"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1172 E., 2022/1805 K.
DAVA TARİHİ : 03.11.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1134 E.- 2021/1299 K.
Taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve vefat eden eşinin 1980 yılında evlat edinmek için Eskişehir Çocuk Esirgeme Kurumu'na yaptıkları başvuru sonucu 11.09.1981 tarihinde davalıyı evlat edindiklerini, müvekkilinin çocuğu daha ... büyütebilmek için emekli olduğunu, davalının yurtta kaldığı dönemde bronşit olduğunu, müvekkilinin ilkokula gidene kadar hastalığının astıma çevirmemesi için uğraştığını, davalının büyüdükçe odasının perdesini açtırmamaya, üstündeki kirli çamaşırları değiştirmemek için direnmeye, odasının temizlenmesi konusunda kavga çıkarmaya başladığını, okul çıkışı müvekkilinin ve eşinin hakarete maruz kaldıklarını, bu hareketleri nedeniyle davalıya psikolojik tedavi aldırdıklarını, ancak huysuzluklarının her geçen gün arttığını, davalının müvekkili ve eşinden habersiz tercih yaptığı Kocaeli üniversitesine kazandığını, buraya taşınmaları konusunda burnundan getirdiğini, müvekkilinin davalının sırf mutlu olması için eşiyle birlikte atölyesini kapatıp Kocaeli Değirmendere'ye taşındıklarında davalının '' niye geldiniz'' diyerek eziyetlerine başladığını, kep törenine çağırmaması üzerine davalıya sorduklarında ''beni siz mi okuttunuz, ben kendim okudum '' dediğini, müvekkilinin ve eşinin davalıya denize sıfır evi eşyası ile birlikte bıraktıklarını, davalının tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını, müvekkilinin eşinin 2.kalp ameliyatı geçirdiği dönemde davalının apartman yöneticisinin arayarak davalının bir erkekle yaşadığını söylemesi üzerine Kocaeli'deki evi kapattıklarını, davalının yine hakaretlerine maruz kaldıklarını, davalının müvekkilinin tanıdıkları vasıtasıyla Antalya'da işe başladığını, davalının İstanbul'da kaldığı süreçte evli bir erkek ile 3 yıl ilişki yaşadığını, davalının Tekirdağ'da bir yıl çalıştığını, müvekkilini ve eşini yanında istemediğini, gittiklerinde ... karşılanmadıklarını, davalının ihtiyaçlarını almalarına rağmen hakarete maruz kaldıklarını, davalının müvekkilinin kafasına bıçak fırlattığını, eşinin başına da cam vazo fırlattığını, müvekkilinin eşinin gitmek istediğini söylediğinde davalının kendi bileğini kesmeye başladığını, ertesi gün davalı işe gittiğinde evden can korkusu ile ayrıldıklarını, bu günden sonra davalı arayıp sormadığını, müvekkilinin eşinin kan kanseri nedeniyle vefat ettiğinde 3-4 sene davalıdan haber alamadıklarını, müvekkilinin akrabalarından davalının dolandırıcılık suçundan dolayı gözaltına ve ardından hapse girdiğini duyması üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na davalının hayatta olup olmadığını merak ettiğine dair dilekçe verdiğinde davalının müvekkili ile hiçbir şekilde görüşmek istemediği haberinin geldiğini, davalının 17 yıldır müvekkilini arayıp sormadığını, evlatlık görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, müvekkili ile davalının evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının eşinin sağlığında 1983 yılında kurumdan davalıyı birlikte evlat edindikleri, uyuşmazlığın evlatlığın evlat edinene karşı görevini yerine getirmemesi sebebiyle evlatlık ilişkisinin kaldırılıp kaldırılamayacağından kaynaklandığı, davacının eşinin 26.02.2012 tarihinde vefat ettiği, davacının davalı dışında alt soyunun olmadığı, evlat edinmenin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi (743 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapıldığı, 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin talepler konusunda 4721 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasının gerekeceği, 4721 sayılı Kanun'da 743 sayılı Kanun'un 258 ... maddesinde öngörülen evlatlık akdinin iptali müessesesine yer verilmediği, 4721 sayılı Kanun'a göre evlatlığın evlat edinene karşı mükellef olduğu vazifeleri ifada ihmal göstermesinin evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebi oluşturmayacağı, ayrıca hak düşürücü süre açısından, her ne kadar kanunda her halde 5 yıllık süre kalkmış olsa da, davanın evlâtlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıllık sürede ve kanunda sınırlı sayılı evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebeplerine dayanarak açılması gerektiği, davanın bu şartların hiçbirini taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddinin hatalı olduğunu, evlatlık ilişkisinin kaldırılması gerektiğini belirterek; kararın tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunn esastan reddine karar verilmiştir .
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; evlatlık ilişkisinin kaldırılması için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
743 sayılı Kanun'un 258 ... maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 317 nci maddesi, 318 ... maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.