Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8280 E. 2024/4444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2739 E., 2022/2603 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/739 E., 2021/503 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, bir ortak çocukları olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, erkeğin cafe ve ekmek fırını işlettiğini, erkeğin müvekkiline ekonomik olarak şiddet uyguladığını, erkeğin müvekkilinin sürekli olarak tek başına bıraktığını, tüp bebek tedavisinde bile yanında olmadığını, müvekkilinin biriktirdiği tüp bebek parasının erkeğin borçlarım var diye zorla elinden aldığını, tüp bebek tedavisinde müvekkilinin kilo aldığını, erkeğin ve ailesinin müvekkili ile alay ettiklerini, tüp bebek sonucunun olumsuz olması ve müvekkilinin kilo alması nedeniyle erkeğin evden ve ailesinden uzaklaşmaya başladığını, eve çok geç saatlerde alkollü olarak gelmeye başladığını, erkeğin sadakat yükümlüğünü ihlal ettiğini, fiziksel şiddet hakaret, küfür ve ölümle tehdit etmeye başladığını, bu olaylardan sonra müvekkilinin uzaklaştırma kararı aldırdığını, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağının erkekten alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, karşı tarafın ağır psikolojik travmalar geçirdiğini, iki kutu hapı içerek intihar ettiğini, müvekkilinin hastaneye götürdüğünü, yine karşı tarafın geçen sene Ramazan Ayında müvekkilini arayarak kendisini ve ortak çocuğun öldüreceğini söylediğini, davacı karşı davalı eşin ruh sağlığının yerinde olmadığını, davacı karşı davalı eşin evlilik birliği içerisinde çoğu zaman müvekkilinden ayrı yattığını, aşırı derecede kıskanç olduğunu, aşırı derecede savurgan gereksiz harcamalar yaptığını, müvekkilini maddî açıdan yıprattığını, karşı tarafın evde bağırarak huzursuzluk çıkarttığını, en son olaydan karşı tarafın evin kilidini değiştirdiğini, müvekkilini eve almadığını, ortak çocuk ile görüşmesine engel olduğunu, taraflar arasında geçimsizlik olduğunu belirterek kadının açmış olduğu boşanma davasının reddi ile kendi açmış oldukları boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası bağlanmasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın karşı taraftan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılamada; tanık anlatımları, dosyada yer alan yazışmalar ve dosyanın bütünü kapsamında, erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklere aykırı davrandığı, eşine karşı ekonomik, duygusal ve karma şiddet uyguladığı anlaşıldığından ağır kusurlu olduğu, kadının ise eşine "aptal, salak" gibi sözler söylediği ve annesinin "Sana çok ..., kızıma da çok ... bulunur." şeklindeki söylemine sessiz kalarak karşılıklı güven ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşıldığından, hafif kusurlu olduğu anlaşıldığından her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir, aylık 400,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına, yasal şartları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminatın kadına verilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendi davasında verilen boşanma hükmü hariç tüm yönlerden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kendi davasında verilen boşanma hükmü hariç tüm yönlerden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların açtığı evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, taraflar yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, ortak çocuk yararına takdir edilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.