Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7639 E. 2023/5796 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında kadının ziynet alacağı talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde bozdurulduğu sabit olmakla birlikte, ziynetlerin kadının rızası ile harcandığının ispat yükünün erkekte olduğu ve erkeğin bu ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek, ziynet alacağı davasının reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/874 E., 2022/546 K..

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- davalı erkek vekili cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde, kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, düğünde takılan ziynetlerin kadına verildiğini, kadının davalarının reddi gerektiğini savunmuştur.

3.Davacı- davalı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle, birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını, düğünde müvekkiline takılan altınların erkek tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan takıların aynen iadesine ya da bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.01.2016 tarihli ve 2014/712 Esas, 2016/2 Karar sayılı kararı ile; kadının geç saatlere dek ve oldukça uzun süre telefon konuşmaları yapması, bu konuşmaların saat 3.00 - 4.00 gibi sabahın erken saatlerinde de olması, yine ''Facebook'' isimli sosyal paylaşım sitesindeki... C. isimli kişi ile olan yazışmalarının tanık olarak dinlenen tarafından görülmesi kapsamında kadının sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiği bu nedenle ağır kusurlu olduğu, erkeğin ise evine ve kendisine ilgisiz olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda az kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksuluk nafakası talebinin reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde ... erkek tarafından kusur belirlemesi, manevî tazminatın miktarı, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tamzinat istekleri, nafakanın miktarı ve ziynet alacağının reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 14.12.2017 tarihli ve 2016/8581 Esas, 2017/14594 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadın ağır kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davacı- davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuğun kendisinden olmadığından şüphelendiği, boşanmaya sebep olan olaylarda ... erkeğin ağır kusurlu olduğu, hal böyle iken davalı- davacı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak ... erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesi ve davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat istekleri ile boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddinin doğru olmadığı, davalı- davacı kadın ziynet alacağını da içeren karşı dava dilekçesinde, adli yardım kararı verilmesini talep ettiği, yerel mahkeme tarafından adli yardım talebi hakkında bir karar verilmeden, ziynet alacağı talebinin reddine karar verildiği, davalı-davacı kadının adli yardım talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi halinde yargılamaya kadının ziynet alacağı davası yönünden harç alınmadan devam edilmesi, talebin reddine karar verilmesi halinde davalı- davacı kadına harcın tamamlanması için Harçlar Kanununun 30 uncu maddesine göre süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde yargılamaya devam edilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümün ise onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma ilamına istinaden tarafların Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davacı- davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, ortak çocuğun kendisinden olmadığından şüphelendiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı- davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ziynet alacağı isteminin, kural olarak kadına ait olan ziynetlerin evlilik birliği sırasında veya ayrılık döneminde erkeğin elinde kaldığı iddiasının tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında ispatlanamadığından istemin reddine dair karar verildiği, boşanma ile en azından evlilik hukukunun sağladığı bu faydadan yoksun kalacağı, boşanma ile mal rejiminin erken sona erdiği ve mirasçılık haklarının yitirildiği gözetilerek değerlendirildiğinde, kadının maddî tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verildiği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan uygun bir manevî tazminat isteyebileceğinin düzenlendiği, kadının manevî tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verildiği, erkeğin ise manevî tazminat talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir, aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen ziynet alacağı davası ve maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden Mahkeme kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile kadının ziynet alacağı davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi ile geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 220 inci ve 222 nci maddesi, 226 ıncı maddesi; 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasının yargılaması sonrasında verilen ilk hükümde erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksuluk nafakası talebinin reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Hükmün, ... erkek tarafından kusur belirlemesi, manevî tazminatın miktarı, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tamzinat istekleri, nafakanın miktarı ve ziynet alacağının reddi yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairenin14.12.2017 tarihli ve 2016/8581 Esas, 2017/14594 Karar sayılı kararı ile; hükmün kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri, erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi ve kadının ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, kesinleşen boşanma talepleri, velâyet düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları hususunda yeniden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı ise de bu hususlar temyize konu edilmediğinden ve sonuca etkili olmadığından eleştirilmekle yetinilmiştir.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalı- davacı kadının aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3.Davalı- davacı kadın düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davacı- davalı erkek tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek, ziynetlerin aynen iadesine ya da bedeline hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı- davalı erkek dilekçeler aşamasında düğünde takılan takıların kadına verildiğini savunmuş, yargılama sırasındaki yazılı ve duruşmada sözlü beyanında dava konusu ziynetlerin birliğin devamı sırasında harcandığını dile getirmiştir. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Erkeğin beyanına göre de ziynetlerin evlilik birliği içinde bozdurulduğu sabittir. Erkek tarafından ziynetlerin geri verilmemek üzere bozdurulduğu ispat edilememiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında ziynetlere ilişkin olarak Mahkemece tüm deliller birlikle değerlendirilerek varlığı tespit edilen ziynet eşyası alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ziynet alacağı davası yönünden davalı- davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı- davacı kadın vekilinin tazminatların miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Peşin yatırılan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.