Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7443 E. 2024/4365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinde bulunmamasına rağmen mahkemece yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hakimin taleple bağlılığı ilkesine aykırı olması nedeniyle bozulmuş, diğer konularda ise yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/832 E., 2023/969 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/311 E., 2022/152 K.

Taraflar arasındaki Boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalı- karşı davacı ile internette tanıştıklarını, kaçarak evlendiklerini, nikahtan sonra düğün yapacağını söylemesine rağmen erkeğin düğün yapmadığını, okulu bitirmesine izin vermediğini, yalan söylediğini, ailesi dahil hiç kimseyle görüştürmediğini, verdiği sözleri tutmadığını, kendisini eve kapatıp güneşlikleri açtırmadığını, çamaşır asmasına, toplamasına dahi izin vermediğini, kendisinin aldığı bir telefon numarasını kullandırdığını, ailesiyle iletişimini kestiğini, kendisinden haber alamadıkları için Bodrum'a kadar giden anne babası ve sonrasında gelen teyzesi ve eniştesiyle görüştürmediğini, iftira attığını, sürekli aldattığını iddia ettiğini, şehirlere giriş çıkışların yasak olduğu dönemde sürekli evden gitmesini istediğini, erkeğin evden kendi rızası ile gittiğini, daha sonra eşya alma bahanesi ile eve gündüz veya gece geç saatlerde geldiğini, polis çağırmasına rağmen tutanak tutulmadığını, karakolda samimi olduğu polis arkadaşı ...'nın mağdur olmaması için kollamış olabileceğini, evin internetini, elektriğini kestiğini, son altı ay evin kirasını ailesinin gönderdiğini, polisin yardımı ile ailesinin yanına döndüğünü, davalının tutarsız davranışlar gösterdiğini, tüm özgürlüklerini kısıtladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, evlilik cüzdanının kullanılmaması için tedbir kararı verilmesini aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini 30.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap ve karşı dava dilekçelerinde özetle ; tarafların ailelerin rızaları ile evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, internet üzerinden oynanan bir oyun ile tanıştıklarını, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacının okulunu dondurmak istediğini, daha sonra devam edeceğini söylediğini, davacı üzerine kapı kilitlemediğini, hiçbir şekilde baskı kurmadığını, darp etmediğini, davacıyı her zaman el üstündü tuttuğunu, kaçarak evlenmeleri nedeniyle davacının üzüntüsünü unutması ve toparlanması için yurt içinde ve yurt dışında gezilere gittiklerini, ufak bir tartışmalarından sonra davalının kafasını dağıtmak için dışarı çıktığını, davacının döndükten sonra eve almadığını, pandemi döneminde davalının bir ay arabada yatıp kalktığını, kıyafetlerini almak için eve gittiğinde davacının erkeklerle oyun oynadığını, sohbet ettiğini gördüğünü, sadakatsiz davrandığını, davacının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin sona erdiğini savunarak ve iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin nikahtan hemen sonra kadını ailesi ile görüştürmediği, telefonunu elinden aldığı, iletişimini kestiği, söz vermesine rağmen düğün yapmadığı, eğitimini devam ettirmesine engel olduğu, aşırı kıskançlık gösterip kısıtladığı buna karşılık kadının erkeğe tekme attığı, "Allah belanı versin, hayatımı mahvettin, defol git hayatımdan" dediği, her ne kadar erkek kadının sadakatsiz davranışları bulunduğu iddia edilmiş ise de bu hususun ispatlanamadığı, erkeğin ağır, kadının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden oldukları kadının işi ve gelirinin bulunmaması, erkeğin kusurlu davranışları kadının kişilik haklarını incitici mahiyette olduğu, kadının boşanmakla eşinin desteğinden yoksun kalacağı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, 25.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile tazminat taleplerinin reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her iki davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taktirinde ve miktarında, ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz başvurusunda özetle; k kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar ile tazminat taleplerinin reddi yönünden kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile nafakalar ve miktarları, karşı davada reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı, 190 ıncı, 369 uncu, 370 inci, 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı- karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki (2) numaralı paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Davacı- karşı davalı kadın dilekçeler aşamasında lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, yoksulluk nafakası talebinde bulunmamıştır. Usulüne uygun yapılmış bir ıslah talebi de yoktur. Mahkemece talep aşılarak kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

3.Davalı -davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.