"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/734 E., 2023/1847 K.
KARAR : Direnme
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ... annenin açtığı çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve davalı-davacı babanın karşı dava olarak açtığı çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, anne ile tarafların ortak çocukları arasında yazın kısa süreli de olsa yatılı kişisel ilişki kurulmamasının doğru olmadığı ve kararın sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle bozulmasına ve sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... anne vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin babaya verildiğini, boşanma kararında anne ile çocuklar arasında her ayın ikinci ve dördüncü haftası cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında ve temmuz ayının birinci günü ile otuz birinci günü arası kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, çocukların babaanne ve baba tarafından anneye karşı kışkırtıldığını, annenin İstanbul'dan Manavgat'a gelip çocuklarını göremediğini iddia ederek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek her hafta sonu, dini bayramlarda ve yazın yatılı kişisel ilişkiye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı baba vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; boşanma sürecinde annenin çocukları eve kilitleyip evi terk ettiğini, 2014 yılının kasım ayına kadar aramadığını, akabinde polisle gelip çocukları aldığını on dört ay çocukları babaya göstermediğini, on dört aylık süreçte çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, aç bıraktığını, hakaret ettiğini, onları dövüp yağmurlu havada odaya kapattığını, bu nedenle çocukların yalnız uyuyamadıklarını, anneyle görüştüklerinde huy değiştirdiklerini, çocuklarda dışarı çıkma ve kaçırılma korkusu oluştuğunu, okula gitmek istemediklerini ve annenin babanın evlenmesi üzerine işbu davayı açtığını iddia ederek anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.04.2022 tarihli ve 2019/256 Esas, 2022/185 Karar sayılı kararıyla; uzman heyeti raporuna göre uyarınca çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocukların üstün yararına uygun olmayacağı, fakat çocukların uzman heyetine beyan ettikleri anne ile olan travmatik geçmişleri, baba ile Manavgat'ta yaşamaları, ev ve okul düzenlerinin Manavgat'ta olması, annenin İstanbul'da ikamet etmesi ve spesifik durumları göz önüne alındığında anne ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılmasının çocukların üstün yararına uygun olacağı gerekçesiyle; babanın karşı davasının reddine, annenin davasının kabulü ile çocuklarla anne arasında her yıl temmuz ayının üçüncü haftası boyunca, çocukların yaşadıkları il sınırları içinde, çocukların güvendiği bir kişinin eşliğinde ve yatılı olmaksızın saat 12.00 ile saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına ve her iki davada ... anne yararına 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... anne vekili asıl dava kabul edilmesine karşın anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması ve davalı-davacı baba vekili her iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.09.2022 tarihli ve 2022/2256 Esas, 2022/1797 Karar sayılı kararıyla; annenin kişisel ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesini ve babanın da kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ettiği, "çoğun içinde az da vardır" ilkesi uyarınca babanın karşı davasının kişisel ilişkinin kaldırılması ve değiştirilerek azaltılması olarak değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı; İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne karar verildiği belirtilmiş ise de kişisel ilişkinin sınırlandırılarak çelişkiye sebebiyet verildiği; kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocukların üstün yararı olduğu, çocuklarla ebeveynleri arasında düzenli kişisel ilişki kurulmasının ve bu ilişkinin sürdürülmesinin çocuk için bir hak olduğu gibi, anne ve baba için de bir hak olduğu, kişisel ilişkiden beklenen amacın çocukla ebeveynleri arasındaki aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamak olduğu, bu nedenle engel bir durum bulunmadığı taktirde çocuklar ile anne baba arasındaki kişisel ilişkinin sürdürülmesinin gerektiği ve ayrıca kişisel ilişkiye dair ilâmların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği; somut olayda, her ne kadar baba tarafından anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması istenilmiş ise de, mevcut deliller ve çocukların üstün yararı gözetilerek bu isteğin yerinde görülmemesinin isabetli olduğu; gerek taraflarca sunulan deliller ve gerekse sosyal inceleme raporunda yapılan değerlendirmelere göre çocuklar ile anne arasındaki kişisel ilişkinin infazında sorunlar yaşandığı, idrak çağında olan çocukların anneleriyle yaşadıkları olumsuz deneyimlerden bahsederek onunla görüşmek istemedikleri ve uzman heyetinin 25.03.2021 tarihli raporunda anne ile çocuklar arasında yatılı olmaksızın ve güvenilir bir kişi refakatinde kişisel ilişki kurulmasının önerildiği gerekçesiyle; babanın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulmasına, annenin davasının reddine, babanın davasının kabulü ile boşanma kararındaki kişisel ilişkinin değiştirilmesine, anne ile tarafların ortak çocukları arasında her ayın ikinci ve dördüncü haftası cumartesi günleri saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar ve Ramazan ve Kurban bayramların ikinci günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına ve süre bitiminde çocukların babaya teslimine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.12.2022 tarihli kararı ile; dosya kapsamındaki sosyal inceleme raporları ve idrak çağındaki çocukların görüşleri dikkate alındığında anne ile ortak çocuklar İbrahim Oktay ve Uras arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması talebinin kabulü doğru ise de, özellikle yaz tatilinde çocukların anne yanında kısa süre de olsa yatılı olarak kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği ve kararın sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; kararın yazın kurulan kişisel ilişki yönünden bozulmasına ve sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocukların yaşı, psiko-sosyal gelişimlerine dair menfaat ve ihtiyaçları, görüşleri ile sosyal inceleme raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesinin ilk kararında direnilmesinin çocukların üstün yararına uygun olacağı gerekçesiyle; önceki kararda direnilmesine ve babanın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulmasına, annenin davasının reddine, babanın davasının kabulü ile boşanma kararındaki kişisel ilişkinin değiştirilmesine, anne ile tarafların ortak çocukları arasında her ayın ikinci ve dördüncü haftası cumartesi günleri saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar ve Ramazan ve Kurban bayramların ikinci günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar uzman eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına ve süre bitiminde çocukların babaya teslimine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... anne vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek her iki dava ve vekâlet ücretleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kişisel ilişkinin kaldırılmaması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların ortak çocukları ile anne arasında Bölge Adliye Mahkemesi kararında düzenlendiği şekiliyle kişisel ilişki kurulmasının çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü, 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi.
3.Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;
Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.