Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7364 E. 2024/5242 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka, tazminat miktarları ve ziynet alacağının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, tarafların delillerine, iddia ve savunmalarına, uygulanması gereken maddi ve usuli hukuka göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1770 E., 2023/2121 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2023/121 E., 2023/231 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, cimrilikle izah edilemeyecek kadar çocuklarının en temel ihtiyaçlarını ihmal ettiğini ve para biriktirme takıntısı olduğunu, işleri beğenmeyip çalışmayı reddettiğini ve evin iaşesini karşılamadığını, çocuklarla ilgilenmediğini, aylaklık yaptığını ve çalışmak için gayret etmediğini, iaşelerini davacının babasının karşıladığını, bu durumun onur kırıcı olduğunu, davalının sürekli bilgisayarda pornografik filmler izlediğini, filmlerde gördüğü aykırı ve saçma şeyleri tabii olmayan ilişkileri istediğini, çocukların da bilgisayardaki bu görüntüleri gördüğünü, erkeğin yakın akrabalarından bir evli kadının topluluk içindeki fotoğrafının eşi tarafından büyütülerek kaydedildiğini, hatta başka fotoğraflarda da bu durumdan habersiz kadının özel bölgelerinin resimde yakınlaştırıldığını gördüğünü, bu akrabası için belki karşılıksız değildir diyerek iftira attığını, kadına hem cinsel hem fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ve alaycı tutumunu sürdürdüğünü, korkutucu, tehditkar haberler gönderdiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 85.000,00 TL maddî ve 85.000,00 TL manevî tazminata, belirtilen ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, babasının Zile'de bulunan evi boş olmasına rağmen davacının annesinin rahatsızlığı ve isteği üzerine davacının babasının evinde kaldıklarını, eşini ve çocuklarını çok sevdiğinden ve müşterek aile birliğini tekrar kurmak istediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin 12.10.2022 tarih ve 2020/341 Esas, 2022/674 Karar sayılı kararı ile, erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediği, kadına hakaret ettiği, başka kadınlarla yazıştığı ve onlara arkadaşlık ilişkisini aşan şekilde ilgi gösterdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; düğün esnasında takılan takılarla ilgili tanık beyanları, dosyaya sunulan düğüne ilişkin fotoğraflar ve düğün CD'si içeriğinden ve dosyada mübrez bilirkişi raporundan da davacıya ziynet eşyası takıldığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulü ile; ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 58.380,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarları ile kabul edilen ziynet eşyalarının fiili ödeme gününün esas alınmaması yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, velâyet, kişisel ilişkinin süresi ve ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 17.02.2023 tarih ve 2022/3689 Esas, 2023/532 Karar sayılı kararı ile ziynet eşyaları yönünden doğrudan bedele hükmedildiği, hüküm altına alınan ziynetlerin nelerden ibaret olduğu, cins, nitelik, miktar ve ayrı ayrı bedelleri hüküm fıkrasında gösterilmediği, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, esası incelenmeden İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, açıklandığı şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma nedenine göre, istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesi’nin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, yükümlülüklerini yerine getirmediği, kadına hakaret ettiği, başka kadınlarla yazıştığı ve onlara arkadaşlık ilişkisini aşan şekilde ilgi gösterdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; düğün esnasında takılan takılarla ilgili tanık beyanları, gerekçede cins, miktar ve gramları belirtilen dosyaya sunulan düğüne ilişkin fotoğraflar ve düğün CD'si içeriğinden ve dosyada mübrez bilirkişi raporundan da davacıya ziynet eşyası takıldığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulü ile; ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 58.380,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine takdir edilen nafakaların miktarının düşük olduğunu ve artırım uygulanmamasının hatalı olduğunu, tazminatların miktarının düşük olduğunu ile ziynet eşyasına fiili ödeme günündeki bedelin tahsiline karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın belirtilen yönlerden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların yüksek yararına aykırı olduğunu, ziynet alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın belirtilen yönlerden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı kadının nafaka talepleri için usulünce istenilmiş artırım talebinin olmadığı, nafaka taleplerinin miktar itibariyle tamamının kabul edildiği, fiili ödeme tarihindeki bedelinin ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olacağı, bu nedenle dava tarihindeki bedel üzerinden hüküm kurulmasında her hangi bir isabetsizlik görülmediği; Daire’nin 17.02.2023 tarihli ve 2022/3689 Esas, 2023/532 Karar sayılı kaldırma kararından önce, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma hükmüne taraflarca istinaf yasa yoluna başvurulmadığı, boşanma hükmünün kesinleştiği, yeniden kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi ve Daire kaldırma kararından önceki yargılama giderlerine ilişkin yeniden hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle hükmün 1-a,h,i ve k nolu bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine karar verilmesine yer olmadığına ibarelerinin yazılmasına; davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a ) bendi uyarınca ziynet alacağı yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat miktarları ile nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu, kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların yüksek yararına uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile tazminat ve nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların yüksek yararına aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 324 üncü maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Kübra'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.