dosyasından 24.02.2014 tarihinde ayrılmasına karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2017 tarih ve 2014/223 Esas, 2017/311 Karar sayılı kararı ile; davacının ziynetlerin taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı, ancak davacının ziynetleri yönünden ayrı dava açtığı, taşınmazın edinilmesinde kullanılan kalan kredi borcunun taşınmazın güncel değerininden çıkarılarak bulunan artık değerin yarısı oranında davacının 91.784,00 TL katılma alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 91.784,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.06.2019 tarih ve 2018/183 Esas, 2019/893 Karar sayılı kararı ile; kabul kararının usul ve kanunu uygun olduğu gerekçesiyle, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.12.2019 tarih ve 2019/5858 Esas, 2019/11379 Karar sayılı kararı ile; taşınmazın 19.10.2009 tarihinde TOKİ ile yapılan sözleşme sonucunda 127.947,00 TL bedel ile davalı tarafından edinildiği, bunun 30.000,00 TL’sinin peşinat olarak ödendiği, kalan kısmının taksitlendirildiği, taksitlendirilen bölümün 10 taksit miktarı olan 8.642.72 TL’sinin evlilik içinde ödendiği, toplam geri ödeme miktarının 102.080.36 TL olduğu; Mahkemece davacının ziynetlerinin taşınmazın ediniminde peşinatın ödenmesinde kullanıldığının kabulü doğru ise de, davacı tarafından ziynet alacağına ilişkin Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2014/26 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı anlaşıldığına göre, davacının ziynetlerle katkısı sebebiyle hesaplanacak değer artış payı alacağı miktarının davalı lehine denkleştirme yapılması gereken miktar olduğu, bu miktar taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değerinden çıkarılarak ortaya çıkan miktarın katılma alacağı hesabında dikkate alınması ve Mahkemece evlilik birliği içinde ödenen taksitlerin, taşınmazın edinme değeri içindeki oranı belirlendikten sonra, bu oranın da davalı lehine yapılan denkleştirme sonrası ortaya çıkan taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değeriyle çarpılması neticesinde bulunan artık değerin yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmesi gerektiği; Mahkemece yazılı şekilde boşanma dava tarihi sonrasına sarkan taksit ödemelerinin doğrudan taşınmazın güncel değerinden çıkarılması suretiyle bulunan değerin yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmesinin ve davacının ziynetleriyle taşınmazın edinimine katkı iddiası olmasına ve dosya kapsamında bu husus ispatlanmış ise de, davacının ziynet alacağına ilişkin ayrı bir dava açmış olması karşısında, davacının ziynetleriyle yaptığı katkı nedeniyle oluşan değer artış payı alacağının, katılma alacağı hesabında davalı lehine denkleştirme olarak dikkate alınmaması doğru olmadığı belirtilerek, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarnın kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın edinim tarihleri ve güncel değerleri dikkate alındığında bilirkişi raporunda belirlenen taşınmazın güncel değerinden pasiflerinin düşülmesi neticesinde belirlenen artık değerin yarısı oranındaki değeri ve davacının ziynetlerin taşınmazın alımında kullanılması, bu ziynet eşyalarına ilişkin ayrıca açılmış dava olmakla bilirkişi raporu ile de tespit edilen davacının 84.462,50 TL katılma alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 84.462,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; peşinatta kullanılan ziynetlerin değerinin güncellenmesinin hatalı olduğunu, ziynet dava dosyasında ziynetlerin değerinin daha düşük belirlendiğini, bozmaya uygun hesaplama yapılmadığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, faizin dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini, faizin başlangıç tarihi yönünden gerekçe bulunmadığını, yargılama giderlerinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, usuli kazanılmış hak, bozmaya uygun hesaplama yapılıp yapılmadığı, faizin başlangıç tarihi ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.