Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6939 E. 2024/4847 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının çalışıyor olması ve düzenli gelirinin bulunması nedeniyle boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşılması ve 4721 sayılı Kanun'un 175. ve 176. maddesi koşullarının gerçekleşmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/937 E., 2023/950 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/121 E., 2022/17 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili 21.10.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin fiziki, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladığını, sürekli alkol kullandığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 162 nci maddeleri gereğince boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkras gereğince boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına aylık 750.00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara ÜFE - TÜFE oranında artış uygulanmasına, müvekkili lehine 130.000.00 TL maddî ve 150.000.00 TL manevî tazminata, müşterek konutun müvekkiline tahsisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 161 inci maddesine dayalı davalarının ispatlanmadığından reddine, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan ve alkol kullanımına devam eden davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye tevdii ile baba ile ayda iki kez hafta sonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı, babalar günü ile çocukların doğum gününde saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında kişisel ilişki tesisine, kadın yararına koşulları oluştuğundan aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, çocuk ... için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle aylık 450,00 TL'ye düşürülmesine, 450,00 TL iştirak nafakasına, çocuk ... için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye düşürülmesine, 500,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina nedenine dayalı davanın reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkilini affettiğini belirterek; davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat, nafaka, kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zinanın ispatlanmadığı ancak toplanan delillerden İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların yanında erkeğin kadına hakaret ettiği, bu vakıanın da erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, kadının ise kusurunun bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile çocuk ... için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının da az olduğu belirtilerek davacı kadının kusur belirlemesi, ortak çocuk ... yararına hükmedilen nafakaların miktarına, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarlarına, davalı erkeğin ortak çocuk ... karar tarihinden sonra reşit olduğundan adı geçen çocuğun velâyeti, bu çocuk yönünden kişisel ilişki tesis ve yine bu çocuk yönünden iştirak nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hususlarda yeniden hüküm tesisine, kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, sonuç itibariyle erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına 100.000.00 TL maddî, 80.0000.00 TL manevî tazminata, ortak çocuk ... için Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden itibaren aylık 750.00 TL tedbir, 750 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ... reşit olduğundan velâyet, iştirak nafakası ve kişisel ilişki talepleri konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur tespiti, tazminat, nafaka, kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir. Toplanan delillerden kadının çalıştığı, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, 4721 sayılı Kanun'un 175 ve 176 ncı maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde kadın için yoksulluk nafakası takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.