"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/511 E., 2023/812 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/475 E., 2022/799 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin, 2016/949 Esas, 2018/340 Karar sayılı kararı ile açmış olduğu davanın reddedildiğini, kararın 16.07.2018 tarihinde kesinleştiğini, 26.09.2016 tarihinden beri davalı ile ayrı yaşadıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin, 2016/949 Esas, 2018/340 Karar sayılı dosyasının iddiaların ispat edilememesi sebebi ile reddine karar verildiğini , davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının İstanbul'a gittiğini ve bir daha ortak konuta dönmediğini, kardeşlerinin etkisi altında kaldığını, telefon numarasını değiştirdiğini, mal varlığını kardeşleri üzerine devrettiğini savunarak davanın reddine, aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinlemesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, 350.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilemesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek tarafından açılıp reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemeyeceği , toplanan delillerden fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığı , retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalının emekli olduğu ve sabit bir gelirinin bulunduğu, boşanmaya neden olan olayların davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı erkek vekili ve davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddî tazminat bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk davanın davacı tanıklarının anlatımlarının görgüye dayalı somut nitelikte olmadığı tüm bilgilerinin duyuma dayalı soyut nitelikte olduğu, davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği ,ret kararından sonra taraflar arasında ortak hayatın kurulmadığı tanık anlatımları ve dosya kapsamı ile sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu , ayrı yaşanılan dönemde kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı, erkeğin evi terk etmesi kusurunun tek başına kişilik haklarını zedeler nitelikte olmadığı , ilk davayı açarak ayrılığa sebep veren erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle kadın için maddî tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu, maddî tazminat miktarı tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olduğu, kadının manevî tazminat talebinin reddinin yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvurusunda özetle ; kusur belirlemesi ve reddedilen manevî tazminat talebi bakımından kararın bozulmasına karar verilemesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında düzenlenen hukuki sebebe dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.