"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/426 E., 2023/984 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/234 E., 2023/50 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliği içerisinde İstanbul İli ... İlçesi ... Mahallesi ... Sokak 53 Pafta 443 Ada 25 Parsel Nolu taşınmazı edindiklerini, Bakırköy 9. Aile Mahkemesinin 2015/938 Esas, 2016/267 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolünde ve hükümde geçtiği üzere aile konutu olarak yarı hisseyle adlarına kayıtlı dava konusu taşınmazın çocuğun reşit olmasından itibaren satılıp parasının paylaştırılacağını kararlaştırdıklarını, çocuğun ve müvekkilinin halen ve sürekli bu taşınmazda yaşadığını, taşınmazın satılması halinde müvekkilin ve çocuğun zor durumda kalacağını belirterek taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, özgüleme talebine uygun olarak belirlenecek bedelin ödenmesi koşuluyla müvekkiline özgülenmesine ve davalının taşınmazdaki payının iptali ile müvekkil adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin protokolde yazan konutun satılması ile ilgili, Bakırköy .... Noterliği'nin 10.02.2022 tarihli ve 03481 yevmiye numaralı ihtarnamesini davacıya gönderdiğini, ihtarnamede "ortak ikemetgahın (İstanbul ili, ... ilçesi, ... Sok. ... No: 53 Ada No: 443 Parsel no:25 bulunan kat:1 No:11) ortak çocuk reşit oluncaya kadar anne ve ortak çocuk bedelsiz oturacak, akabinde ev satılıp bedeli yarı yarıya bölüşülecektir." maddesinin yer aldığını, çocuğun 21.07.2022 tarihinde reşit olacağını, bu sebeplerle evin satılıp parasının yarı yarıya bölüşülmesi için gerekli işlemlere başlanmasını talep ettiklerini davacının, bu davayı kötü niyetle açtığını, konutun davacıya özgülenemeyeceğini, tarafların anlaşarak mal tasfiyesini gerçekleştirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmalarına ilişkin kararın kesinleştiği, protokole göre dava konusu edilen İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Sokak, 53 pafta, 443 ada, 25 parselde kayıtlı 40/1720 arsa paylı, 11 nolu bağımsız bölümünün çocuğun 18 yaşını doldurmasına müteakiben satılarak bedelinin yarı yarıya eşler arasında paylaşılacağının düzenlendiği, dava tarihi itibariyle ortak çocuğun 18 yaşını doldurduğu, taşınmazın kadına devredileceği veya kadının ön alım hakkı olduğuna dair düzenleme bulunmadığı, bu protokole dayanılarak taşınmazın kadına devrine karar verilemeyeceği, protokol içeriğine göre mal rejiminin tasfiyesinin devam ettiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesinin henüz tamamlanmadığını, davalının protokolde belirtilen eğitim giderlerini de ödemediğini, çocuğun eğitim hayatı nedeniyle bu taşınmaza ihtiyacı olduğunu, yarı bedelini ödemeye hazır olduklarını, davanın kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların anlaşmalı boşanmalarına ilişkin hükmün 03.05.2016 tarihinde kesinleştiği, tarafların evlilik süresince edindikleri mal varlığının tasfiyesini boşanma kararı ile sağladıkları, davacının iddia ettiği üzere tasfiyenin devam ettiği söylenemeyeceği, dava konusu taşınmazın satışı ve bedelinin bölüşülmesi hususu anlaşmalı boşanma hükmüne geçmiş, protokol hükmü ve mevcut koşullarda davacının taşınmazı satın almasına engel bir durum da bulunmadığından davanın reddinin usul ve esas açısından yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, anlaşmalı boşanma protokolü kaynaklı tapu iptali ve tescili davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı, 194 üncü ve 1023 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.