"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/507 E., 2023/935 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/612 E., 2021/607 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanmaya, karşı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkeğin dava ile vekilinin cevaba ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; kadının aşırı kıskanç olduğunu, tarafların eş gibi yaşamadıklarını, kadının yatağı ayırdığını, müvekkili ile anne ve babasına hakaret ve küfür ettiğini, küçük düşürdüğünü, kadının iddialarını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı kadın vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, aldattığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evi terk ederek aldattığı kadınla yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın ve vekili, 19.10.2021 tarihli duruşmada ayrı ayrı karşı davadan feragat etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin 19.10.2021 tarihli duruşmasında kadın vekilinin, "Müvekkilinin boşanmak istemediğini, bu nedenle karşı davadan feragat ettiklerini" beyan ettiği ve imzasının alındığını, kadının ise "Vekilinin beyanlarına aynen katıldığını, boşanmak istemediğini, açtığı karşı davadan feragat ettiğini" beyan ettiği ve imzasının alındığını, kadının karşı davasından feragati ile erkeğe kusur olarak atfedilen vakıaları affettiği, en azından hoşgörüyle karşıladığının kabulü gerektiği, erkeğe bu vakıalar nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, kadının ise, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğinin anlaşıldığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve birlikte yaşamaya zorlanamayacakları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadın tarafından açılan karşı davanın feragat nedeniyle reddine, erkeğin açtığı asıl davanın kabulüne, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine 31.10.2019 tarihli tensip zaptı ile hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, evlilik birliği içinde aile konutu olarak oturulan konutun boşanma davası süresince kadına tahsisine ilişkin ara kararın hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının açtığı karşı boşanma davasından vekaletnamede yetkisi bulunan vekili tarafından 19.10.2021 tarihli duruşmada alınan imzalı beyanı ile feragat edildiği, bu nedenle feragat öncesi karşı dava ve asıl davaya cevap dilekçesiyle erkek hakkında ileri sürülen kusurlu davranışların affedilmiş kabul edilmesi gerektiği, kadın yönünden ise Mahkemece kabul edilen kusurlu davranışların dosya kapsamına uygun olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda, kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek erkek tarafından açılan boşanmaya ilişkin asıl davanın kabulüne, kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, kadının feragat beyanı karşı boşanma davası ile fer'î talepleri de kapsadığından kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kabulü için yaptığı istinaf başvurusunun da yerinde görülmediği gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin asıl davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin davasının ispat edilip edilmediği ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.