Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7129 E. 2024/3806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kimin kusurlu olduğu ve müşterek çocukların velayetinin kime verileceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde davacı kadına fiziksel şiddet uygulaması ve uyuşturucu kullanması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve çocukların yüksek yararı gözetilerek velayetlerinin anneye verilmesinin uygun olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve bu kararın da Yargıtay tarafından onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/65 E., 2023/1286 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/476 E., 2022/326 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava ve davacı ıslah dilekçelerinde özetle; 1.5 yıldır fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının uyuşturucu ve uyarıcı maddeler kullanmakta olduğunu, uyuşturucu içtiği zaman şiddet uyguladığını, buna ilişkin raporunun olduğunu, davalı ile fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, davayı tamamen ıslah ettiklerini, davalının “uyuşturucu madde bağımlılığı, anlaşılmaz tutum ve davranışları, davacı eşine yönelik sinkaflı hakaretlerde ve tehditlerde bulunduğu, kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı ,evin giderlerini karşılamadığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için 250,00 şer TL tedbir -iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 19.04.2022 tarihli duruşmada çocuklar için istediği tedbir ve iştirak nafakasından feragat ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Dava ve ıslah dilekçesi davalıya 05.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde davacı kadına çok defa fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuklara şiddet uyguladığı, davalının son şiddet uygulamasından sonra davacı kadının ortak çocuklarla beraber baba evine dönmek zorunda kaldığı, davalının yaklaşık 12-13 yıldır uyuşturucu kullandığı, son 4-5 yıldır uyuşturucu kullanımını iyice arttırdığı hususlarının tanık beyanları ile sabit olduğu, davalının açıklanan davranışları neticesinde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan vakıaların meydana gelmesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, henüz ergin olmayan ortak çocukların velâyetinin tarafların ayrı yaşadıkları süre boyunca davacı annenin yanında yaşamaları, davacı anne yanında bir düzen kurmaları, çocukların yüksek yararı ile bu konudaki uzman raporu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacının maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası talepleri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, davalının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; duruşmalardan haberinin olmadığını, savunmalarının mahkeme tarafından dinlenmediğini, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, uyuşturucu kullanmayı bıraktığını çocukların velâyetinin kendisine verilmesini gerektiğini ileri sürüp kararın kaldırılmasına rar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadının ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre, İlk Derece Mahkemesinin tarafların boşanmalarına dair kararının doğru olduğu, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, yine ortak çocukların yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocukların anne ile yaşamak istediklerine dair beyanı ve çocukların üstün yararı gereğince velâyetlerinin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; duruşmalardan haberinin olmadığını, savunmalarının mahkeme tarafından dinlenmediğini, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, uyuşturucu kullanmayı bıraktığını çocukların velâyetinin kendisine verilmesini gerektiğini ileri sürüp kararı bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı ve ortak çocukların velâyeti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.