"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/794 E., 2023/993 K.
İHBAR OLUNANLAR : 1-Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı 2-Hazine
DAVA TARİHİ : 11.10.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Körfez Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/496 E., 2021/811 K.
Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ikiz bebeklerinin babasının davalı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince 2.000,00 TL maddî tazminata, çektiği elem ve ızdıraba karşılık olmak üzere 15.000,00 TL manevî tazminat ile çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL nafakaya karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çocuklarını tüp bebek olarak Kıbrıs Mağusa Yaşam Hastanesinde tüp bebek merkezinde hamile kaldığını, iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının çocuklar yararına nafaka talebi ile manevî tazminat taleplerinin tefrik edildiği, Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinden celp edilen doğum evraklarına ve doğum raporuna göre çocuklar ... ve ...ın annesinin davacı olduğu, dinlenen davacı tanığı ... beyanında; tarafların ilişkileri olduğunu, çocuklarının olmasını istediklerini, tedaviye rağmen Türkiye'de çocuk sahibi olamadıklarını, Kıbrıs'a gittiklerini, Kıbrıs'ta davacının hamile kaldığını, davacının hayatında davalıdan başkası olmadığını, çocukların babasının davalı olduğunu beyan ettiği, davalının duruşmada alınan beyanında "davacıyla ilişkisi olmadığını, davacının kendisine çocuk sahibi olmak istediğini, donere ihtiyacı olduğunu söylediğini, davacıya Kıbrıs'ta Özel Yaşam Hastanesinde sperm verdiğini, çocukların bu şekilde Türkiye'de dünyaya geldiğini, çocukların biyolojik olarak babası olduğunun doğru olduğu, ancak davacı kendisine babalık davası açacağı yönünde herhangi birşey söylemediğini, davacıya yardımcı olmak için çocukların dünyaya gelmesine vesile olduğunu, çocukların tüp bebek olduğunu, tüp bebek işleminin Kıbrıs'da yapıldığını, davacının kendisine ben yarın yaşlandığımda bana kim bakacak dediğini, kendisinden sperm istediğini, davacıya kutu içerisinde sperm verdiğini, davacı ile cinsel ilişkide bulunmadığını" beyan ettiği, davacının duruşmada alınan beyanında "davalı ile cinsel ilişkiye girmediğini, davalıdan sperm istediğinin doğru olduğunu, davalıdan aldığı spermi Kıbrıs'da bir hastanede uygulattığını, davalının da yanında olduğunu, bu çocuklar olduğunda bana göstereceksin dediğini" beyan ettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin 09/02/2021 tarihli DNA raporunda; davalı ...'ın %99,99 ihtimalle ... ... ... ve ....'ın biyolojik babası olabileceği tespit edilmiş, davacı ...'ın ... ... ... ve ....'ın biyolojik anneliğinin reddedildiğinin bildirildiği, her ne kadar İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının DNA raporunda davacı ...'ın ... ... ... ve ....'ın biyolojik anneliği reddedilmiş ise de, 4721 sayılı Kanun'un 282 nci maddesi gereğince çocuk ile ana arasında soybağının doğumla kurulur hükmü gereğince ... ... ... ve ....'ı davacı ...'ın doğurduğu Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinden celp edilen doğum evrakları ve doğum raporu ile sabit olduğundan hükme esas alınmadığı, tarafların ve dinlenen davacı tanık beyanlarının İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının DNA raporu ile doğrulandığı, buna göre göre çocuklar ... ... ... ve ....'ın babasının davalı ... olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinde ananın; babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderlerinin, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderlerinin ve gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderlerinin karşılanmasını isteyebileceği düzenlenmiş olup, davacının doğum masrafları, doğumdan önce dört hafta, doğumdan sonra dört hafta olmak üzere geçim giderleri ile diğer giderler için 2.000,00 TL maddî tazminat talep ettiği, davalının dava cevap dilekçesinde; doğumdan önceki ve sonraki tüm maddî giderleri davacının karşıladığını beyan ettiği, davacı tarafça doğum giderlerinin, doğumdan önceki ve sonraki dört haftalık geçim giderlerinin ispatlanamadığı, alınan hesap bilirkişi raporuyla çocuklar Hiranur... ve .... ait hastaneden celp edilen muayene ve ödeme belgelerine göre çocuklar ... ... ... ve .... için doğumdan sonraki dört aya denk gelen ödemelerin toplam 8.589,00 TL olarak hesaplandığı, davacıya doğum nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 244,00 TL emzirme ödemesi yapıldığı, hesap bilirkişisi tarafından davacının çocuklar ... ... ... ve .... için doğumdan sonraki dört aya denk gelen ödemeleri toplam 8.589,00 TL olarak hesaplanmış ise de, taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, babalığın tespitine, 2.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri; Anayasa Mahkemesi'nin 27.10.2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi'nin 15.03.2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/39 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.