Logo

2. Hukuk Dairesi2023/8387 E. 2024/4565 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği ve boşanma davasının reddinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın, boşanma sebebi olarak erkeğin çeşitli kusurlu davranışlarını ileri sürmüşse de, dava açıldıktan sonra tarafların barışarak bir süre birlikte yaşamaları ve davacı kadının erkeği affettiğinin anlaşılması, davalı erkeğin dava tarihinden önceki davranışlarının affedilmiş sayılması ve dava tarihinden sonraki davranışlarının ise hükme esas alınamaması nedeniyle, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1288 E., 2023/774 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/294 E., 2022/784 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin geç saatlere kadar kahvelere gittiğini, hakaret ettiğini, cep telefonu ve bilgisayar üzerinden oyunlar oynadığını, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, sosyal medyada başka kadınlar ile mesajlaştığını, şans oyunları ve kumar oynadığını, çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, borçlandığını ve icra takiplerinin geldiğini, tehditte bulunduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin tek başına iş bahanesi ile tatillere gittiğini, erkeğin en son yöneticilik yaptığı sitenin giderleri için toplanan aidat paralarını alıp kumar oynadığını ve evi terk ettiğini, dolandırıcılık, hırsızlık gibi suçlardan erkek hakkında soruşturma açıldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00TL manevî tazminata, aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek süresi içinde cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı tarafından davalıya karşı boşanma davası açılmış ise de, dava açıldıktan sonra tarafların barışarak tekrar bir araya geldikleri, gerek davacı tanık beyanları, gerekse dosyada mevcut taraflar arasında geçen Temmuz ve Ağustos 2021 tarihli whatsapp konuşması ekran görüntülerinden anlaşıldığı, tarafların yaklaşık 3 ay gibi bir süre davalının annesinin evinde buluşarak evliliklerini devam ettirdikleri, davacı kadının dava açıldıktan sonra eşini affederek en azından hoşgörü ile karşılayarak eşi ile bir araya geldiği ve evlilik birliğini sürdürdüğü, dava tarihinden önce gereçekleşen kusurların affedildiği bu nedenle af edilen olayların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların ise hükme esas alınamayacağı, gerçekleşen bu durum karşısında, erkeğin boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı, davacı kadının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; delillerin dikkate alınmadığını, kadının barışma amaçlı kayın pederin evine gittiğini, affa dair süresinden sonra sunulan mesaj kayıtlarının delil olarak hükme esas alınamayacağını, süresinde cevap dilekçesi sunulmadığını ve af iddiasının da süresinde olmadığını belirterek kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlikte erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.