"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/378 E., 2023/731 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/993 E., 2021/1614 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine ve kadının başvurusunun kısmen kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin cinsel şiddet uyguladığını, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, iddia oynadığını, evin giderlerine katılmadığını, düğünde takılan takıların kendisinden habersiz bozdurarak borçlarını ödediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının cinsel problemlerinin olduğunu ve cinsel birliktelik yaşayamadıklarını, kadının cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkiline soğuk ve ilgisiz davrandığını iddia ederek; davanın reddini talep etmiş ancak davacı kadının ağır kusurlu olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların evlilik birliği içerisinde cinsel birliktelik yaşamadıkları, bu durumun kimden kaynaklı olduğunun tespit edilmesi bakımından tarafların hastaneye sevk edildiği ve gelen raporlarda tarafların cinsel birliktelik yaşamasına engel fizyolojik ve psikolojik herhangi bir rahatsızlığın olmadığını belirttikleri, cinsel ilişkiyi sağlama görevinin, cinsel ilişkide aktif olan erkeğe ait olduğunun kabulü gerektiği ayrıca iddia oynadığı, nedeni belli olmayan borçlar yaptığı ve düğün takılarını eşinden habersiz bu borçlar nedeniyle bozdurması gibi güven sarsıcı davranışlarının olduğu evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadına izafe edilen kusurların ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı kadının sgk kayıtlarının incelenmesinde 2013 yılından beri aynı iş yerinde çalışıp, sabit ve düzenli bir geliri olduğu karar duruşmasından 15 gün önce 01.12.2021 tarihiyle işinden ayrıldığı, karar tarihi itibariyle sgk kayıtlarında hangi kod ile işten ayrıldığının belli olmadığı, davacının çalışmaya devam edeceği kanaatinin oluştuğu, davalının ise ford otosan da çalıştığı yaklaşık 3.500,00 TL geliri olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusurunun bulunmadığı, asgari ücret düzeyindeki gelirinin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; kadın eşin tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına , erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere yapılan yargılama toplanan delillere ve özellikle kadının dava dilekçesindeki "... evlendikleri süre içerisinde müvekkilim cinsel birleşmede acı yaşayarak kilitlenme durumunu yaşamıştır." beyanı dikkate alındığında, taraflar arasında yaşanan cinsel sorunun nedeninin ve kimden kaynaklandığının belirlenemediğinin, bu nedenle davalı erkek eşe bu konuda kusur yüklenmesinin doğru olmadığının, ancak mahkemece kabul edilen ve gerçekleştiği anlaşılan diğer kusurlu davranışları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, her iki tarafın da çalıştığı ve gelirlerinin birbirine yakın olduğu, ekonomik ve sosyal durumları ile mevcut gelir durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu yön nazara alınmadan davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden davalı erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatıran davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.