"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/845 E., 2023/1572 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/89 E., 2022/1081 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalı ile evli olduklarını, anlaşamadıklarını, öncelikle anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kumar bağımlılığının olduğunu, 10 yıldır işsiz olduğunu, çok kısa çalışmalarının olduğunu, kredi borçlarının olduğunu, hakaret ve küfür ettiğini, kadını evden kovduğunu, cinsel şiddet uyguladığı, davalının çocuklara ve davacıya fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için 1.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ziynet alacağının aynen iadesine aynan iadesinin mümkün olmaması halinde 1.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, asılsız olduğunu, eğlence amaçlı ufak miktarlı iddia oynadığını , bahis ve kumar borcu nedeni ile hakkında icra takibi başlatılmadığını, Samsun 2. Aile Mahkemesinin 2009/765 esas 2010/180 karar sayılı dosyası ile davacının açtığı davadan feragat ettiğini, davalının uzun süreli çalıştığını, pandemi sürecinde işten çıkarıldığını, müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirdiğini, kredi borçlarının aile ihtiyaçları için olduğunu, davacının evi terk ettiğini terk etmeden önce ev eşyalarını yenilettiği ve yenilenen ev eşyalarını da giderken yanında götürdüğünü, ortak çocuklarla görüşmesine engel olduğunu, kredi borçlarından davacının haberinin olduğunu, borçların davacı tarafından yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının evlilik birliği içerisinde davacıya ve çocuklara karşı şiddet uyguladığı, küfür ve hakaretler ettiği, bununla birlikte davalının düzenli olarak çalışmadığı, eve yeterli maddî destekte bulunmadığı gibi sürekli olarak bahis oyunları oynadığı, davalı erkeğin tam kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının ziynet alacağı talebi yönünden ise; dava dilekçesi ile talep edilen ve usulüne uygun açılan bir dava bulunmadığı gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ... 'in velâyetinin anneye verilmesine baba ile aralarında yatılı kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için aylık 400,00'er TL tedbir, 1.000,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı yönünden kadın tarafından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, SGK hizmet dökümünün mahkeme tarafından incelenmediğini, davalının 5660 gün çalışmasının olduğunu, davacının kendisi ve çocuklar için lüks ve gereksiz harcamalar yaptığını, davacının ev eşyalarını yeniletip yenilenen eşyaları alarak konuttan ayrıldığını, af hususunun göz önüne alınmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ortak çocuk ... 15.04.2023 tarihinde ergin olduğundan, hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; kadının kusurlu olduğunu, SGK hizmet dökümünün mahkeme tarafından incelenmediğini, davalının 5660 gün çalışmasının olduğunu, davacının kendisi ve çocuklar için lüks ve gereksiz harcamalar yaptığını, davacının ev eşyalarını yeniletip yenilenen eşyaları alarak konuttan ayrıldığını, af hususunun göz önüne alınladığını ileri sürerek kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü, tazminatlar, nafakalar ve velayet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu, 335 inci vd. maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.