"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/741 E., 2023/903 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/15 E., 2022/297 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiklerini, reşit üç çocuklarının olduğunu, davalının, polis memuru olup işten yorgun gelen müvekkili ile her eve geldiğinde huzursuzluk çıkartıp kavga ettiğini, aşağıladığını, hakaret ettiğini, başkalarıyla kıyasladığını, küçük düşürdüğünü, iletişim kurmadığını, cinsellikten kaçındığını, ayrı yattığını, birlik yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; birleşen davalının 9 Aralık 2020 tarihinde ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müvekkili ile iletişim kurmadığını, müvekkilinin telefonlarını engellediğini, müvekkiline hakaret edip aşağıladığını, küfürler ettiğini, küçük düşürdüğünü, suçladığını, müvekkili ve çocuklardan uzak durduğunu, iletişim kurmadığını, müvekkilinin hiç bir sağlık sorunuyla ilgilenmediğini, borsa oynadığını, olağan dışı harcamalar yaptığını, son bir yıl içerisinde güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ailesi tarafından müvekkilinin aşağılanmasına göz yumduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkili için 2.500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, faizi ile birlikte 50.000 TL maddî, 100.000 TL manevî tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı-davalı erkeğin eşine sürekli olarak hakaretler ettiği, onu aşağıladığı, ilgisiz davrandığı, boşanmak istediğini söyleyip ortak evi terk ettiği, kadının da eşinin ailesinin ortak eve gelmesini istemediği ve eşini aşağılayıcı beyanlarda bulunduğu, davalı-davacı kadına oranla davacı-davalı erkeğin daha kusurlu olduğu, evliliğin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının oturum tarihi itibariyle (21.04.2022) aylık 1.000 TL'ye çıkarılması suretiyle davacı- davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, aylık 1.200 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, 30.000 TL maddî, 20.000 TL manevî tazminatın davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkekvekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, davalı-davacı yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar ile miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, müvekkili yararına hükmolunan nafaka ve tazminatların yetersizliği bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile TMK 'nın 166/1-2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, davalı-davacı kadın yararına TMK’nun 169. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davalı-davacı kadın yararına TMK’nun 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde ve tazminatların miktarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
1. Davalı-davacı kadın vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve birleşen davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı -davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat azdır. Mahkemece kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı -davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kadın yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.